Başbakan özür anını anlattı

Başbakan Erdoğan'ın konuşmasından satır başları:

İnşallah Eskişehir ve Konya'yı yüksek hızlı trenle buluşturuyoruz. İnşallah İstanbul ve Bursa ile Sivas'ı da buluşturacağız.

Bizim siyasette, özellikle de hükümette çok dikkat ettiğimiz bir ilkemiz var. Hiçbir zaman yapamayacaklarımızı vaad etmedik. Yüksek hızlı trenle Ankara'yı Eskişehir'e bağlayacağımızı söylediğimizde birileri ham hayal gibi görmüştü.

Eskişehir-İstanbul hattını bu yıl 29 Ekim'de Marmaray'la birlikte İstanbul'da Cumhuriyet Bayramı kutlamalarında açacağız.

Gaziantep'e kadar olan tüm şehirlere yüksek hızlı trenle ulaşacağız.

Türkiye 150 yıl önce yapılan demiryollarını yenileyemiyordu. Yol medeniyettir. Demiryolları medeniyettir. Artık biz dünyaya ray ihraç eden ülke haline geldik.

Herkes bilsin ki Türkiye büyük bir devlettir.

Biz kardeşliğimizden kuvvet aldık. Her sorunu el ele ve gönül gönüle aşmasını bildik. Şu anda ekonomisiyle dış politikasıyla büyüyen bir Türkiye var.

Türkiye tek tek prangalarından kurtuluyor. Türkiye, başını öne eğmeden geleceğ doğru ilerliyor. Biz küçük düşünemeyiz.

Obama beni İsrail'den aradı. Yanında İsrail Başbakanı Netanyahu da vardı. Obama selamlamanın ardından sözü Netanyahu'ya verdi. Dünkü telefon görüşmemizde Netanyahu, Mavi Marmara'dan dolayı özür dilediğini söyledi. Bende halkımız adına kabul ettim. Şehitlerimizin yakınlarına tazminat verilmesi için talimat verdiğini açıkladı. Sadece Gazze'ye değil Filistin'in tamamına ambargonun kaldırılacağını söyledi. Bu adımlar elbette şehitlerimizi geri getirmeyecek. Biz üzerimizi düşeni yaptık ve yapmaya devam edeceğiz.

Bu vesileyle Mavi Marmara şehitlerini rahmetle yad ediyorum. İnşallah, Gazze'de ve Batı Şeria'daki kardeşlerimizle kucaklaşma fırsatı bulacağımızı ifade ediyorum.

Türkiye'yi söz ve inisiyatif sahibi yapacak yeni bir başlangıç yapıyoruz. Sesimizin ulaştığı her yere Yunus'un diliyle çağrımızı ilettik. Çözüm sürecine Eskişehir'den büyük destek bekliyorum. Eskişehir yanımızda olursa biz bu meseleyi aşarız.

Analar ağlamasın. Anaların gözlerindeki umut ışıkları dinmesin. Bu terör meselesini çözecek, geleceğe gurur, onur ve şerefle yürüyeceğiz.

İlkbaharın bu ilk günlerinde Türkiye'nin 81 vilayetinde umutlar yeşerdi. Güneş toprağı ısıtırken yüreklerimizi ısıttı. Evet, cemreleri gördük. İnşallah bu cemreler çözüm sürecinin de cemreleri olsun, analar ağlamasın, anaların o gözlerindeki umut ışıkları dinmesin. Bu umudun köreltilmesine, çiçeklerin, filizlerin kopartılmasına, baharın kışa çevrilmesine müsaade etmeyelim. Kıştan başka mevsim tanımayanlara, karanlığı bir yaşam tarzı olarak seçenlere, ışıktan korkanlara ne olur fırsat vermeyin.