Son Güncelleme: Çarşamba 29.05.2013 09:41
Auschwıtz’in yedi cüceleri!
Nazilerin toplama kampından sağ olarak kurtulan ailenin ilginç öyküsü...
Yahudi Soykırımı, Auschwitz Toplama Kampı üzerine hemen hemen yazılmadık şey kalmadı gibi. Özellikle Auschwitz'te katledilen ya da buradan sağ çıkmayı başaranların öyküleri dillere destan oldu. Nazilerin on binlerce Yahudi'ye mezar yapt
Lilliputlar Auschwitz'te
19 Mayıs 1944 günü Auschwitz-Birkenau Toplama Kampı'na yeni getirilen Yahudiler arasında bir grup oldukça dikkat çekiyordu. Trenden inen kalabalık grubun içerisinde bulunan yedi kişi küçücük boylarıyla hemen fark ediliyorlardı. Transilvanya'dan toplanıp gelen bu insanlar Ovitz ailesiydi. 10 kişiydiler ama içlerinden yedisi doğuştan cüceydiler. Rozika, Avram, Micki, Franziska, Frieda, Perla ve Elizabeth gündelik hayatın pek çok işine uyum sağlayamayacak derecede cüce bedenlere sahipti. Ama bu eksikliklerini birbirlerine kenetlenerek gidermişlerdi ve bu sayede de hayatlarını kazanıyorlardı. Meşhur "Gulliver'in Maceraları" romanındaki cüceler ülkesi Lilliput'tan esinlenererek "Lilliputlar" adında bir tiyatro grubu kurmuşlar, gösteriler düzenleyip, şarkılar söylüyorlardı. Diğer insanlardan farklı ve minicik bedenlere sahip oluşları hayatta olduğu gibi insanlara mezar olacak bu toplama kampında da işe yarayacaktı ama henüz bunu bilmiyorlardı. İleride dumanı tüten bacaları gördüklerinde daha önceden oraya konulan bir esire sordular: "Bu da ne oluyor" diye. Cevap çok netti: "Burası Auschwitz, Yahudilerin mezarı. Sizin de sonunuz bu fırınlarda olacak". Ovitz ailesinin yedi cüce ferdi o zaman nasıl bir yere getirildiklerini anladılar ve korkuyla tanıştılar. Farklı vücut yapıları SS subayları tarafından fark edilince diğer esirlerden farklı bir yere konuldular. Onlara bu kampta ayrı bir görev düşeceği belli oluyordu. Dr. Mengele'nin huzuruna çıkarılacaklardı. Ama bir yandan da kendilerine soruyorlardı: "Madem burası bir ölüm kampı, o halde neden bir doktor var ve neden bizi görmek istiyor?". Bunu da kısa bir süre sonra öğreneceklerdi.
Onları Mengele kurtardı!
Daha sonraları kendisine "Ölüm Meleği" adı verilecek olan Dr. Josef Mengele, bir doktordan çok şeytani ruhlu bir bilimciydi. Toplama kamplarının kendisine sunduğu bulunmaz fırsatı kaçırmıyor ve aciz insanlar üzerinde akla hayale gelmedik deneyler yapıyordu. Kendisini ırkların biyolojik olarak farklılaşabildiği ve Yahudi ırkının asırlar boyunca dejenere olarak bir cüceler ve sakatlar ırkına dönüştüğü görüşünü ispatlamaya adamıştı. Fiziksel şekil bozuklukları bu yüzden çok ilgisini çekiyordu. Yarıdan fazlası cüce olan Ovitz ailesinin ise onun bu konuda yapacağı araştırma ve deneyler için harika kobay olacağı aşikardı. Onlar üzerinden cüceliğin genetik olarak nakledildiğini ispatlamaya çalışacaktı. Zamanla Dr. Mengele ve kobayları olan Ovitzler arasında karmaşık bir ilişki gelişmeye başladı. Dr. Mengele binlerce insan üzerinde acımasız deneyler yapmış, binlercesinin ölümüne neden olmuştu. A
Ama bir başka anlamda ise hayatta kalmalarının garantisiydi. Fırına ya da gaz odasına gönderilmeleri iki dudak arasından çıkacak bir söze bakıyordu. Ama Dr. Mengele'nin deneyleri için onlara ihtiyacı vardı. Hayatta tutulmalarının tek sebebi de buydu. Cani doktorun onlara ihtiyaçları bittiği an, elinden geçen diğer bedensel deformasyonlu insanlar gibi onları asit havuzuna daldırıp iskeletlerini Berlin antropoloji müzesinde sergilenmeye göndermesi işten bile değildi.
Hem cellat hem kurtarıcı!
Ama Mengele öyle yapmadı. Defalarca onların gaz odalarına gönderilmelerini engelleyerek hayatlarını kurtardı. Hatta yer yer onların hayat dolu ruhlarına karşı sıcaklık gösterdi. Aralarında beklenmedik bir yakınlık bile doğdu. Kendi ifadeleriyle Mengele onlara hiç bağırmıyor, asla vurmuyordu. Sert mizacı ve sadist davranışlara olan eğilimiyle bilinen doktor onlara karşı sert değildi. Hatta sinirlendiği zaman sakinleşmek için Ovitz'lerin odasını ziyaret bile ediyordu. İçlerinde en güzelleri olan Frieda'ya iltifatlar ediyor, bebek olan Shimshon'a gaz odasında ölen çocukların oyuncaklarını hediye olarak getiriyordu. Herkesin ödünü kopartan Mengele ile aralarında duygusal bir bağ oluşmuştu. Onlar hayatta kalabilmek için bu duygusal
Aktüel / Birol Biçer
EN SON HABERLER
- 1 Türkiye'den yardım seferberliği
- 2 İsrail’in yalanları elinde patladı! Gazze soykırımını böyle örtbas etmeye çalıştılar: Her şey sahte çıktı
- 3 İsrail'in etki ajanları devrede! Adım adım katliamı aklamaya çalıştılar: Nevşin Mengü, İbrahim Haskoloğlu, Oğuzhan Uğur...
- 4 McDonald’s’tan İsrail askerlerine ücretsiz yemek desteği! Sosyal medyadan boykot çağrısı
- 5 Adet kanaması kaç gün sürer? Normal adet sıklığının ne kadar olması gerekir?
- 6 Ayak mantarından korunmak için dikkat edilmesi gerekenler: Ayak mantarı nasıl önlenir?
- 7 Tırnak mantarı nasıl geçer? Tırnak mantarını ne öldürür, ilaçları nelerdir?
- 8 Rihanna hamile mi? Rihanna'dan aile büyükleri anısına düzenlediği gecede şok hareket!
- 9 Okula başlayan çocuklarda fonolojik ve artikülasyon bozukluklarına dikkat!
- 10 Victoria Beckham isyan etti! Victoria Beckham eşi David Beckham'dan şikayetçi...