Casusluk davasında 90 polisin ifadesi alındı!

Deniz Kuvvetleri Komutanlığı Kurmay Başkanı Koramiral Veysel Kösele'nin sanık, emekli Oramiral Nusret Güner'in mağdur olduğu, kamuoyunda "askeri casusluk davas" olarak bilinen, kadınları kullanarak tehdit ve şantajla askeri bilgi ve belgeleri ele geçirme davasının ilk günü, avukat yoklaması ve kimlik tespitiyle başladı. Daha sonra bin 937 sayfalık iddianame, TRT spikerleri Murat Can Canbay ve Oktay Durna tarafından okunmaya başladı. Sanık sayısının fazlalığı sebebiyle dava için İzmir Adliyesi Sosyal Tesisleri'nde bulunan 400 kişilik konferans salonu, duruşma salonu haline getirildi. Davada, 49 muvazzaf ve 79'u tutuklu 357 sanıklı olması sebebiyle her sanığın bir avukatı salona alındı.
Basın mensupları ve avukatlar, telefonlarını bıraktıktan sonra x-ray cihazından geçerek içeriye alındı. Bazı avukatlar ise meslektaşlarının salona alınmadığını, darp edildiklerini iddia etti. Avukatlar, meslektaşlarının tamamının salona alınması için salonu terk etme teklifinde bulundu. Salondan çıkmayı teklif edenlerle çıkmak istemeyen avukatlar arasında da tartışma yaşandı. Tepki amacıyla salondan ayrılan bazı avukatlar, kısa bir süre sonra tekrar yerlerini aldı. Bunu kabul etmeyen avukatlarla diğer avukatlar arasında tartışma çıktı. İzmir 12. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Atilla Rahman, davanın daha hızlı ilerlemesi için öncelikli olarak tutuklu sanıkların avukatlarını içeriye alacaklarını söyledi. Tutuksuz sanıkların avukatlarını daha sonra salona almaya karar verdiklerini belirtti. Rahman'ın sözlerini, salondakiler alkışladı. Girişte polisler tarafından darp edildikleri yönünde şikayette bulunan avukatlara Mahkeme Başkanı Rahman, suç duyurusunda bulunabileceklerini iletti. Avukatlar, duruşma salonuna girişte cep telefonlarının alındığı şikayetinde bulundu. Hakim Rahman, kendisinin de telefonunu bıraktığını, salonda ayakta kimsenin bulunmayacağını vurguladı. Yer sıkıntısına karşı kendilerinin bina ya da salon yapma görevleri bulunmadığını da ifade eden Atilla Rahman, bunun şikayetinin iktidar ya da Adalet Bakanlığı'na yapılması gerektiğini de ifade etti. Sanık, avukat ve sanık yakınlarının duruşma salonuna alınmasının ardından dava, saat 10.15'te avukat yoklaması yapılarak başladı. Duruşmadan önce avukatların sanıklarla görüşmek istemesine jandarmanın izin vermemesi sebebiyle kısa süreli tartışma yaşandı.
KORAMİRAL KÖSELE İÇİN 2 İLE 6 YIL
357 sanık, 196 müşteki, 831 mağduru bulunan davanın sanıkları arasında yer alan Deniz Kuvvetleri Komutanlığı Kurmay Başkanı Koramiral Veysel Kösele, en üst rütbeli asker. Tutuksuz sanık Kösele hakkında, TCK 220/2 ve TCK 334/1'e göre örgüt üyesi olmak ve yetkili makamların kanun ve düzenleyici işlemlere göre açıklanmasını yasakladığı ve niteliği bakımından gizli kalması gereken bilgileri temin etmekten 2 ile 6 yıl arasında hapis cezası isteniyor.
SANIKLARDAN 23'Ü HAKKINDA MÜEBBET İSTENİYOR
Çete elebaşı olduğu iddiasıyla tutuklu bulunan işadamı Bilgin Özkaynak ile askerlerle birlikte olarak askeri bilgileri temin ettiği iddia edilen üniversite öğrencisi Narin Korkmaz'ın da aralarında bulunduğu 23 sanık hakkında, TCK 327/2'ye göre fiil savaş sırasında işlenmiş veya devletin savaş hazırlıklarını veya savaş etkinliğini veya askerî hareketlerini tehlikeye koymaktan müebbet hapis cezası isteniyor. Müebbet istenen sanıklar arasında Coşkun Başbuğ, Safiye Köten, Engin Karatekin, Onur Süer, Bülent Acar, Engin Çırakoğlu, Bülent Akbaş, Mehmet Aksu gibi isimlerin yanısıra bazı tutuksuz sanıklar da yer alıyor. Suç örgütü elebaşı ve yöneticileri hakkında ayrıca TCK 220/1 ve 5 ile TCK 135'e 1 ve 2'ye göre örgüt yöneticisi olmak, devletin gizli kalması gereken belgelerini deşifre etmekten 9 yıl hapis cezası talep ediliyor. İddianamede yer alan diğer sanıklar hakkında da suç işlemek amacıyla örgüt kurmak, suç işlemek amacıyla örgüte üye olmak, hukuka aykırı olarak kişisel verileri kaydetmek, devletin güvenliğine ilişkin gizli belgeleri temin etmek, açıklanması yasaklanan gizli bilgileri temin gibi suçlamalarla cezalar isteniyor.
