Cuma 19.07.2013 00:00
Son Güncelleme: Pazartesi 22.07.2013 09:11

İşte Ramazan'ın sultanları

11 ayın sultanı Ramazan ile beraber medyanın yıldızları da değişti. Artık ekranların sultanları onlar…

Ramazan ayı ile birlikte din-diyanettasavvuf programlarına da bereket geliyor. Hemen her kanalda sahur, iftar programları boy gösterirken, hocalar, ilahiyatçılar, vaizler de ay boyunca ekranda arz-ı endam ediyor. Ramazan'ın bereketinden olsa gerek bu dönemde medyanın ve özellikle televizyonların yıldızları dizi oyuncuları, futbolcular, mankenler ya da spor yorumcularından çok din-tasavvuf ehli oluyor. Ama onların da içinde reytingi yüksek olanları, onların da tabir-i caizse yıldızları var. İşte bu Ramazan ekranların, programların en çok ilgiye mazhar olan yıldızları…

Nihat HATİPOĞLU
En meşhur vaiz

Son yıllarda televizyonlarda ve özellikle Ramazan ayında yaptığı vaaz ve sohbet programlarıyla Türkiye'nin en meşhur tele-vaizi olma payesine erişen ilahiyatçı Nihat Hatipoğlu'nu aslında anlatmaya gerek yok. Ama onu tek kelimeyle özetlemeye kalksak muhtemelen yine kendi şu cümlesine atıfta bulunurduk: "Peygamberimiz yaşasaydı televizyona çıkar, İslam'ı anlatırdı." Birkaç yıldır ATV'de Ramazan ve sahur programlarıyla her gün arz-ı endam eden Hatipoğlu bu sene de yine ATV'den her akşam ve gece yarısı günde iki defa iftar ve sahur programlarıyla Sultanahmet Maydanı'ndan seyircilere hitap ediyor. Sayısız dini temsile, konferansa ve programa iştirak etmek için sürekli olarak şehir şehir dolaşmaktan yorgun düşen Hatipoğlu, Sabah Gazetesi'nde de Ramazan'a özel sayfa hazırlıyor. Hatipoğlu'nun çoğu zaman yerdeki kilime gözlerini dikerek dini konuları aynen yaşamışçasına coşkun ve duygusal bir üslupla anlatması seyircisini en fazla çeken yönü. 2011 yılından beri ATV'nin Ramazan programlarının değişmezi olan Hatipoğlu'nun vaizliği daha öncelere dayanıyor. Kanal A'da beş yıl boyunca program hazırlayan Nihat Hatipoğlu, daha sonra Flash TV ve Star TV'de yaptığı sahur programlarıyla popülaritesini oldukça artırmış hatta onun iftar ve sahur programları seyirciler tarafından birinci bile seçilmişti.
Hatipoğlu çok satan kitaplarının yanı sıra 40'ın üzerindeki vaaz CD'leriyle de piyasada en fazla rağbet gören ilahiyatçıların başında geliyor. Programlar, yazılar, makaleler, konferanslar, seyahatler arasında geçen çok yoğun bir tempoya rağmen geçen yıl hadis alanında profesörlük unvanını da aldığını hatırlatalım.

Hatipoğlu'dan inciler
"Ramazan'da herkes hayatını yeniden kontrol etsin, eksi ve artılarını kendine acımadan tartsın, kendisini kıyasıya eleştirsin, tabiri caizse yüreğini eline alsın ve kalbindeki pıhtıları temizlesin."
"Nice oruçlu kimseler vardır ki oruçtan nasibi, sadece açlık ve susuzluktur. Çünkü bu tür insanlar dedikodu eder, hak yer, zulüm ederler. Oruçtan nasip alamazlar."

Fatih ÇITLAK
Olduğu gibi, konuşkan

Uzun süredir çeşitli kültür merkezlerinde ve radyolarda yaptığı Mesnevi sohbetleri ile kendisine bir hayran kitlesi edinen Fatih Çıtlak da son yıllarda televizyonlardaki Ramazan programlarının gözdelerinden biri haline geldi. Bu sene Show TV'de iftar saatlerinde "Fatih Çıtlak'la Huzur Vakti" programını sunan Çıtlak özellikle Mesnevi bilgisi ve anlatığı kıssalarla ilgi çekmeyi başarıyor. Çıtlak hem yaptığı açıklamalarla hem de programında ağırladığı ilahiyatçı konuklarına sorduğu sorularla bir yandan seyircisini bilgilendirmeyi de ihmal etmiyor. İmam Hatip Lisesi'ni bitirdikten sonra, Türkoloji okuyan, Gönenli Mehmet Efendi gibi itibarlı alimlerden de feyz alan Fatih Çıtlak'ın akıcı ve olduğu gibi konuşma üslubu da büyük ölçüde çeşitli belediyelerin faaliyetleri çerçevesinde uzun süre icra ettiği Mesnevi Sohbetleri sayesinde serilik kazanmış. Çıtlak'ın bu yıl Ramazan münasebetiyle Takvim gazetesinde başladığı yazı dizisi de ses getirdi.

