Cuma 16.08.2013 00:00
Son Güncelleme: Pazartesi 19.08.2013 09:06

Kürtler barıştan ne bekliyor?

Erbil’de yapılacak ulusal kürt kongresi barış süreci yolunda kürtlerin taleplerini masaya yatıracakları bir platform olacak. Biz de “akil”lere ve aydınlara danışarak kongreyi önce Aktüel’de yaptık.

Dünyada tek PKK sosyolojisi doktorası sahibi olan Yard. Doç Dr. Ali Kemal Özcan, Ağustos sonunda yapılması kararlaştırılan Erbil Kongresi'nden yeni bir Kürt-Türk ittifakı çıkacağını iddia ediyor ve ekliyor: "Kürtlerle Türkler arasında tarih boyunca üç ittifak sağlandı. Dördüncü ittifakı bu hükümet yapacak." >> Biz de bu çerçevede Erbil'de yapılacak Ulusal Kürt Kongresi öncesi, akillere ve aydınlara, "Kalıcı bir barış dolayısıyla bir ittifak sağlanırsa, bu ittifakın en önemli maddeleri neler olur?" diye sorduk.
"Başlangıç için iki dilli eğitim"
ETYEN MAHÇUPYAN

(Gazeteci, yazar, Akil Heyet Güneydoğu Anadolu üyesi)
Yazılı bir anlaşma çok gerçekçi olmaz. Çünkü bir muhatap yok devletin karşısında. Eğer her şey PKK muhatap alınarak çözülürse, bölgedeki diğer unsurlar gözden kaçırılmış olur. Çünkü bölgede çok çok ciddi ve zengin bir İslami Kürt hareketi var. Ama yine de bölgede herkesin üzerinde mutabık olduğu tek bir konu var; o da anadil konusu. Kamusal alanda Kürtçenin normalleştirilmesinin sağlanması barış süreci içinde önemli bir adım olur. Her şey aşama aşama tabii… Önce iki dilli bir eğitim başlatılabilir. Çünkü anadilde eğitime geçiyoruz demek için öğretmen gerekli ve öğretmen yetiştirmek de zaman alacaktır. Onun dışında devlet dairelerinde Kürtçenin kullanılabilmesi ve yer isimlerinin çift olması gibi uygulamalar şart. Bazı şeyler de yerel yönetimlerin inisiyatifine bırakılabilir. Kimi Kürtçenin önünü hızla açar, kimi iki sene sonraya bırakır. Böylece her şey merkezden yönetilmez, herkesin kendi ihtiyacına göre ilerlemesi daha verimli olur.
"Örgüt üyeliği yeniden tanımlanmalı"
CAN PAKER

(TESEV eski başkanı, Akil Heyet Doğu Anadolu Grup Başkanı)
Bölge için en önemli madde elbette lisanla ilgili olacaktır. Bunun yanında genel olarak insan hakları, özel olarak uzun tutukluluk süresi ile ilgili düzenlemeler yapılmalı. Bir de örgüt üyeliği yeniden tanımlanmalı. Bir insan PKK'lıya yemek verdi diye örgüt üyesi midir, değil midir? Bunlar yeniden tanzim edilmeli. Tabii her şey yavaş yavaş. Türkiye'de Kürt kelimesi bile yasakken bugün buralara kadar geldik. Ben Kürt diye bir etnisitenin olduğunu 24 yaşında Avrupa'da öğrenciyken öğrenmiştim. Ne tür bir anlaşma olacağı ve anlaşma maddelerinin neler olabileceği, Türkiye toplumunun neye hazır olduğuyla alakalıdır. Bunlar toplumun gelişmesine, evrilmesine bağlı.
"Dördüncü ittifakı bu hükümet yapacak"
YARD. DOÇ. DR. ALİ KEMAL ÖZCAN
(Tunceli Üniversitesi Sosyoloji Bölüm Başkanı)
Türklerle Kürler tarihte üç kez ittifak yaptılar. Birincisi Türkler 1071'de Anadolu'ya geldiğinde, ikincisi 1514-17 Çaldıran Savaşı'nda, üçüncüsü Mustafa Kemal'in Erzurum'a geçişi sonrasında. Dördüncü ittifak da bence Tayyip Erdoğan liderliğindeki –İmralı görüşmelerini "aracısız" başlatarak– bu hükümet aracılığıyla sağlanacaktır. Erbil'deki kongreden yeni bir ittifakın çıkacağı kanaatindeyim. Bu ittifaktaki en önemli madde veya temel kriter; koyunun "can derdi"nin (Kürtlerin etnik/ yerel değerleri) kasabın "et derdi"ne ("demokratik ulus" veya "demokratik özerklik" adı altında "ulusal pazar"a sinsice kilitlenen iktidarcı Kürt elitinin devletleşme arzuları) kurban verilmemesine uyanık bir dikkattir. Bu esas üzerinde, Öcalan'ın Kürt "ulusacı"larının (milliyetçiliğinin/devletçiliğinin) galebine gelmemesi, tarihin "veba"sı pragmatizme kendini kaptırmaması şarttır. Zira devlet kurmak gurur duyulacak bir şey değildir. Kürtler tarihlerinde devlet kuramadıkları için onur duymalılar. Devlet olmak hiçbir halka özgürlük getirmemiştir. Devletlerin tarihi büyük suçlar ve günahlar tarihidir. Özellikle ulus devletler... Ulus devletleşme süreci Kürtleri eşi benzeri görülmemiş felaketlere götürebilir. Bu arada "İmralı canisi, terörist başı" gibi Kürtlerin önemli bir sosyolojik dinamiğini inciten söylemlerden –özellikle Türk vatanperver ve milliyetperverleri– uzak durmaya özen gösterilmelidir. Aynı hassasiyetle Kürt halk sever ve "nıştımanperwer"leri de Türk etnisitesinin kaygılarını besleyici ve etnik onurunu zedeleyici "ajitasyon"lardan uzak durmalıdır. Yani iki taraf da milliyetçilikleri kışkırtıcı söylemlerden uzak durmaya emek vermelidir.

"Ders kitaplarına Kürt edebiyatı da girsin"
NECDET KARASEVDA

(Araştırmacı Yazar, Şair)
Ders kitaplarında Shakespeare okutuluyor, Fuzuli, Dostoyevski okutuluyor. Neden bir Kürt Ahmedi Hani yoktur… Neden bir Kürt aşk destanı olan Mem ile Zin'i bilmeyiz… Raskolnikov dünyanın her tarafında aynı duyguyu yaşatır. Onunla dertlenmek için Rus, Kürt, Laz ya da Türk olmanız bir şeyi değiştirmez. Toplumları yaklaştıracak olan sanatın dilidir. Anlaşma sağlanırsa öncelikli olarak Kürtlerin kendilerini kültürel anlamda anlatabilmeleri sağlanmalı. Ders kitaplarında Kürt edebiyatına da yer verilmelidir.

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.