GİZLİ BELGELER, İDDİANAME VE EK KLASÖRLERDE YER ALMADI
Savcılığın yürüttüğü soruşturma aşamasında ele geçirilen örgütün karakutusu Pandora'da bulunan gizli belgelere, iddianame ve ek klasörlerde yer verilmedi. Savcılığın bütün askeri bilgi ve belgeleri Genelkurmay Başkanlığı'na göndererek gizli olup olmadıklarını sorduğu, gizli olduğu belirtilen hiçbir belgeye iddianame ve ek klasörlerde yer verilmediği öğrenildi. Bu sebeple duruşmanın bazı bölümlerinin kapalı oturumla yapılması bekleniyor.
İŞÇİ PARTİLİ VE TGB'LİLER EYLEM YAPTI
Dava sanıklarına destek amacıyla İşçi Partisi (İP) ve Tüm Gençlik Birliği (TGB)'ne üye gruplar, erken saatlerden itibaren İzmir Adliyesi önünde toplandı. Adliye çevresi, güvenlik amacıyla bariyerlerle çevrildi. Slogan atan eylemciler, adliye binasına yaklaştırılmadı. Adliye çevresinde yaklaşık bin 500 polis memuru görevlendirildi.
CHP'Lİ VEKİLLER DURUŞMADA
Ergenekon ve Balyoz davalarını izleyen CHP milletvekilleri, tehdit ve şantajla askeri bilgi ve belge davasına da geldi. Duruşmaya milletvekilleri İlhan Cihaner, Alaattin Yüksel, Hülya Güven, Erdal Aksünger, Musa Çam ve Mustafa Moroğlu katıldı.
İLK OPERASYON MAYIS AYINDA BAŞLADI
Askeri bilgi ve belgeleri ele geçirme soruşturması, 10 Ağustos 2010 tarihinde İzmir Emniyeti'ne, üniversitede okuyan genç kızların üst düzey bürokratlara para karşılığında pazarlandığı ihbarıyla başladı. Soruşturma başlatan polis, organizasyonun fuhuş dışında askeri bilgi ve belge ele geçirmeye yönelik derin yapısını deşifre etti.
İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı'nın koordinasyonunda yaklaşık 1,5 yıllık takibin ardından, kadınları kullanarak askeri belgeleri ele geçiren suç örgütüne yönelik operasyonların ilki 10 Mayıs tarihinde düzenlendi. Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri tarafından dokuz ilde eşzamanlı yapılan ilk operasyonda, dokuzu muvazzaf asker 26 kişi gözaltına alıntı. Daha sonra 50'si muvazzaf 51 kişi hakkında gözaltı kararı çıktı. İlk dalgada evinde çok sayıda askeri belge ve üniforma bulunan ve şebekenin fuhuş kanadını organize ettiği iddia edilen Pamukkale Üniversitesi öğrencisi Narin Korkmaz ile marina sahibi, örgütün elebaşı olduğu iddia edilen Bilgin Özkaynak, tutuklananlar arasında yer aldı. İkinci dalgası 16 ilde eşzamanlı yapılan operasyonda, 51 kişi hakkında gözaltı kararı çıktı. Daha sonra askerleri tuzağa düşüren eskort kadınlar ve belgeleri sızdıran muvazzaf askerler gözaltına alındı. Giderek genişleyen altı dalga halinde yapılan operasyonlar sonucunda şüpheli sayısı, 58'i muvazzaf ve 92'si tutuklu 357 kişiye yükseldi.
Tutuklanan ancak daha sonra itiraz sonucu serbest bırakılan şüpheliler arasında en üst rütbeli asker, Deniz Kuvvetleri Komutanlığı Kurmay Başkanı Koramiral Veysel Kösele oldu. Mağdurlar arasında en dikkat çeken isimse kısa bir süre önce emekli olan Donanma Komutanı Oramiral Nusret Güner. Tutuklu sayısı, tahliyelerle 79'a düştü.