Çıtlak'tan inciler:
"Orucu bozan şeyler toplam bir sayfayı geçmez. Lütfen okuyalım."
"Bu mübarek ayda tek oruca odaklanma, yeme içmeye eğilme, sahur ve iftar arasında başka ibadetlere ve kulluk görevine yer vermemek adeta Ramazan'ı israf etmektir."

Ömer Tuğrul İNANÇER
Celalli ama oturaklı ve karizmatik

Bu Ramazan'ın en gözde ve karizmatik isimlerinden bir diğeri ise kuşkusuz tasavvuf deniline son yıllarda televizyonlarda sıkça görmeye alıştığımız Ömer Tuğrul İnançer. Onu ilk olarak TRT ekranlarında Ahmet Özhan'la sohbet şeklinde sunduğu "Şarkılar Seni Söyler" musiki programıyla tanımış ve derin bilgisi, bilge edası, oturaklı ve lafını esirgemeyen tavrıyla beğenmiştik. Sonraki yıllarda İnançer tasavvuf söz konusu olduğunda medyada en çok gördüğümüz bilirkişilerden biri oldu. Ömer Tuğrul İnançer bu sene TRT Türk ekranlarında Ramazan boyunca her gün "Ömer Tuğrul İnançer ile Ramazan Bereketi" programında ekrana geliyor. Sunucu Saadettin Acar ile Ramazan, din ve tasavvuf konularında sohbet eden İnançer, etkileyici ses tonu, derin birikiminin yanı sıra celalli tavrı ile de izleyicilerin ilgisini çekiyor. Yine TRT ekranlarında yıl boyu "Ömer Tuğrul İnançer ile Gönül Dünyamız" programıyla ekranlara gelen İnançer, radyoda gerçekleştirdiği sohbet programlarının yanı sıra düzenli olarak verdiği tasavvuf panelleriyle de ilgi odağı. İnançer, bugün Cerrahiler olarak bilinen tasavvufi yolun postnişini yani bir anlamda şeyhi olarak hizmet ediyor.
1946'da Bursa'da doğan İnançer'in gerçek mesleği ise avukatlık. İstanbul Hukuk Fakültesi'ni bitiren İnançer, yıllarca avukat olarak çalışmış. Ancak onu tasavvufa asıl iten şey bir diğer ilgi alanı olan müzik olmuş. Önce Batı müziği dersleri alan İnançer, bu müziğin kendisini anlatmakta yetersiz olduğunu görerek Türk müziğine yönelmiş. Bu müziğin altında yatan bir şeyler olduğunu hissetmiş ve araştırınca bunun tasavvuf müziği olduğunu görmüş. 20 yıl boyunca Kültür Bakanlığı İstanbul Tarihi Türk Müziği Topluluğu'nda hem sanatçı hem yönetici olarak çalışan İnançer, 15 yıldan beri de Cerrahi Tekkesi'nin postnişinliğini yapıyor.

İnançer'de inciler
"Ne yazık ki oruç ibadetini yemekten içmekten el çekmek ve iftarı yemek başlangıcı olarak algılamak orucu anlamamaktır."
"İbadetler Allah'ın emri olduğu için yapılır. Fukaranın halini anlamak için oruç tutulmaz. Oruç tutmak zenginlere mi farz? Fukara niye tutuyor o zaman?"

Cemalnur SARGUT
Sevecen, kucaklayıcı, birleştirici, herkesten yana

Bir Rifai Şeyhi olan Kenan Rifai Hazretleri'nin yolunu bugün sürdüren kişi olarak bilinen Cemalnur Sargut, sadece Ramazan ayında değil, yılın diğer günlerinde de televizyon, gazete ve dergilerin tasavvuf yıldızı. Söz konusu tasavvuf olunca onu hemen her gün yumuşacık üslubuyla bir başka ekranda görmek mümkün… Kimya mühendisi olan ve 20 yıl boyunca kimya öğretmenliği yapan Sargut'un tasavvufa meyli daha ailesinden geliyor. Kenan Rifai'ye bağlı mutasavvıf bir ailede yetişen Sargut, hocası Samiha Ayverdi'nin yönlendirmesiyle Kur'an ve Mesnevi çalışmalarına başlamış.

Özellikle kadınların çok ilgi gösterdiği Cemalnur Sargut'a teveccüh gösterilmesinin nedenleri arasında "aşk"ı yansıtan bir insan olmasının yanında sıcacık, yumuşacık, gülümseyen ve en ufak bir ayrım yapmayan tavrını göstermek mümkün. Birleştirmek gibi bir misyonu var. Bu sebeple her kesimden kadına ulaşabiliyor. Üstadı Kenan Rifai'nin buyurduğu gibi "ne ondanım ne bundan, hem ondanım hem bundan" deyişindeki kucaklayıcılığıyla dikkatleri çekiyor. Farklılıkları birleştirebilen bir kişi olmasıyla da laik, dindar, ateist veya çarşaflı kadınlar onun sohbetlerinde buluşabiliyor. Modern zamanların Rabia'sı olarak da anılan Sargut, önceki Ramazanlarda olduğu gibi bu Ramazan'ın da sultanları arasında.

