Perşembe 01.08.2013 00:00
Son Güncelleme: Perşembe 01.08.2013 17:05
Son Güncelleme: Perşembe 01.08.2013 17:05
Mutluluğun formülü yeniden yazılıyor
Farklı uluslararası ve yerli araştırmalar, anketler ve uzman görüşleri ışığında insanoğlunun kadim meselesi mutluluğu araştırdık… Ve ortaya şaşırtıcı, ezber bozan veriler çıktı.
Gezegenin peşinde koştuğu bir kavram: "Mutluluk". Her kapı ona açılmaya çalışıyor. O olmadan her şey anlamını yitiriyor. Psikolog, ekonomist, sosyolog ve diğer alanlardaki dünyadan birçok araştırmacı, yıllardır mutluluğun formülünü arıyor. Mutluluğu "nesnel" kriterlere göre ölçme çabaları sonunda farklı kriterler ve farklı araştırma sonuçlarını ortaya çıkardı. Artık sadece ülkeler vatandaşlarının değil, şirketler çalışanlarının ve müşterilerinin, siyasi iktidarlar ise seçmenlerinin mutluluk düzeylerini an be an ölçer oldular. Dünya şu ana kadar bir formül üzerinde uzlaşamasa da, son yıllarda mutluluğu, ekonomik göstergelerle açıklamaya çalışan batı modelinin gerçekliği sorgulanır oldu. Zira bu modelin, mutlu diyarlar olarak, intihar oranlarının çok yüksek olduğu İskandinavya'nın ötesine geçemediğine tanık olduk. Oysa mutluluk Doğu'da bir başka filizleniyor. Öte yandan bütün araştırmalar, dünyanın en mutsuz bölgesini, dünyanın en yoksul ülkelerinin bulunduğu Afrika olarak gösteriyor. Türkiye ise mutluluk araştırmalarının hep orta sıralarında yer alıyorlar. Yani Türk milleti ne mutlu, ne de mutsuz. Ama güvensiz ve huzursuz…
MUTLU GEZEGEN ENDEKSİ
MUTLU GEZEGEN ENDEKSİ
Mutlu insanların diyarı, Latin Amerika
"Mutlu Gezegen Endeksi" (HPI) İngiltere'deki düşünce kuruluşu New Economics Foundation tarafından oluşturulan, bu tür araştırmaların en ezber bozanı. HPI'nin 2012 verilerine göre, 151 ülke arasından, en mutlu 10 ülkenin dokuzu, yoksulluk oranının çok yüksek olduğu Latin Amerika ve Karayipler'den. Araştırmada listenin en başında ise kişi başına düşen milli geliri (8 bin 500 dolar ile) oldukça düşük olan Kosta Rika yer alıyor. Dünyanın en büyük beş ekonomisine sahip ülkeler orta sıralarda.
Kriterler
Ortalama yaşam süresi, hayattan memnuniyet ve kişi başına düşen "ekolojik ayak izi"nin hesaplanması kriter olarak alınıyor.
Iraklılar Türklerden mutlu
Bu raporun en ilginç noktalarından biri de Irak, Filistin, Kırgızistan ve Pakistan gibi yaşam şartlarının zor olduğu ülkelerin, listenin 49'uncu sırasında yer alan Türkiye'den daha üst sıralarda yer alması. Bu araştırmada, diğer bütün araştırmalarda en mutlu ülke gösterilen Danimarka ise 93'üncü sırada yer alıyor. Avrupa ülkelerinin büyük bir çoğunluğu ortalarda iken ABD listenin sonlarına doğru, 104'üncü sırada.
Kriterler
Ortalama yaşam süresi, hayattan memnuniyet ve kişi başına düşen "ekolojik ayak izi"nin hesaplanması kriter olarak alınıyor.
Iraklılar Türklerden mutlu
Bu raporun en ilginç noktalarından biri de Irak, Filistin, Kırgızistan ve Pakistan gibi yaşam şartlarının zor olduğu ülkelerin, listenin 49'uncu sırasında yer alan Türkiye'den daha üst sıralarda yer alması. Bu araştırmada, diğer bütün araştırmalarda en mutlu ülke gösterilen Danimarka ise 93'üncü sırada yer alıyor. Avrupa ülkelerinin büyük bir çoğunluğu ortalarda iken ABD listenin sonlarına doğru, 104'üncü sırada.
En zengini, en mutsuz oldu
Dünyada kişi başına gelir düzeyinin 88 bin 500 dolar ile en yüksek olduğu Katar'ın ise sondan üçüncü sırada olması dikkat çekici.
