Cuma 17.05.2013 00:00
Son Güncelleme: Cuma 17.05.2013 10:38

Behzat'a mendil sallarken...

Bugün, Türk Televizyon Tarihi için önemli bir gün. Ne yalan söyleyeyim; dizi başlarken sadece bir dramanın değil, bir 'dönemin' başlayacağını bilmiyordum. Bugün o devrin sonu geliyor; Behzat Ç. Devri'nin...

Kullandığı dil, polis teşkilatına getirdiği yeni bakış açısı, içkiye özendirmesi, trafik kurallarına duyarsızlığı nedeniyle bu sütunlarda Behzat Ç. için sayısız eleştiri kaleme aldım ama 'Sezar'ın hakkını' verdiğim de çok oldu. Behzat'a mendil sallarken...

Behzat Ç. her şeyden önce; hayata ve düzene muhalif, sıra dışı, sürünün tersi yönünde yürüyen, klişelerin, tabuların çerçevesine sıkışıp kalmadan, belli reyting kurallarının dışına çıkarak da dizi yapılabileceğini kanıtladı.

Başta RTÜK olmak üzere belli çevrelerle çok itişip kakıştı ama bazılarının yaptığı gibi eğilip bükülmek yerine bildiğini okumaya devam etti.

Behzat Ç. aynı zamanda bir 'oyuncu-kahraman' da yarattı. Tiyatro ile ilgilenenlerin tanıdığı ama pek çoklarının Behzat karakteri ile farkına vardığı Erdal Beşikçioğlu gibi bir muhteşem oyuncuyu tüm ülkeye tanıtıp sevdirdi. Bugün bir devrin sona erdiğini yazdım ama belki yanılıyorumdur. Behzat Ç. belki de yeni bir dönemin kapısını aralayacak.

Belki aynı yapımcı ve yönetmen, belki de daha cesur birileri çıkıp 'Behzat'ın âlâsını' yapacak; kim bilir?

Zap'tiye

Kurtlar Vadisi'nde Polat'a doku nakli yapan Leyla'nın estetik cerrahi uzmanı arkadaşı, Yalan Dünya'da ortopedi uzmanı olarak karşımıza çıktı.

Polat'ın yüzündeki dokunun 'nereden alındığı' anlaşıldı! FOX Haber'in tavrını önceleri yadırgamıştım.

Neredeyse her gün yardıma muhtaç bir çocuğu ya da acz içinde kıvranan bir insanı ekrana taşıyor, onun dramını, çaresizliğini anlatıyordu. 'Acaba duygu sömürüsüyle reyting mi sağmaya mı çalışıyorlar?' diye tereddüde düştüm ama gördüm ki, haber yaptıkları her çocuk ya da yetişkine bir şekilde devlet eli uzanıyor ya da bir hayırsever çıkıp dertlerine derman oluyor.

Dedim ki, "Eğer çare üretiliyorsa, gerisi teferruattır."

Ve FOX Haber'in bu duyarlı tavrını desteklemeye başladım.

Acaba FOX Haber'in gündeme getirip hayata bağladığı kaç kalbi delik minik, kaç ilaç bulamadığı için ölümün eşiğine gelen ama bültende göründükten sonra devletin yardımıyla hayata tutunan vatandaş var? Eminim Fox Haber'deki dostlar bunun iki yıllık dökümünü yapsalar, ortaya dudak uçuklatan bir yekun çıkar.

Peki bir şekilde medyaya konu olamayan, sesini duyuramayan, açılışa giden Bakan'ı yolda sıkıştıramayıp ana haber bültenlerine konu olamayan çaresizler ne olacak?

Bir sosyal devlet vatandaşı olarak bunu yazmak zoruma gidiyor ama bir önerim var:

Çaresizlerin sesini duyuracak bir televizyon programı yapılsın. Çeşitli nedenlerle devletin desteğini alamayan biçare vatandaşlar, meramlarını anlatsınlar.

Bir 'çözüm grubu' da onların derdine derman olmak için uğraşsın. İlgili devlet birimlerini harekete geçirsin, sponsor bulsun, hayırseverleri ikna etsin vs...

Program için tavsiye edeceğim ismi ise Beyaz'ın rol aldığı banka reklamından ödünç aldım:

Dert Detektörü!

Televizyon her ne kadar bir 'eğlence aracı' olarak görülse de, bize fakültede televizyonun bir 'kitle iletişim aracı' olduğunu öğrettiler.

Bir mahalleden diğerine haber uçurmayacaksa; tepemizdeki o kadar antene ne gerek var? Yabancı Gelin'e dikkat!

