Taraftar fişleniyor mu?

Son Bakanlar Kurulu'nda ele alınan Kişisel Verilerin Korunması Yasa Tasarısı, önümüzdeki günlerde çok konuşulacak. Devletin veri bankasında, "İsim, telefon numarası, motorlu taşıt plakası, sosyal güvenlik numarası, pasaport numarası, özgeçmiş, resim, görüntü ve ses kayıtları, parmak izleri, genetik bilgiler" artık kişisel veri olarak yer alacak. Ancak bu verilerin yer aldığı devletin veri kütüğü siciline kimlerin hangi haklarla belirleneceği tek tek belirlenecek. Bu verileri izinsiz depolayan, açıklayan kişilere 3 yıla kadar hapis cezası verilecek. Bu haber dün büyük gazetelere manşet oldu.

Peki Sporda e-bilet uygulamasıyla ne ilgisi olabilir? 2012 yılının Aralık ayında uygulamaya geçmesi gereken ancak TFF'nin bir türlü hayata geçiremediği e-bilet sistemiyle ilgili Bakan Suat Kılıç 12 Şubat'ta TFF Başkanı Demirören'i uyardığını söylemişti. İlk başta alakasız gibi görünse de, futbol maçlarına girerken e-bilete geçilmesi ile "SIRLAR KANUNU" konusu birebir aynı konu. Çünkü e-bilete geçişin önündeki en büyük engel, muhalefet olarak insanların fişleniyor olması ve bu bilgilerin üçüncü şahısların eline geçme ihtimalinin insan haklarına aykırı olduğu konuşuluyordu. Bu kanunla e-biletin önü açılmış oldu. E-bilet konusu önümüzdeki günlerde sıkça tartışılacak. Aktuel.com.tr olarak işaret fişeğini görüp ilk ateşi biz açalım istedik!

Ömer Çil, AKTUEL
Holiganizm dünyanın her yerinde olan bir şey… Bunu engellemenin dünyanın bir çok yerinde yolları var. Bunlardan biri de e-bilet… Yıllardır konuşulan ve bir türlü çözülemeyen bir konu. Önceki yıllarda derbilerde herkesin yan yana maç izlediği düşünüldüğünde bu uygulamanın o yıllardaki futbol tutkusuna ulaşmaya yönelik bir faydası olacaktır. Fakat diğer taraftan fanatik taraftarlık iç saha takımını rakip takıma bir baskı uygulamasının bir yoldur. Holiganizm ile fanatik taraftarlığı birbirinden ayırmamak gerekiyor. E-bilet uygulaması taraftarın coşkusunu öldürebilir. Maçı tiyatro izler gibi izlettirmeyeceğini umuyorum. Çünkü ülkemiz bir Akdeniz ülkesi… Özellikle derbiler ve ulusal maçlarda seyirci coşkusu en büyük avantajımız. Bu coşkunun kaybolmaması gerekiyor. Milli maçlarda bu coşkuyu göremediğimiz için bunun pozitif faydalarını milli takım yaşamıyor.

Kulüpler tarafından baktığımızda ise biletlerin yönetime yakın taraftar gruplarınca satın alınması muhalif olan taraftar gruplarını baskı altına alacaktır. Bu da kontrol edilmesine yol açacaktır. En son bağımsız Ultraslan koordinatörünün istifasında "Bağımsız Ultraslan" şeklinde bir vurgu yapması… GFB taraftar grubunun Aziz Yıldırım ile geçmiş haftalarda yaşadıkları taraftar gruplarının baskı altına alınmak istemesinin en büyük ispatıdır. Bu uygulama taraftar özgürlüğüne ve bağımsızlığına engel oluşturmamalıdır.

Mevlüt Tezel, SABAH GAZETESİ
"Tribün terörünü önlemek açısından önemli bir adım."
Kimin nerede oturacağı belli olacağı için taşkınlık yapanlar yakalanabilecek. Bu açıdan baktığınızda olumlu olduğunu düşünüyorum! Yalnız şöyle bir durum var; taraftarlık olayı tiyatro gibi değil! Yurtdışında da var böyle örnekler… Taraftar grupları parçalanabiliyorlar. Böyle bir durumda heyecan kalmayabilir. Parası olan steril bir kitle yaratılmaya çalışılıyor. Bu da tribün düşkünlüğünü etkileyebilir. En büyük çekingem ise yönetimlerin bazı taraftar gruplarını sevmemsi… Örneğin geçtiğimiz günlerde Aziz Yıldırım ve GFB grubu ile ilgili çıkan olaylar… E- bilet olursa kulüp başkanları bunu engeller diye düşünüyorum. Yani istemedikleri taraftarı almazlar! Onlara bilet satışı olmayabilir. Gerçi şimdi diyecekler ki yasalar var. Ama maalesef Türkiye'de her şey kılıfına göre ayarlanabiliyor. Taraftarın da böyle bir durumda uzaklaşabileceğini düşünüyorum…

Kemal Belgin, 90'A PROGRAMI A HABER
"El altından bilet satışı nasıl bitecek?"
Kulüp yöneticileri önce engelleyeceklerse kendi yandaşlarına ücretsiz bilet vermeyi engellesinler! Sözüm ona o taraftarın stadın dışında beyaz borsadan bu biletlerine engel olsunlar! Tribün ruhu hiçbir zaman bitmez. Bazı kitleleri tribün hakimi haline getirmezseniz sporu da futbolu da bitirirsiniz. Taraftarlık asıl o zaman taraftarlık ruhunu kaybeder. Holiganlık keşke bitse! Eskiden insanlar sabah saat 06:00'larda stadın kapısında uyurdu bilet almak için. Kuyruğa girerdi... Siz şimdi kalkıp e-bilet satışı başlatıyorsunuz:Bununla beraber el altından bilet satılmayacak mı? El altından bilet satılacak! Herkes kendi çevresine verecek!

Emre Aköz, SABAH GAZETESİ
"Aziz Yıldırım'a e-bilet sökmez"
Fenerbahçe'den Aziz Bey tam siyasi iktidar gibi davranıyor. Alkışlandığı zaman alkışlıyoruz bravo diyoruz, yanış yaptığı zaman yanlış yaptın diyoruz. Ama yanlış dediğimiz zaman da bize kızıyor... Bu sırf benim için geçerli değil! Hemen art niyet arıyor! "Kötü niyet var bunların arkasında ben bunu kimin yaptığını biliyorum." demeye başlıyor. Sanki kendisi Allah hiç yanlış yapamaz! Her yaptığının siyasi iktidarlar gibi doğru olduğunu söylüyor. Böyle bir şey yok! Bunu e-bilet yönetimiyle de yapar başka bir yöntemle de! Bu olaylarda zamanın ya da nasıl yapıldığının önemi yok! Siyasi iktidarlar ellerindeki araçları kullanarak yapıyor, bunlar da kulüp iktidarlarını kullanarak yapıyorlar. Muhalefete tahammül edemiyorlar. Her yaptığı işi doğru diye nitelendiriyorlar! Geçen maçlardan birinde taraftarın üzerine ızbandut gibi adamaları sürdüler. İki sene önce bu taraftarlar senin yanındaydı ne oldu şimdi de böyle yapıyorsun? Bu çocuklar seni alkışlıyorlardı. Demek ki var bir şey! İktidar oldum bende bir boncuk var durumdalar diye düşünüyorlar. Sen iyi bir şey yaptın da biz kötü mü dedik!

Hazırlayan: Marilla Erçik / Aktüel.com.tr