1-Kosta Rika
2-Vietnam
3-Kolombiya
49-Türkiye
104-ABD
149-Katar
150-Çad
151-Botswana
BM'NİN DÜNYA MUTLULUK RAPORU
Birleşmiş Milletler (BM) tarafından geçtiğimiz yıl ilk defa yapılan, 195 ülkeyi kapsayan Dünya Mutluluk Raporuna göre, dünyanın en mutlu ülkeleri ise Danimarka, Finlandiya ve Norveç olarak gösteriliyor. Türkiye araştırmanın 78'inci sırasında yer alırken Türk katılımcıların çoğunluğunun mutluluk seviyesi 10 üzerinden beş olarak değerlendiriliyor. Dünya Mutluluk Raporu'nun en mutsuz ülkesi Togo.
Kriterler
Birleşmiş Milletler (BM) tarafından geçtiğimiz yıl ilk defa yapılan, 195 ülkeyi kapsayan Dünya Mutluluk Raporuna göre, dünyanın en mutlu ülkeleri ise Danimarka, Finlandiya ve Norveç olarak gösteriliyor. Türkiye araştırmanın 78'inci sırasında yer alırken Türk katılımcıların çoğunluğunun mutluluk seviyesi 10 üzerinden beş olarak değerlendiriliyor. Dünya Mutluluk Raporu'nun en mutsuz ülkesi Togo.
Kriterler
Yapılan ankette kişilerin gelir, eğitim seviyesi, sağlık, iyi yönetim, sosyal imkanlar ve genel olarak hayatlarından memnun olup olmadıkları ölçüldü. Raporda ülkelerin refah düzeyi düştükçe mutluluk seviyesi de azalıyor.
1-Danimarka
2-Finlandiya
3-Norveç
78-Türkiye
195-Togo
DANİMARKALILARIN MUTLULUK SIRRI
Öte yandan 1973 yılından bu yana yapılan belli başlı araştırmalar Danimarka halkını, dünyanın en mutlu halkı olarak gösteriyor. Aarhus İşletme Okulu'ndan Ekonomi Profesörü Christian Bjornskov Danimarkalıların mutlu olma formülü şöyle açıklıyor:
•Tanımadığın insanlara "güvenmek".
•Başkalarının hayatı hakkında önyargıda bulunmamak.
•Hayatında iyi gitmeyen unsurları çabucak değiştirme gücüne sahip olmak.
•Paranı diğer Avrupa ülkelerinden farklı harcamak. Yani büyük evler, arabalar almak yerine, insanlarla iletişim kurmaya para yatırmak.
Öte yandan 1973 yılından bu yana yapılan belli başlı araştırmalar Danimarka halkını, dünyanın en mutlu halkı olarak gösteriyor. Aarhus İşletme Okulu'ndan Ekonomi Profesörü Christian Bjornskov Danimarkalıların mutlu olma formülü şöyle açıklıyor:
•Tanımadığın insanlara "güvenmek".
•Başkalarının hayatı hakkında önyargıda bulunmamak.
•Hayatında iyi gitmeyen unsurları çabucak değiştirme gücüne sahip olmak.
•Paranı diğer Avrupa ülkelerinden farklı harcamak. Yani büyük evler, arabalar almak yerine, insanlarla iletişim kurmaya para yatırmak.
"ARTIK ZENGİN-YOKSUL DEĞİL, MUTLU-MUTSUZ AYRIMI VAR"
ŞEREF OĞUZ (Sabah Ekonomi Müdürü)
ŞEREF OĞUZ (Sabah Ekonomi Müdürü)
Özellikle "Mutlu Gezegen Endeksi"nde, yoksul Latin Amerika'yı dünyanın en mutlu diyarı olarak gösterilmesini nasıl açıklıyorsunuz?
Fert başına milli geliri düşük olan uluslarda mutluluğun çok daha fazla olabildiği, tatminin daha yüksek olduğu şeklinde enstrümanlarımız var artık. Ama gelir düzeyi son derece yüksek uluslarda bu durum, mutluluğa katkı vermiyor. Artık ülkeler arasında ayrım yaparken, zengin-yoksul ayrımı değil, mutlu-mutsuz ayrımı yapılmaya başlandı dünyada. Yani ekonomik ekvator, zengin kuzey ile fakir güney arasından geçmiyor. Mutlu ile mutsuz arasından geçiyor. Durum böyle olunca da, bunu ölçmek bir arayış, bir konu haline geliyor. Ama araştırma sonuçlarının farkları ise mutluluğun tanımından geliyor. Herkesin tanımı farklı olunca, sonuç da farklı oluyor. Benim şahsen, Şeref Oğuz olarak mutluluk tanımım şu: "İşlerin yolunda gidiyormuş duygusu." Dünya pratiği gösterdi ki, bütün bunlar insanları mutlu etmeye yaramıyor.
