Kartal pişirdi emlakçıya düşer mi?

Beşiktaş Futbol AŞ'nin bedelli sermaye artırımı, Sermaye Piyasası Kurulu'ndan olur aldı. Sermayenin 40 milyon TL'den 240 milyon TL'ye çıkarılmasının önünde artık engel yok. Şimdi halka açık yüzde 37.5'lik hissenin sahipleri, ellerindeki Beşiktaş hisselerini korumak için tam 75 milyon lira ödeyecek. Yüzde 72.5'lik hissesi karşılığı Beşiktaş Kulübü'nün (Dernek) bedelli için yatıracağı para ise 125 milyon lira. Sermaye artırımına katılmak isteyenler için 4 Nisan'a kadar süre var. Bu tarihe kadar rüçhan haklarını kullanabilecekler.
Beşiktaş Futbol CEO'su Gökhan Sarı ile önceki konuşmalarımızda Derneğin bu parayı Futbol AŞ'den olan alacaklarına mahsuben vereceğini söylemişti. Derneğin Futbol AŞ'den alacağı 128 milyon lira. Bu durumda sermaye katılımına karşılık (hisselerini koruyarak) Futbol AŞ'nin Derneğe borcu sıfırlanacak.
Bu yeşil sahalardaki durum. Şimdi buna inşaat sahasındaki duruma ilişkin bir analiz ekleyelim. Ne alaka diyenlere biraz sabır diyerek şeytanın avukatlığını yapalım.
Bunun için daha eski bir sohbeti sizlerle paylaşmam gerekiyor. Emlak sektörüyle bir toplantıda sektörün önemli temsilcilerinden biri sohbette bana inşaat şirketlerinin devletten inanılmaz bir KDV alacağı olduğunu anlatmıştı. Alacağın nedenini KDV'ye dayanıyor. Hikaye şu:
Diyelim ki bir emlak projesine başladınız. Yaptığınız konutlar 150 metrekarenin altındaysa yüzde 1 KDV ödüyordunuz. Ancak bunun için ilk etapta Maliye'ye yüzde 18 KDV ödeniyor proje tamamlandıktan sonra aradaki yüzde 17 "KDV iadesi" olarak devletten geri alınıyordu. 2013 itibariyle konutta yüzde 1'lik KDV neredeyse kaldırıldı ancak yıllardır birken KDV alacakları duruyor. Her projede binlerce konut yapan büyük şirketlerin Maliye'den milyonlarca lira alacağı biriktiği hesaplanıyor. Hatta daha sonra yaptığım sohbetlerde bu rakamın 40 milyar liraya ulaştığını iddia edenler oldu. Peki, KDV ile Beşiktaş'ın sermaye artırımının ne ilgisi var?
Onu da şöyle açıklayalım. Beşiktaş Kulübü, Futbol AŞ'nin sermaye artırımına nakit değil alacağını koyuyor. Sermaye Piyasası Kurulu bunu kabul ettiğine göre benzer durum pekala inşaat şirketleri için de geçerli olabilir. Şimdi inşaat şirketleri "Bizim de Maliye'den milyonlarca liralık alacağımız var. Bu alacakları biz de Beşiktaş gibi sermayeye koyalım. Böylece düşük öz kaynakla çalışan sektör kaynak açığını gidermiş olur. Finans kuruluşlarının karşısına güçlü sermayeyle oturulur" diyebilir. Belki yanlış düşünüyorum ama en azından bu yol Beşiktaş sayesinde açıldığına inanıyorum. Yakın zamanda inşaat şirketlerinden bu tür isteklerin gelmesi beni hiç şaşırtmayacak. Bu yazıyı okuyanları da şaşırtmayacağından eminim.