Cemalnur Sargut'tan inciler
"Gözün orucu, gafletten menolunmasıdır. Dilin orucu, yalandan, gıybetten el çekmesidir. Kulağın orucu, dinin men ettiği şeyler işitmekten kendini muhafaza etmesidir. Nefsin orucu, hırs ve şehvetten kendisini korumasıdır. Kalbin orucu, ilahi hükümler ile, Beytullah olan kalp şehrinin temelini dört unsurun semasına yükseltip benlik ordusuna işgal ettirmemektir. Ruhun orucu, ahiret nimeti ve lezzetlerine dahi tama etmemek, cennete değil, nimeti verene kavuşmaya çalışmaktır. Sırrın orucu, haktan gayrısını görmemektir."

Mustafa KARATAŞ
Ciddi, vakur, cevapları doyurucu

Gece sahur programlarıyla büyük, ilgi çeken Ömer Döngeloğlu ile beraber Kanal 7'nin ikinci Ramazan yıldızı o. İlahiyat profesörü olan Mustafa Karataş bu sene Ramazan programlarının parlayan ismi. Her akşam saat 17:30'dan itibaren canlı olarak iftara kadar ekranda bulunan Karataş uzun performansıyla göz dolduruyor. Konuklarla, dualarla, ilahilerle, Kur'an ziyafetleriyle, dini konularda merak edilen konularla ve sohbetlerle dolu olan programı uzun olmasına rağmen pek çok kişiyi ekran başına kilitliyor. Programda konuklarıyla bir de iftar sofrası başına geçen Prof. Karataş'ın her akşam uzun uzun yaptığı iftar duaları da programın bir başka tadı.
Hadis alanında uzman olan Karataş geçmişte hadisin yanında güzel sanatlar, hat sanatı dersleri de vermiş bir hoca. Karataş sadece dersleri ve programları yüzünden değil geçmişte kuruluşuna öncülük ettiği ve onursal başkanı olduğu İlim Hizmet Araştırma Merkezi'nde pek çok talebenin yetişmesine katkıda bulunduğu için de sevilen bir insan. Geçmişte 15 yıl boyunca hiç aksatmadan esnaf ve talebelerle yürüttüğü sohbetler ve 12 yıl boyunca Fatih'te yaptığı imamlık vazifesi sırasında edindiği deneyimlerin de seyirciye hitap etmesinde katkısı yadsınamaz.

Karataş'tan inciler
"Yazı yazmasını, hesap yapmasını pek bilmeyen bir topluma, herhalde 'ayları hesapla belirleyin' denilemezdi."
"Küçülen dünyada artık bayramları ve Ramazanları farklı zamanlarda kutlayan ve idrak eden Müslümanların bu durumu tevhidi güçlendirmek yerine tefrikaya ve fitneye sebep olmaktadır. Aynı şehirde aynı evde biri oruç tutarken diğeri bayram yapan kimseler görülmeye başlanmıştır."

Ömer DÖNGELOĞLU
Yaşar gibi anlatıyor

Son birkaç yıldır Kanal 7'de iftar ve sahur programlarını başarıyla sunan ve büyük ilgi gören Ömer Döngeloğlu bu kanalda sekiz yıldır adeta gelenekselleşti. Kanal 7'nin sahur programları bu Ramazan da ona emanet. Seyirci tarafından tutulmasının ardında yatan bir numaralı sebep anlattığı dini kıssaları bir tiyatro oyuncusu marifetiyle duygularıyla beraber yansıtabilmesi ama daha da önce bu duyguları bizzat kendisinin canlı yayında yaşayabilmesi. Kısacası güçlü bir hitabete sahip Döngeloğlu uzun cümleler kurmasını becerirken bir yandan da anlattığı hikayeyi kendisi de yaşarcasına seyirciye nakledebiliyor; kâh ağlatıyor, kâh güldürüyor, bazen de kendisi ağlıyor, coşuyor ya da coşturuyor.

Özellikle iki yıl önce yaptığı Ramazan programında Hz. Peygamber'in ailesi Ehl-i Beyt'i anlatırken hem kendisini hem seyircisini gözyaşlarına boğan performansı halen dillere destan. Aynı şekilde Hz. Peygamber ve ashabına dair sohbetleriyle seyircisini avlamasını gayet iyi beceriyor. Onun muhatabına anlattığı olayın duygularını yansıtabilen üslubunun temelinde şüphesiz geçmişte Tokat'ta 10 yıl boyunca yaptığı imam-hatiplik görevinin yanı sıra Siyer-i Nebi alanındaki uzun araştırmalarının da katkısı büyük.

Döngeloğlu'ndan inciler
"Dua, çaresizliğin, yalnızlığın, kendine yetmezliğin sonucunda kulun, Rabbine yalvarması, yakarması olduğu gibi, Rabbine olan muhabbetinin de bir ifadesidir. Kul, dua ederek Allah'ı ne kadar sevdiğini de ispat etmiş olur."
Birol BİÇER

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.