Çarşamba 31.07.2013 00:00
Son Güncelleme: Çarşamba 31.07.2013 20:04

"76 milyonun hükümetiyiz

Başbakan Erdoğan, Türkiye Odalar Ve Borsalar Birliği (TOBB) Genel Kurulu'nda önemli açıklamalar yaptı.

Başbakan Erdoğan'ın açıklamalarından satırbaşları:
- Bugüne kadar TOBB'un tüm genel kurullarına özellikle katılmaya ve sizlerle sohbet etmeye çok büyük özen gösterdim. Yarın YAŞ toplantısını gerçekleştireceğimiz için açılışta bir arada olamayacağız.
- Türkiye'yi büyüttüğünüz için ekonomik gelişmeleri desteklediğiniz için teşekkür ediyoruz.
- Türkiye'de borçlanma yüzde 63'tü. Tüzde 6'ya kadar düşürdük. IMF'ye 23 milyar dolar borcumuz vardı. O borcu bitirdik. Ekonomide başarıyı güven ve istikrar kavramlarıyla ifade ettik. Hukuk sistemindeki keyfilik hep sizlere fatura edildi.
- Mali sistemden taviz vermeyeceğiz dedik. Bundan sonra da taviz vermeyeceğiz.
- Demokrasiden en ufak geri gidişin faturasını sanayici, tüccar, milletçe hepimiz öderiz. Eğer bir kez boyun eğseydik, Türkiye'yi üç kattan fazla büyütemezdik. Ekonomide kazanımları koruyacaksak demokrasiye sahip çıkacağız.
- Herkes bizi sevmek zorunda değil. Biz 76 milyonun tamamının hükümetiyiz.
HAVAALANI YAPANLAR TEHDİT EDİLİYOR
- Geldiğimizde 26 tane havaalanı vardı. Şimdi 50 havaalanına sahibiz. Havaalanını yapanlar tehdit ediliyor. Yetmiyor ihalenin bedelinin %10'unu Kandil'e göndereceksin diyor.
"Hakkari Yüksekova'da havalimanı yapmak istiyoruz ama müteahhit tehdit ediliyor. İş makineleri yakıldı. Müteahhit korku belasına çalışamıyor. Yetmiyor. Bir de ne var? İhale bedelinin yüzde 10'unu Kandil'e göndereceksin. Bu şartlar altında bu eserler inşa ediliyor. Ama öyle de olsa böyle de olsa biz bunları yapacağız. Yüksekova'ya da havalimanı yapacağız. Bizi sevmeyenler olacaktır. Bunu biliyoruz. Ama sandık da bunun için var. Seçim sandığı milletin önüne gelir. Millet o engin feraseti ile iktidardaki partiye hesabını sorar. Ya tamam ya da devam der. Milletin tercihini özgürce kullandığı bir ortamda diktatörlük olmaz.
Sandık demokrasinin namusudur. Sandık demokrasilerde hesap sorma makamıdır. Emniyet sübabıdır. Sandık sonucundan asıl ders çıkarması gereken kazanan değil kaybeden olmalıdır. Kaybeden nerede hata yaptığını enine boyuna ölçüp biçmelidir. Ne aldık, yüzde 50. Biz öteki yüzde 50'nin içinden ne kadar alabiliriz hesabını yaparız. Çoğunluğun azınlığına hükmetmesine şüphesiz hep birlikte karşı duracağız. Ama Türkiye'de onyıllardır yaşandığı gibi azınlığın çoğunluğa dayatmalar yapmasına da hep birlikte karşı durmak zorundayız. Elbette medya, üniversiteler, meydanlar demokrasinin olmazsa olmazlarıdır. Ancak tek başına medyanın, sermayenin ülkenin gidişine yön verdiği bir rejime demokrasi denebilir mi? Sesini sadece sandıkla duyuran sessiz kitleyi o zaman nereye koyacaksınız? O zaman bu sisteme nasıl demokrasi diyeceksiniz. Türkiye'de artık demokrasiye sadece sandıkta müdahale edilebilir. Bunun dışındaki her müdahale artık gayri meşrudur. Dağda ya da şehirde meydanları işgal ederek, sokakları terörize ederek demokratik hak dile getirilmez. Bu demokrasiye sadece zarar verir. Demokrasinin tehdit altında olduğu bir ülkede kuşkunuz olmasın ekonomi de tehdit altında olur. Camı çerçevesi indirilen ensafın günahı neydi? Bu ne biçim bir anlayış, bunu anlamak mümkün mü? Biz bu istikrar ve güven ortamını çok zor tesis ettik arkadaşlar."
"İşte biz burada dayanışmamızı çok açık, net ortaya koymak zorundayız. Çünkü Türkiye ve bu millet bunları hak etmiyor. Türkiye sınıf atlamış, çıtayı yükseltiyor, yapılana bak. 10 yıl önce bu ülkede köşelerinde istediği gibi yazamayanlar, çizemeyenler, el pençe divan duranlar şimdi bakıyorsunuz farklı bir tavır sergiliyor. Demokrasinin güç kaybettiği bir ortamda seçkinler kazanır, imtiyazlılar kazanır ama çoğunluk kaybeder. Bu ülkenin her bir ferdi, özellikle sivil toplum örgütleri demokrasi konusundaki hassasiyetlerini bugüne kadar olduğu gibi korumalı ve daha üst noktalara taşımalıdır. Biz bir olmaya, beraber olmaya. Hepsinden öte kardeş olmaya mecburuz. Birbirimizi Allah için sevmeye mecburuz. Hiçbir ayrıma tabi tutmadan birbirimizi yaradılanı yaradandan ötürü seveceğiz."
'FAİZ LOBİSİ UYANIK'
"İçeriden dışarıdan üzerimizde oynanan oyunları herhalde hissediyorsunuz. Türkiye her alanda olduğu gibi sermaye noktasında da ayrımcılığın bedellerini çok ağır ödemiş bir ülkedir. Cadı avlarının yapıldığı, kredilerde, teşviklerde ayrımcılığın yapıldığı dönemlerden geçti. Türkiye'de ne bugün ne de bundan sonra böyle dönemlerin yaşanmasına asla müsaade etmeyiz. Faiz lobisi uyanık. Sadece faizle yetinmiyor bir de komisyonlar adı altında komisyonlarla garibim tüketicileri çökertiyor."

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.