Pazartesi 18.03.2013 00:00
Son Güncelleme: Salı 19.03.2013 01:17

George Clooney’den naklen yayın insanlık suçu

Güney Sudan'daki Kadugli şehri sakinleri 2011 yılının 6 Haziran'ına gözlerini açtıklarında aslında ülkede uzun süreden beri etkili olan iç savaş, etnik çatışmalar ve açlıktan zaten mağdur durumdaydılar. Ancak o gün bir de askeri birliklerin saldırılarıyla karşılaştıklarında can havliyle kaçışmaya başladılar. O gün 100 bin nüfuslu şehir 50 bin kişinin yer değiştirmesine ve pek çok kişinin ölümüne sahne oldu.
Bundan kısa bir süre sonra Güney Sudan bağımsızlığını ilan ederek yeni bir ülke konumu kazandı ancak hem ülkenin batısındaki Darfur, hem de güneyindeki yeni ülke için güvenlik sorunu halledilmediği gibi artık daha da ciddiyet arz etmeye başlamıştı. Uluslararası güçler Sudan'da yaşananlarla oldukça yakından ilgiliydiler ancak yine de Afrika'nın bölünmeden önce en geniş topraklarına sahip bu bölgesinde olan bitenleri takip etmeleri zorlu bir sorundu.
Aslında her an her şeyin olabileceği bu coğrafyada ülkenin diğer bölgelerindekiler gibi Güney Sudan ahalisinin de koruyucu bir meleğe ihtiyacı vardı. Ve sonunda bu melek beklendiği gibi olmasa da yine de gökyüzünden geldi. Güney Sudanlıların koruyucusu, koruyucu olmasa da uyarıcısı bundan sonra bir uydu sistemi olacaktı. Nitekim öyle de oldu. Şimdi Güney Sudan Satellite Sentinel Project (Uydu Gözetleme Projesi) ile günde 45 defa üçlü bir uydu takımı tarafından taranıyor ve görüntüler bir sistem tarafından kaydediliyor, karşılaştırılıyor. En ufak bir hareketlenme gözetlenerek bölgede gerçekleşebilecek çatışmalar öngörülmeye çalışılıyor.
Bir Hollywod yıldızı,bir aktivist
2010 Kasım ayında başlayan proje Birleşmiş Milletler (BM), Harvard Üniversitesi ve Google Earth tarafından üstlenilse de aslında temelinde varlığını bölge ile yakından ilgilenen iki etkin ve ünlü Amerikalıya borçlu. Ancak bu iki Amerikalı ne teknisyen ne de teknoloji uzmanı. Biri Hollywood yıldızı George Clooney, diğeri ise aktivist John Prendergast. Soykırım ve insanlık suçlarını gözetleyecek ve önleyecek bu uydu projesinin asıl ilham kaynağı ise Clooney'nin sürekli muzdarip olduğu paparazziler. İşte ilhamını paparazzilerden alan uydu gözetleme projesinin hikayesi.
Sudan'da gerçekleşen insanlık dramını BM adına dünyaya duyurmak ve önlemek için harekete geçen George Clooney ile 30 yıldır insan hakları aktivisti olarak faaliyet gösteren John Prendergast birkaç yıl önce Sudan'ı beraber gezerler. Prendergast, soykırım ve insanlığa karşı suçları önleme amaçlı Enough Project'in, Clooney ise ünlü film yıldızları Matt Damon ve Brad Pitt ile beraber "Not On Our Watch" adlı STK'nın kurucusudur. Her ikisi de insanlığa karşı işlenen vahşeti önlemek adına faaliyet göstermektedir. Sudan'da günlerce bulunur ve pek çok mağdur insanla görüşmeler yaparlar. Akla hayale gelmedik vahşet, soykırım, insan kaçakçılığı hikayeleri dinlerler. Onlar insanlarla konuşurken etraflarındaki coğrafyada tüm bunlar gerçekleşmeye, hatta etraftan bomba ve kurşun sesleri gelmeye, köyler yakılmaya devam etmektedir.
İnsanlık suçuna karşı Google Earth
İşte böyle bir durumda George Clooney biraz da ironi yapmak için paparazzilerin kendisinin her hareketini izlemek için ne gibi yollara başvurduğunu ama burada tüm dünya tarafından soykırım ve insanlığa karşı cürüm işlemekle itham edilen, üstelik Uluslararası Ceza Mahkemesi tarafından yakalanma kararı verilen savaş baronlarını gözlemek için kimsenin bir şeyler yapmaya yeltenmediğinden dem vurur. Bir masa başında otururken bu sözleri söyledikten sonra meşhur proje Clooney'nin aklına gelir ve şöyle devam eder: "Google Earth ile benim evimi gözetliyorlar ama şu canileri izlemek için aynı Google Earth'ü kullanmak kimsenin aklına gelmiyor." Bunun üzerine John Prendergast'ın Clooney'nin bu sözlerine verdiği cevapla süreç de başlamış olur: "Belki bunu sen yapabilirsin."
