Erdoğan'dan MHP'ye...

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, partisinin grup toplantısında konuştu. İşte Başbakan'ın açıklamalarından satırbaşları;
2002'de Türkiye'yi çok ciddi bir borç yükünün altındayken devraldık.
Göreve geldiğimizde devleti vatandaşa yüklü miktarda borçlu bulduk. 2002'de IMF'e bocumuz 23,5 milyar dolardı. Perşembe günü yaptığımız ödemeyle borcumuzu 400 milyon dolara düşürdük. Mayıs ayında bu borcu ödeyerek artık bu borcu kapatacağız. IMF bizden 5 milyar dolar borç talep etti. Artık IMF'ten alacaklı bir konuma geleceğiz.
Milliyetçilik vatanseverliktir, bu kasayı doldurmaktır. Bahçeli milliyetçilikten dem vuruyor. Kafatası milliyetçiliği ile milliyetçilik olmaz. Sen de öyle yapıyorsun BDP de öyle yapıyor. BDP ile birbirinizden besleniyorsunuz.
Bizim milliyetçilik anlayışımız etnik milliyetçilik değildir. Bizim milliyetçilik anlayışımız vatansever, hizmetkar olmaktır.
Bizden önceki hükümet verginin yükse 85'ini faize ödüyordu. Şimdi yüzde 16'sını vergiye ödüyoruz, gerisi yatırımlara gidiyor.
Avrupa küresel finans kriziyle ciddi sorunlar yaşarken, Türkiye'nin bu seviyeye ulaşması AK Parti'nin olduğu kadar bu ülkenin 76 milyon vatandaşı için de gururdur.
10 yıl önce bu ülkenin vatandaşı yurt dışına çıkarken bol sıfırlı parasını görülmeyecek yere saklıyordu. Şu anda bayrağı ve parasıyla gurur duyan bir Türkiye var.
10 yıl önce bol sıfırlı parasından mahcup olan vatandaş şimdi kendi ülkesini karalayan ana muhalefetinden dolayı mahcup oluyor. Ana muhalefet genel başkanı keşke yurtdışına gidip ortaya bölgesel bir vizyon koyabilseydi. Ama böyle bir ana muhalefet de genel başkan da yok. Genel başkanın tek yaptığı başka ülkelerde ağlamaktan, şikayet etmekten ibaret.
CHP Genel Başkanı İngiltere İşçi Partisi yemeğinde hiç utanmadan gazeteci kimliği altında polis katilleri üzerinden Türkiye'yi şikayet ediyor. Siz İngiltere muhalefet partilerinin dünyayı dolaşıp İngiltere'de gazeteciler tutuklandı diye duydunuz mu? CHP Genel Başkanı'nın yaptığı çok büyük sorumsuzluk, polis katillerinin sırtını sıvazlamaktır.
Başörtüsü düşmanları, maneviyat düşmanları, darbe tertipçileri bu partide toplanmıştır. Bu nasıl bir koalisyondur, nasıl birlikteliktir. Allah CHP seçmenine sabır versin.
Mardin'den Midyat'a giderken onbinlerce insanın bütünleştiğini görünce başka bir heyecanı yaşadım. Orada şunu söyledim: Bizim 3 kırmızı çizgimiz vardır. Biz etnik, bölgesel ve dinsel milliyetçiliğe karşıyız. Biz Kürt, Laz, Arap ve Türk milliyetçiliğini de ayağımız altına alıyoruz. Çünkü değerler silsilesi içinde ırki milliyetçilik yoktur, bu şeytandandır. Bahçeli Midyat konuşmamı beğenmemiş, zaten sen beğenme diye bu konuşmayı yaptım.
Kızıltepe'ye gittik. yollarda halkımızla selamlaşarak Kızıltepe meydanına geldik. 20 bini aşkın Kızıltepeli bizi karşıladı. Bunlar indirilmiş kıtalar değil onlar o ilçenin insanları. Artık halk çözüm istiyor. Bahçeli utanmadan bizi İmralı'yla işbirliği ile suçluyor. Onu siz iyi bilirsiniz. Biz müzakereyi bu parlamento çatısı altında olanlarla yaparız, mücadeleyi de teröristlerle yaparız.
Bizim tek derdimiz var bu milletin huzurudur. Bölgedeki huzursuzluğu gidermek istiyoruz. bunun azmi ve kararlığı içindeyiz. 10 senede Doğu ve Güneydoğuya 36 katrilyon yatırım yaptık.
Kayseri ve Mardin'de bir hafta arayla istişare toplantıları gerçekleştirdik. Kayseri'de bize verilen mesaj neyse Mardin'de de aynı."Anneliğin siyaseti ve ideolojisi yoktur" demiştim. Kayseri de Mardin de kanı gözyaşını dindirmemizi istedi. Kayseri'deki anne de Mardin'deki anne de yaşadığı evlat acısıyla bize kanı durdurun diyor.
Başta CHP Genel Başkanı olmak üzere çocukların bize yolladığı mektupların verdiği mesajları anlamak yerine işi magazine vurdular. Çocuklar mektuplarında "artık kan akmasın" diye yazmışlardı. Bu ülkenin tüm çocukları da akan kanın durmasını, huzurlu, güvenli, aydınlık bir geleceğin inşasını istiyorlar.
Eğer söz konusu olan vatans, topraksa, bağımsızlıkla 76 milyonun tamamı gözünü kırpmadan kanını bu topraklara feda eder. Biz tarih sahnesinde yerimizi aldıktan sonra bağımsızlığımıza düşkün olduk, binlerce şehit verdik. Silahlı tehdit olmaktan çıkmadıkları sürece güvenlik güçlerimiz teröristlerle mücadele etmeye, üzerilerine gitmeye devam edecekler.
BDP milletvekili Sinop'a geçiyor. Sinop'ta ne yazık ki CHP ve MHP'li gruplar o provakasyonun içinde bulunuyor. Beğenirsin beğenmezsin bu gelenler seçilmiş milletvekilleridir. Orada yapacakları toplantıya yasalar etrafında olduğu için saygı duyacaksın. Ama bunların ruh kökünde toplantılara saygısızlık vardır. MHP'nin kafa yapısı budur. Ondan sonra Van'a da Hakkari'ye de gidemezsin, sadece Ankara'da konuşursun. Çünkü bu ülkenin tümünü kucaklamadınız, ırkçılık yaptınız, kabilecilik yaptınız. Bizim verdiğimiz mücadeleyi terörle müzakere yapmak olarak sunanların bu milletle hiçbir şekilde gönül bağları yoktur, olamaz.
İmralı ile görüşmek çözüm yolunda bir imkanın değerlendirmesidir. Terör karşısında hangi geri adım attığımızı açıklamayan namerttir. Terör belasını sona erdirmek için yasal, meşru, milletin iradesiyle her adımı atarız.
Kalplerinin derinliklerinde etnik milliyetçilik, kafatasçılık, faşizm olan zihniyetler sahne almaya başladı. Irkçı sloganlarla çıkan gazeteler istismara başladı. Milletimiz bu tahriklere karşı uyanık olmalı.