Cuma 15.03.2013 00:00
Son Güncelleme: Cuma 15.03.2013 01:40

Kolesterol aklanma sürecinde

Fransız profesör Philippe Even'e göre yıllarca kalpdamar sağlığımızın en büyük düşmanı ilan edilen kolesterol hakkında söylenenlerin hepsi efsaneden ibaret, tedaviler ve ilaçlar ise zararlı. Even'in kitabı çok tartışma yarattı, çok tepki aldı ama o görüşlerinde yalnız değil. "Kolesterol efsanesi"ne savaş açan tıp insanları çoğalıyor…

Kolesterolün yüksek çıkması herkesi korkutur. Yıllardır kolesterolün ne kadar zararlı olduğunu hekimlerden, diyetisyenlerden, medyada yayınlanan haber ve programlardan defalarca duymuşuzdur. Kolesterolün kalp ve damar hastalıklarının başlıca sebeplerinden biri olduğunu, damar sertliğine yol açtığını, kalp krizlerini tetiklediğini dolayısıyla yumurta başta olmak üzere kolesterollü gıdalardan kesinlikle sakınmamız gerektiğini, kolesterolün iyisinin ve kötüsünün olduğunu sayısız kez okumuşuzdur.
Kolesterolün kalp damar tıkanıklıkları ve krizlerinden sorumlu olduğu görüşü İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra ABD'de kalp krizi vakalarının "milli felaket" ilan edilecek kadar büyük artış göstermesinden sonra ortaya çıktı. Bir fizyolog olan Ancel Keys konuyu inceledi ve suçlu olarak hayvani yağlar ve kolesterolü gösterdi. Bunun üzerine yapılan "7 Ülke Araştırması" ve Boston'da gerçekleştirilen "Framingham" deneyleriyle Keys'in teorisi iyiden iyiye kabul gördü. 1980'lerden sonra kolesterolü düşürmek amacıyla kullanılan statinlerin piyasaya sürülmesi ve medyada kolesterole karşı açılan savaşla kolesterolün zararlı olduğu fikri tüm dünyaya yayılmış oldu.
Ancak Fransız Profesör Philippe Even'e göre tüm bunlar birer hikayeden, efsaneden ibaret. Ona göre kalp krizlerinin nedeni kolesterol değil, tam tersine herkesin seri katil olarak gördüğü kolesterol organizma için olmazsa olmaz denecek şekilde gerekli ve en önemlisi kolesterolü düşürmek insan sağlığına yapılabilecek en büyük kötülük. Geçtiğimiz hafta yayımladığı "Kolesterol Hakkındaki Gerçek" kitabıyla önce Fransa'da ardından tüm dünyada tartışmaların odağına oturan Fransız doktor bir süredir başkalarının da seslendirdiği ama seslerini duyuramadıkları kolesterol konusundaki görüşleriyle hem tıp dünyasına hem de uluslararası ilaç endüstrisine meydan okuyor ve dünyada 220 milyon "kolesterol hastasının" yanlış yönlendirildiğini, gereksiz ilaçlarla zehirlendiğini ve üstüne üstlük tedavi adı altında organizmalarının önemli bir koruyucudan mahrum bırakıldığını ileri sürüyor.
Paris-5 Üniversitesi'nin emekli profesörü ve eski başkan yardımcısı olan Profesör Philippe Even'e göre ilaç sanayine her sene milyarlarca dolar getiri sağlayan kolesterol yaşam için en gerekli moleküllerden biri ve "kötü" kolesterol diye bir şey yok, kalp krizleri ve beyin damarı rahatsızlıklarının sebebi kolesterol değil ve kolesterolü düşürme amaçlı rejimler ve ilaçlar bu rahatsızlıklara karşı hiçbir fayda sağlamıyor.
Even, dünyadan 230 bin hasta üzerinde yapılmış ve ilaç sanayi tarafından finanse dilmiş 46 büyük kolesterol araştırmasını incelemiş. Bunlardan üçü dışında hepsinde her aşamada verilerle oynandığı ve neticelerin yönlendirildiği görüşünde...