Fert başına milli geliri düşük olan uluslarda mutluluğun çok daha fazla olabildiği, tatminin daha yüksek olduğu şeklinde enstrümanlarımız var artık. Ama gelir düzeyi son derece yüksek uluslarda bu durum, mutluluğa katkı vermiyor. Artık ülkeler arasında ayrım yaparken, zengin-yoksul ayrımı değil, mutlu-mutsuz ayrımı yapılmaya başlandı dünyada. Yani ekonomik ekvator, zengin kuzey ile fakir güney arasından geçmiyor. Mutlu ile mutsuz arasından geçiyor. Durum böyle olunca da, bunu ölçmek bir arayış, bir konu haline geliyor. Ama araştırma sonuçlarının farkları ise mutluluğun tanımından geliyor. Herkesin tanımı farklı olunca, sonuç da farklı oluyor. Benim şahsen, Şeref Oğuz olarak mutluluk tanımım şu: "İşlerin yolunda gidiyormuş duygusu." Dünya pratiği gösterdi ki, bütün bunlar insanları mutlu etmeye yaramıyor.
Mutluluk için beklenti düzeyini mi düşürmek gerekiyor yani?
Yeni gelinen noktada, belli standartların altına düşmemek koşuluyla, insanların beklentilerini düşürmek yoluyla, mutlu olabileceklerini keşfettik. Şirketler, eskiden maaşla insanları iş yerinde tutmaya çalışıyordu. Daha birkaç gün önce, Ekonomi Kulübü'nde patronları, çalışanları topladım. Şu ortaya çıktı: "Eskiden çocuğa pozisyon ver, maaş ver, yürüsün" düşüncesi hakimdi. Ama yeni "Y" kuşağının beklentisi ise burada değil. "Beni o projenin içine al, ikna et" diyor. Beklenti paradan tatmine kaydı. O yüzden o insanı para ile o işletmede tutamıyorsun. İnsanlar para nedeniyle bir işletmede artık en fazla iki yıl kalıyor.
Duygu LELOĞLU
Yeni gelinen noktada, belli standartların altına düşmemek koşuluyla, insanların beklentilerini düşürmek yoluyla, mutlu olabileceklerini keşfettik. Şirketler, eskiden maaşla insanları iş yerinde tutmaya çalışıyordu. Daha birkaç gün önce, Ekonomi Kulübü'nde patronları, çalışanları topladım. Şu ortaya çıktı: "Eskiden çocuğa pozisyon ver, maaş ver, yürüsün" düşüncesi hakimdi. Ama yeni "Y" kuşağının beklentisi ise burada değil. "Beni o projenin içine al, ikna et" diyor. Beklenti paradan tatmine kaydı. O yüzden o insanı para ile o işletmede tutamıyorsun. İnsanlar para nedeniyle bir işletmede artık en fazla iki yıl kalıyor.
Duygu LELOĞLU
DİĞER
EN SON HABERLER
- 1 Türkiye'den yardım seferberliği
- 2 İsrail’in yalanları elinde patladı! Gazze soykırımını böyle örtbas etmeye çalıştılar: Her şey sahte çıktı
- 3 İsrail'in etki ajanları devrede! Adım adım katliamı aklamaya çalıştılar: Nevşin Mengü, İbrahim Haskoloğlu, Oğuzhan Uğur...
- 4 McDonald’s’tan İsrail askerlerine ücretsiz yemek desteği! Sosyal medyadan boykot çağrısı
- 5 Adet kanaması kaç gün sürer? Normal adet sıklığının ne kadar olması gerekir?
- 6 Ayak mantarından korunmak için dikkat edilmesi gerekenler: Ayak mantarı nasıl önlenir?
- 7 Tırnak mantarı nasıl geçer? Tırnak mantarını ne öldürür, ilaçları nelerdir?
- 8 Rihanna hamile mi? Rihanna'dan aile büyükleri anısına düzenlediği gecede şok hareket!
- 9 Okula başlayan çocuklarda fonolojik ve artikülasyon bozukluklarına dikkat!
- 10 Victoria Beckham isyan etti! Victoria Beckham eşi David Beckham'dan şikayetçi...