Sosyete İftarına büyük ilgi

Sosyete iftarına büyük ilgi
Son günlerin en trndy olaylarından biri ramazan ve bayram sendromu oldu şeker. Olay şöyle; bir davet vereceksen önce zamanını iyi yakalamak durumundasın. Ramazan ayındaysan kızlar ve bizim çevreden şöyle cevaplar geliyor, "Ramazan'ı bir atlatalım da", yok kazara Şeker veya Kurban Bayramı öncesi ya da sonrasına rastlatırsan, davetli listesini iyice güdük tutman şart. Zira bu sefer de bayramlardan bir hafta önce "Hele şu hafta geçsin, bayramı atlatalım", bayram sonraları da "Şu bayram yorgunluğunu bir atlatalım" muhabbeti başlıyor. Gören duyan da bayramlarda elini beline takıp temizlik yapan, bütün gün eve el öpmeye gelenlere servis yapan kadınlar altın günü planlıyor zanneder. Size ne ayol bayramlardan! Eski partner "İş çevrelerine Ramazan'da, bayram öncelerinde bir de yaz aylarında tembellik çöker" derdi. Böyle günlerde verimsizlik olurmuş. Eh biz de keyif sektörünün emekçileri sayıldığımıza göre durum normal demektir Nazo. Bayramı bitirip, ilk birkaç haftayı da geçirdikten sonra işimize dört elle sarılırız!
İFTARA KATILAN DAVETLİLER İÇİN TIKLAYIN!
Uzatmayayım, bu arada pelte kıvamındayım şekerim. Ama TİKAD'ın iftar daveti bayağı hareketli geçti. Sen şimdi TİKAD'ı da bilmezsin bir İngiliz kör cahili olarak. TİKAD bir sivil toplum kuruluşu Nazo, İş Kadınları Derneği. İşte dernek üyeleriyle Emirgan Korusu'nda bulunan Beyaz Köşk'e gittik iftara geçen hafta. İftar davetinin onur konuğu Emine Erdoğan'dı şekerim. İftarın anısına ve TİKAD'a vermiş olduğu katkılardan ötürü Dernek Başkanı Nilüfer Bulut tarafından Emine Erdoğan'a hediye takdimi yapıldı. Nilüfer Bulut ve üyelerin ev sahipliğinde gerçekleşen iftar davetine çok sayıda ünlü isim de katıldı. Beyaz Köşk'te önce bol bol sohbet ettik kızlarla, arkadan iftar açtık. Beyhan Benardete, Demet Sabancı Çetindoğan, Dilek Hanif, Suzan Toplusoy, Berrak Barut gibi tanıdıklarla beraber epey tantana yaptık anlayacağın. Bu arada pek çok kadın bana daha da güzelleşmiş, gençleşmiş gibi geldi. Şaşırdım vallahi... Bak aklıma ne geldi; sakın benden habersiz estetik filan yaptırmış olmasınlar? Amaaan tatlıcım bize ne, biliyorsun aslında dedikodu bizi ilgilendirmez.
Ardından İsviçre Başkonsolosu Monika Schmutz Kırgöz'ün ev sahipliğinde, Swissotel The Bosphorus İstanbul'da düzenlenen resmi resepsiyona koşturduk. Nazancığım biliyorsun konsoloslukların ileri gelenleriyle pek sıkı fıkı olduk son yıllarda. Kimimiz kendini resmen önemli hissetmek için kimimiz de ne olur ne olmaz gün gelir lazım olur babında şiddetli muhabbet durumundayız. Bu yüzden Swissotel'deki İsviçre Konfederasyonu'nun 722. kuruluş yılı şerefine düzenlenen davette oldukça kalabalıktık eş dost. Kimler vardı dersen, Cem Hakko, Leyla Alaton, Ferhunde Verdi, Sylvia – Kenan Magripli, Ebru – Haluk Sanver'i sayabilirim. Başkonsolos Monika Schmutz Kırgöz'ün konuklarını Türk eşi Yıldırım Kırgöz ile birlikte karşıladığı davette yapılan konuşmalardan sonra İsviçre mutfağının sevilen yemeklerinin tadına da bol bol baktık tabii.
Artık sitem etmekten vazgeçtim, çünkü senin için bir şey ifade etmiyor. Bu hafta da atın hastalandı diye gelemedin... Koca yıl geçti... Oysa bayram tatiline geleceğinden emindik. Onu da kaçırdın. Şaşkın! Gel ki uzun uzun dedikodu yapalım, belki sana biraz özel hayatımı da anlatırım!