Finansmanı sağlayan ilaç sanayi olduğu için sonuçların kolesterolü düşüren statinlerin yüzünü ak çıkaracak şekilde geliştirildiğini düşünüyor. Damar tıkanıklığına ise kolesterolün değil atardamarların duvarlarında akyuvar birikmesinden kaynaklanan aterom plakası üzerinde oluşan kan pıhtısının sebebiyet verdiğini ileri sürüyor.
Kolesterol üzerine insanlara anlatılanların yüz milyarlarca dolarlık bir tıp endüstrisi efsanesinden ibaret olduğunu ileri süren Fransız doktor bu görüşlerinde yalnız da değil.
Son yıllarda kolesterol hakkında bugüne kadar bildiklerimizin büyük bir uydurma olduğunu ileri süren ve giderek mevzi kazanmaya başlayan yepyeni bir hareketten bahsetmek mümkün. Hatta kolesterol hakkında bildiklerimizin birer uydurmadan ibaret olduğunu ileri süren bilim adamlarının oluşturduğu
bir ağ bile var.
Kolesterole Kuşkuyla Bakanlar Ağı
2002 yılında farklı ülkelerden araştırmacılar ve hekimler bir araya gelerek "Uluslararası Kolesterole Kuşkuyla Bakanlar Ağı", THINCS adı altında toplanmışlardı. Oluşumun başını "Kolesterol Efsaneleri" adlı kitabı ve yüzlerce diğer çalışmasıyla kolesterol hakkında insanların yanıltıldıklarını ileri süren İsveçli doktor Uffe Ravnskov çekiyordu. İlaç ve tıp endüstrisinden bağımsız çalışan, farklı ülkelerden 98 bilim adamı bu çatı altında toplanmıştı. Grubun içerisinde Nagoya Üniversitesi farmakoloji profesörü Japon Harumi Okoyama, İsveçli kardiyolog Tor Ole Kjellevand gibi alanında söz sahibi isimler yer alıyordu. Kolesterol konusunda yapılmış büyük araştırmaları incelediler ve kolesterole sebep olduğu ileri sürülen hastalık ve ölümler arasında bir bağın bulunmadığı, bilimsel literatürde kolesterolle damar sertliği arasında kurulan ilişkiye dair hiçbir kanıt bulunmadığı görüşünde birleştiler. Onlara göre "damarları tıkayan kolesterol" düşüncesi tamamen bir tıp efsanesinden ibaretti. Üstelik kolesterolü düşürmek sağlık için hayli zararlıydı. Zaman içerisinde kolesterolün zararlı değil faydalı olduğu görüşünü yüksek sesle olmasa da dillendirenler çıktı. Ülkemizde de benzer görüşleri Prof. Dr. Ahmet Aydın, Prof. Canan Karatay ve biyolog Mevlüt Durmuş gibi tıp uzmanları gündeme getirdiler. Ancak bu görüşler hakim anlayış karşısında Philippe Even'in kitabına kadar oldukça cılız kaldı ve bastırıldı.
"Bilimsel maskaralık"
Son 10 yılda kolesterolün zararlı olduğu fikrinin gerçekdışı olduğunu ileri süren ve bunun altında "dönen dolapları" insanlara anlatmaya çalışan başka araştırmacı, kimyager ve hekimler de çıktı. Bir ilaç kimyageri olan Shane Allison da bunlardan biri. "Bir Masalmış Kolesterol" kitabını yayınlayan Allison'a göre kolesterolü olanlar daha uzun yaşıyor. Kolesterolü düşürücü ilaç kullanımını "ağır çekim intihar" olarak nitelendiren Allison, doktorlar, gazeteler ve hastaneler devamlı yüksek kolesterolün kötü olduğunu söylediği için pek çok insanın kendilerini sağlıksız zannederek kolesterol seviyesini düşürücü ilaç kullandıklarını belirtiyor. Yazar ilaç şirketlerinin sümen altı ettikleri bir bilgiyi ise şöyle açıklıyor: "Kolesterol düşürücü ilaçlar kalp hastalıklarından korumuyor, ömrünüzün uzamasına katkı sağlamıyor. Tam tersine bazı hastalıklara, yan etkilere neden oluyor. Sözgelimi bağışıklık sistemini zayıflatıyor, hafıza kaybına yol açıyor."
Kolesterol hakkında hakim görüşe karşı çıkan bir başka araştırmacı, "The Great Cholesterol Con" kitabının yazarı Anthony Colpo da "Milyarlarca

