Pazartesi 20.05.2013 00:00
Son Güncelleme: Salı 21.05.2013 07:13

“Beni kör kuyulardan tasavvuf çıkardı”

Yıllarca şizofreniyle mücadele eden, tasavvufa yönelerek huzuru bulduğunu söyleyen senarist Ayşe Şasa hayatını anlattı.

Senarist Ayşe Şasa 1941 yılında İstanbul'da doğdu. "Muradın Türküsü", "Gramofon Avrat", "Ah Güzel İstanbul" gibi birçok filmin senaryosuna imza attı. Film ve dizi senaryolarının yanı sıra "Yeşilçam Günlüğü", "Delilik Ülkesi'nden Notlar", "Şebek Romanı" adlı üç de kitap yazdı. Şasa'nın sıradışı hayatını anlatan, Timaş Yayınları'ndan çıkan "Bir Ruh Macerası" adlı kitap Şasa'nın zenginlik içinde başlayıp ıstıraplı bir şekilde devam eden hayatının bir özeti. Nihilizmden tasavvufa uzanan derin bir yolculuk onunkisi…
Ayşe Şasa'nın hayatına sıradışı dedik, açıklayalım; onunki nihilizmden tasavvufa uzanan, neredeyse her noktası sıkıntılı, meşakkatli bir yol. 1941 yılında İstanbul'da hayata gözlerini açan Şasa dönemin ekonomik olarak oldukça güçlü ailelerinden birinin kızı olarak dünyaya geldi. Ayşe Hanım'ın kendi tanımıyla hayatının ilk yarısı "kâbus" gibi geçti. Çocukluğu ve ilk gençliği varoluşuna anlam vermeye çalışmakla geçen Şasa'nın sonraki yılları ise yaşadığı hezeyanları, buhranları atlatmaya ve yaşama tutunmaya çalışmaktan ibaret. Çocukluğundan itibaren ruhi sıkıntılar yaşayan Şasa'ya uzun zaman teşhis koyulamadı, hatta doktorları "Akıllı mısın deli mi, yoksa Hamlet misin" diye ona akıl sordular. Sonunda konan nihai teşhis; şizofreni oldu.
Ayşe Hanım kereste ticaretiyle uğraşan ve çok başarılı olan, aslen Çerkes olan Avni Bey ile çok sert yetiştirilmiş Kafkas muhaciri bir annenin çocuğu. Başbakanlarımızdan Rauf Orbay'ın yeğeninin kızı… Yediği önünde yemediği arkasında, dönemin en iyi okullarına giden, köklü bir ailesi olan Şasa'ya bunların hiçbiri yetmiyor… Neredeyse doğumundan itibaren mutsuz… Şasa, doğumunu şöyle anlatıyor: "Amerikan Hastanesi'nde doğmuşum. Doğar doğmaz oldukça büyük bir dertle karşı karşıyayım. Annem Çerkes bir aileden geldiği ve pederşahi etkiler altında olduğu için bir erkek çocuk beklerken, kız doğurduğuna fevkalâde üzülüyor; hatta bir süre bana süt vermekten bile kaçınıyor… Böyle bir başlangıç var hayatımda, şimdi ben döner döner bunu düşünürüm. Hastanede yeni doğan bebekler annelerine süt emzirmeye götürülürken ben yatağımda yalnız bırakılmışım demek ki…"

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.