Giriş Tarihi: 22.2.2013 10:45 Son Güncelleme: 24.2.2013 10:28

Koca parasıyla tasarımcı olunmaz

Yeniden eğitime başlayan Akademi İstanbul'un iddialı moda-tasarım bölümünün başkanı Evrim Timur’dan tasarımcı olma tüyoları

Profesyonel hayata 1990 yılında moda tasarımcısı olarak başlayan Evrim Timur, 23 yıllık kariyerine birçok başarıyı sığdırmış bir isim. 1997 yılından bu yana kendi ismiyle moda sektöründe faaliyet gösteren Timur, geçmişten gelen tecrübesini artık yeni kuşaklara aktarmak isteyen bir tasarımcı.
Akademi İstanbul'da eğitimci olduğu için bir hayli heyecanlı olan Timur, Moda-Tasarım bölümünün çok önemli üç söylemi olduğunu anlatıyor: "Birincisi biz diyoruz ki, her meslek için üniversite eğitimi şart değil. Kısa ve yoğun bir eğitim tipi ve müfredatı ile yola çıkıyoruz ve öğrencilerimizi çok kısa sürede iş hayatına kazandırıyoruz. Bizden mezun olan tasarımcıların hiçbir eksiği kalmıyor, üstelik bunu yaparken bilgiyi tecrübeye aktarıyoruz. İkinci söylemimiz, biraz bu tatsız olabilir ama ne yazık ki ülkemizin gerçeği, 'Koca parasıyla tasarımcı olunmaz.' Her şey birbirine karışıyor.
Bir kere eğitimini mutlaka almanız gerekir. Peşinden de bu işin gerekli bütün kademelerini yerine getirip, çıraklığını da yapmak, sonra 'Tasarımcıyım' diye ortaya çıkmak lazım. Üçüncüsü de artık bu çağda, bu hızda bir hayat için bir kariyer çok kısa. Yani birden fazla kariyer yapabilirsiniz. 40 yaşında, işinde belli bir yere gelmiş insanlar birdenbire aşçı oluyor, fotoğraf sanatçısı oluyor. Buna da alan açmak lazım, çünkü bakıyorsunuz orada da başarılı oluyor bu insanlar. Biz kariyer desteği de sağlıyoruz. Oldukça çağdaş, hatta zamanın biraz da ilerisine gitmiş yeni bir anlayışla yola çıkıyoruz. Bizi çok heyecanlandırıyor."

"Yetenek gerekmiyor ama çalışmak lazım"

Peki, dört dörtlük bir moda tasarımcısı olmak için neler yapmak gerek: "Çizim geliştirilebilen bir şey. Sanatla karıştırmamak lazım. Biz aklımızdaki bir fikri, çalıştığımız ekibe aktaracağımız çizimler yapıyoruz. Çok yetenek gerekmiyor ama çalışmak gerekiyor."
Akademi İstanbul Moda Tasarım Bölümü'nde çizgi, illüstrasyon eğitimi de var, teknik bilgi dersleri de… Hatta kurumda tasarımcı adaylarına finans dersleri de veriliyor. Neden mi? Çünkü bir tasarımcı maliyet de yapıyor, bütçeyle de çalışıyor, bilanço da okuyor.
Evrim Timur, moda tasarımcısının önem vermesi gereken en önemli şeylerden birinin de insan psikolojisi olduğunu söylüyor: "Biz canlı bir iskeleti giydiriyoruz. Bu iskeletin bir hayatı, karısı, kocası, çocuğu, sosyal statüsü, iklimi var, üşüyor, sıcaklıyor, acelesi var, koşuyor. Onu giydiriyoruz ve onu mutlu etmeye çalışıyoruz. Bu nedenle öğrencilerimize moda psikolojisi okutuyoruz."
Evrim Timur bu işe başlama hikayesini ise şu sözlerle anlatıyor: "Okudum, ettim, koca parasıyla tasarımcı olmadım. Gerçekten ben bu işin çok çıraklığını yaptım, iyi ki yapmışım. Çok şey öğrendim. Ondan sonra da 'Artık ben bu işi kendim yapmak istiyorum' deyip yollara koyuldum. Fransa'da uluslararası platforma çıktım. Uluslararası Moda Birliği, İtalyan Moda Birliği falan derken bu noktaya geldim. Ama bu 20 senede de çok şey birikti. O kadar hata yaptım ki, o kadar yanlış yola saptım ki. Bunların hepsi aklımda, 'Mutlaka birilerine söylemeliyim' diye beni rahatsız ediyor. Ben artık tecrübelerimi paylaşmak istediğim bir noktaya geldim. İstiyorum ki benim yaptığım hatalara yeni tasarımcılar düşmesin, vakit kaybetmesinler."
Yaptığı işler arasında en çok içine sinenin 2007 yılında gerçekleşen, Milano Moda Haftası'ndaki açılış defilesi olduğunu anlatan Timur, hâlâ o günleri heyecanla anıyor. "Amazonlar defilesi çok heyecan vericiydi. Didem Çapa imzalı aksesuarlar eşliğinde açılış defilesini yaptık. Hâlâ rüyalarımda görürüm. Akademi İstanbul'dan yetişen öğrencilerimizin oraya gitmesini sağlamak istiyorum."

Madde madde tasarımcı olma yolları

* "Bu meslek nedir"i çok iyi bilmek gerekiyor. "Ben güzel giyiniyorum, demek ki ben iyi moda tasarımcısı olurum" diye bir şey yok. Yani bu mesleği tartıp, "Evet, ben bunu yapabilirim" demek lazım. Çünkü hayal kırıklığına uğrayanlar var. Beklentileri farklı. Saatle yarıştığınız, makinelerin arasında yaşadığınız, bir valizi bırakıp diğerini alıp Amerika'dan Çin'e koştuğunuz bir süreçten söz ediyorum. Bizim işimiz başkalarını giydirmek, kendimizi değil.
* Kararlı olmak… Hele Türkiye'de bu işi yapıyorsanız hiç kolay değil. Eskiye göre daha kolay ama hâlâ mesela Fransa'dan daha zor. Bu da bizim ülke gerçeğimiz. Peki, biz ne yapıyoruz, Akademi İstanbul olarak öğrencilerimize Fransa'daymış, İtalya'daymış gibi ilişkiler kurmalarına yol açıyoruz.

* Hayatta gördüğünüz her şeyi kaydetmeniz ve insan davranışlarını iyi gözlemlemeniz gerekiyor. İnsanı çok iyi tanımanız gerekiyor ki, ona giysi hazırlayın. Zor, çileli ama çok keyifli bir iş.

DESTAN HARMANCI dharmanci@gmail.com
Fotoğraflar: ENGİN IRIZ

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.