doların sağlığımız için temel önemi olan bu maddeye karşı savaşa harcanması çağımızın en büyük maskaralıklarından biridir" görüşünde. Aynı kervana "Büyük Kolestrol Aldatmacası" kitabıyla Dr.Malcom Kendrick, kolesterolü düşüren statinlerin zararlarına yönelik "Statin Zarar Krizi" kitabıyla Duane Graveline, "Kolesterol uydurmacası" kitabıyla Sheldon Zerdon, büyük ilaç firmalarının insanları nasıl hastaya dönüştürdüğünü açıklayan "Hastalık satmak" kitabıyla Ray Moynihan ve Alan Cassels gibi pek çok araştırmacı da katılıyor.

Kolesterolü zararlı ilan eden görüşe savaş açan isveçli araştırmacı Uffe Ravnskov'a göre yüksek kolesterol yüzünden kaygı duyanlar ve kalp krizi geçirmemek için kolesterol düşürücü ilaç kullananlar günümüzün en büyük tıp skandalı olan kolesterol efsanelerinin kurbanı olmuş durumdalar. Ravnskov'a göre "doymuş yağ ve yüksek kolesterolün sağlığa zararlı olduğu fikri hiç yoktan ortaya atıldı ve malesef eleştirilemeden kabul gördü."
Ravnskov'la aynı görüşleri paylaşan Philippe Even'e göre de kolesterol vücudumuzda üretilen moleküller içerisinde en gereklilerden biri, yeryüzünde hayatın sürdürülmesinde ve onları yakmaya çalışan oksijene karşı hücrelerimizn korunmasında temel rol oynuyor. Milyarlarca hücremizin özellikle kas, kalp ve sinir hücrelerinin duvarlarının sağlamlaşmasını, hormonsal, sinirsel ve bağışıklık reseptörlerinin istikrarını sağlıyor. Profesör Even'e göre buna karşılık "kolesterol oluşumunu engelleyen statinler yüjksek dozlarda insana büyük zarar veriyorlar, dolayısıyla kolesterolü önlemeye çalışmak büyük bir cinayet".
Kolesterol taraftarlarıyla karşıtlarının mücadelesi son yıllarda giderek kızışmaya başladı. Bu muammanın neticesini ancak önümüzdeki yıllarda bilim gösterecek.
"KÖTÜ KOLESTEROL DİYE BİR ŞEY YOK"
Prof.Philippe Even
Kolesterol sahip olduğumuz moleküller içerisinde belki en gereklisi. yeryüzünde hayatın sürdürülmesinde ve onları yakmaya çalışan oksijene karşı hücrelerimizin korunmasında temel rol oynuyor. Milyarlarca hücremizin özellikle kas, kalp ve sinir hücrelerinin duvarlarının sağlamlaşmasını hormonsal, sinirsel ve bağışıklık reseptörlerinin istikrarını sağlıyor. Buna karşılık kolesterol oluşumunu engelleyen statinler yükzek dozlarda insana büyük zarar veriyorlar. Hekimlerin kolesterol düşürücü ilaçları yazmaya devam etmeleri mevcut dogmaya olan neredeyse dini bir inanç ve güvenden kaynaklanıyor. 230 bin hasta üzerinde yapılmış 46 büyük araştırmayı inceledim. Üçü hariç hepsi endüstri tarafından finanse edilmiş. Ve sadece bu üçü olumsuz olarak nitelendiriliyor. Ancak ilaç endüstrisinin dahil olmadığı zaman gerçekler konuşulabiliyor. Diğer araştırmaların hepsi her aşamada tahrif edilmiş. Tamamen icat edilmiş bir hastalık söz konusu.
"KOLESTEROLSÜZ YAŞANMAZ"
Prof.Ahmet Aydın
Cerrahpaşa Tıp Fakültesi
Kalp ve damar hastalıklarının baş sebebi sayılan kolesterolü sizin gibi aklayanlar dünyada çoğalıyor. Siz nasıl yorumluyorsunuz?
Koroner kalp hastalığı Türkiye'de ve dünyada bir numaralı ölüm sebebidir. damar hastalıkları da bununla beraber seyreder. 1950'li yıllardan beri bunlara kolesterolün, dolayısıyla et ve yağların sebep olduğu iddia ediliyordu. Oysa bu konuda yapılan çalışmalarda tahrifatlar yapılarak sonuçların yönlendirildiği ortaya çıktı. Kolesterol yüksekse koroner kalp ve damar hastalığı yüksek olur deniyor ama ölüm oranlarına baktığımız zaman kolesterolü yüksek olanlarla az olanlar arasında aynı oran olduğu görülüyor. Kolesterolün düşürülmesiyle koroner kalp hastalığı azalmadığı gibi diğer bazı hastalıklardan ölümlerin arttığı görülüyor. Kolesterolün düşürülmesiyle koroner kalp hastalığı azalmadığı gibi diğer bazı hastalıklardan ölümlerin arttığı görülüyor. Kolesterol olmadan yaşamamız mümkün değil. Her şeyden önce vücudumuzun yapı taşıdır. Tam tersine kolesterolü düşürmek zarar verir. Kolesterolü düşüren ilaçlar başka hastalıkların yanında en başta şeker hastalığına sebep olur. Şeker hastalığı ise koroner kalp hastalığının bir numaralı sebebidir.
Peki, kalp damar hastalıklarının asıl sebepleri nedir? Korunmak için ne yapılmalı?
Bu hastalıklara sebep olan diyabet ve metabolik bozukluklardan kurtulmak için şunları yapmak gerekir: Unlu ve şekerli gıdaları büyük ölçüde azaltmak, tereyağı, kuyruk yağı, zeytinyağı ve Omega 3 yağların doğal olanını ve işlemden geçmemişini tüketmek, protein tüketmek. Fındık, ayçiçeği, mısır gibi yağlar sanayi işemlerinden geçtikleri için zararlıdırlar.


BİROL BİÇER


X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.