İkili bunun üzerine kolları sıvayıp işe girişirler. İlerleyen haftalarda bu fikirlerini gerçekleştirme yolları üzerine kafa yorarlar. Eğer askeri araçların hareket ve konuşlanma şekillerini gözleyebilirlerse herhangi bir saldırıyı da önceden kestirebilip önleyebileceklerini düşünürler. Ancak bunu herhangi bir devlet yönetimiyle değil, medyayı da harekete geçirebilecek bir özel kuruluşla yapmayı daha uygun görürler. İlk olarak Google ile bir görüşme ayarlarlar. Ardından İnsan Hakları Taraftarı Fizikçiler ve Amerikan Bilimsel İlerleme Derneği gibi topluluklarla temas kurarlar. 2009'da fizikçi Nathaniel Raymond'la beraber uydu görüntülerini kullanarak Afganistan'da gerçekleşen yıkımı gösterirler. Nathaniel Raymond, BM'nin Operasyonel Uydu Uygulamaları Programı UNOSAT'da görev almasıyla beraber insani felaketler üzerine çalışacak bir data yönetimi sistemi geliştirir. Dünyanın en geniş görüntüleme uydusu ağına sahip şirketi DigitalGlobe da üç uydusunu ve 40 görevlisini analizleri yapmak üzere bu programın hizmetine sunar. Böylelikle faaliyete geçen Uydu Gözetleme Projesi SSP'ye ardından "Harvard Humanitarian Initiative" de katılır. Üniversite'den bu projeye bir düzineden fazla gönüllü öğrenci de dahil edilerek görüntü analizlerine başlanır.
George Clooney bu arada şöhret ve bağlantılarını kullanarak proje için para toplamakla meşguldür ve bunda hiç de başarısız olmaz. Proje nihayetinde 29 Kasım 2010'da faaliyete geçer. Bu arada ABD Soykırım Müzesi, Uluslararası Af Örgütü ve İnsan Hakları Taraftarı Fizikçiler gibi örgütler de Sudan'ın Darfur bölgesinde işlenen insanlık suçlarını belgelemek üzere projeye katılırlar. Bu aynı zamanda tasnif edilmemiş uydu görüntülerinin bir çatışma ya da saldırıyı gerçekleşmeden önce analizini yaparak önlemeye yönelik ilk çalışma olur. ABD hükümeti bu tür görüntüleri yıllardır toplamakta ancak bir çatışmayı önlemeye yönelik olarak değerlendirmeye tabi tutmamaktadır.
Suriye'de de aynı sistem kullanılıyor
DigitalGlobe'un üç uydudan oluşan entegre sistemi proje dahilinde her gün 2.4 milyon kilometrekare alanı taramaya başlar. Böylelikle Sudan'da çok geniş bir bölge sürekli olarak uydularla detaylı olarak taranmaya ve karşılaştırılmaya, çıkması muhtemel herhangi bir saldırı ya da çatışma önceden tespit edilmeye başlanır. Aynı sistem daha sonra Suriye üzerinde de kullanılmaya başlanır. Twitter'da Suriye'den gelen herhangi bir çatışma mesajıyla uyduların bahsedilen yerlere odaklanması sağlanır.
Ancak ne kadar gelişmiş olursa olsun tüm bu sistemler saha üzerinden bilgi akışı olmadığı sürece anlamsız kalmaktadır. Bu açığı ise "yurttaş gazeteciliği" ile kapatırlar. Bölgedeki doktor ya da misyonerlerin gazetecilerin ulaşamadığı sahadan yolladığı bilgilerle bu eksik de kapatılacaktır. Böylelikle 24 saat gibi bir sürede herhangi bir bölgeden veriler, görüntüler değerlendirilip analizler yapılabilecek ve politik karar mercilerine durum raporu iletilecek hale getirilir. SSP ekibi 2001 yılında Kurmuk kentine yönelen tank ve helikopter destekli birliklerin hareketlerini tespit ederek kent halkını bir saldırıya karşı uyarırlar ve böylelikle artık gözlemci olmaktan çıkıp doğrudan aktör konumuna gelirler. Sistem her şeyi önlemede etkili olmasa da aradan geçen süre içerisinde pek çok şeyi önceden rapor ederek işe yarar. Ancak bu arada ne kadar hukuki olduğu konusunda tartışmaları da beraber getirir. Bununla beraber George Clooney kendi adına yaptığı işten ve en çok da şöhretinin işe yaramasından fevkalade memnun.
Uydu taramasından tespit edilen kitle imhası belirtileri
1- Kitle mezarları ve çadır belirtisi
2- Şehrin dövizi: "Sevgi ve barış şehri Kadugli'ye hoş geldiniz"
3 -Düzensiz yerleştirilmiş yığınlar, büyük ihtimalle ceset dolu torbalar
BİROL BİÇER

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.