TÜRK televizyon tarihinde bir 'ilk' gerçekleşmek üzere. Kuzey Film ve Local Time Medya Grubu işbirliğiyle hayata geçirilen Yabancı Gelin dizisi, 40'a yakın yerel ve uydu kanalında yayınlanacak.

Dizinin başrollerinde Sinan Bengier, Şenay Aksoy, Bedir Bedir, Beliz İnal ve Bengi Uras gibi daha önce ulusal kanallardaki dizilerde görev almış ünlü sanatçılar var. Yabancı Gelin; ailesinden gizli, Rus kızı Tatyana ile evlenen Sedat'ın, bu durumu ailesine kabul ettirmek için yaşadığı durum komedilerini anlatıyor.

Dizinin yönetmenliğini ise F. Serkan Acar ve İlknur Oğuz yapıyor.

Bir süredir Trakya ve Kuzey Ege kıyılarındayım.

Buralarda yerel medyanın ne kadar önemli olduğunu, bizzat yaşayarak görüyorum. Çünkü insanlar önce 'kendilerini' görmek, 'kendi çevrelerinden' haberdar olmak ihtiyacı hissediyor. Keşke plazaların camlarından İstanbul siluetine dalan kanal yönetimleri, yerel medyanın bu gücünden daha çok haberdar olsa. Zira ulusal kanallar adeta 'kapalı devre yayın' yapıyor. Anadolu'nun, Rumeli'nin yerel ihtiyaçlarından bihaberler.

Ayrıca reklam mecrası da dört-beş kanal arasına sıkışmış, nefes alamıyor.

'Nokta atışı yapmak isteyen' firmalar; daha ucuza, daha etkin reklam ve tanıtım kampanyaları oluşturmak için yerel medyaya muhtaç.

Ayrıca giderek büyüyen televizyon sektörüne artık ulusal kanallar cevap veremiyor.

Üretimin dikine değil, 'yatay' düzlemde yaygınlaşması şart. Özetle; özellikle televizyonun kurtuluşu, yerel bazda gerçekleştirilecek atılımlarda.

Bakalım Yabancı Gelin, sektörün 'kendi toprağına yabancılığını' ortadan kaldırabilecek bir işlev üstlenecek mi? Ne demiş?

Okurumuz Leyla Akçul'un tespiti: En Baştan programının finalinde Emel Acar, kendisiyle aynı fuşya tonunda elbise giyip gelen şanslı kadına şöyle dedi: "Aaa, bilmeden aynı tonda elbise giymişiz!" İyi de Emel Acar baştan sona değiştirdiği kadının nasıl bir elbise giyeceğini bilmiyor mu? Gaf kürsüsü

Survivor'da Fatmagül elenmeden önce gece karanlığında arkadaşlarıyla dertleşirken "Biz burada kumun üzerinde menemen yiyoruz" dedi.

Adada bizim bilmediğimiz bir domates, biber, yumurta tarlası mı var acaba? Nigar'ın suyu ısındı

NİGAR Kalfa, Muhteşem Yüzyıl'ın en baskın karakterlerinden biriydi.

Yetenekli oyuncu Filiz Ahmet bu karakteri öyle etkileyici bir tarzda ekrana taşıdı ki, Nigar Kalfa dizinin adeta lokomotifi oldu ama ikinci sezon ile beraber Nigar Kalfa'ya bir şeyler oldu.

Duygusal gel-gitler yaşadı, karakteri evrildi, tuhaf bir insan olup çıktı. Senarist tarafından bilinçli mi yapıldı bilmem ama daha sonra Nigar'ın 'ağırlığı' ortadan kalktı, neredeyse 'figüran' haline geldi, rüzgarın önündeki yaprak gibi bir oraya bir buraya savruldu.

Ve nihayet Nigar karakterinin 'ortadan kaldırılmasına' karar verildi. Bu hafta Muhteşem Yüzyıl'ın son karelerinde Nigar Kalfa'yı Mihrimah Sultan'ın bebeğinin yattığı odaya gizlice süzülürken gördük. Nigar'a biçilen 'itibarsız son' şöyle:

Kaçırılan bebeğinin intikamını hanedandan almak için Mihrimah Sultan'ın çocuğunu kaçırmaya yeltenecek ancak yakalanıp kellesi alınacak...

Muhteşem Yüzyıl'a pek çok karakter girip çıktı; kimi tarihteki vadesi dolduğu için ayrıldı, kimi zorunluluktan, kimi de profesyonel nedenlerle diziye veda etti.

Tarihi metinlerde adı geçmemesine ve 'türetilmiş' bir karakter olmasına rağmen Nigar Kalfa'ya neden böyle bir son reva görüldü, anlamış değilim. Galiba diş macununu ortasından sıktılar...

Yüksel Aytuğ/Günaydın

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.