Bahtiyar Aydın’ın tetikçisi hangi uzman çavuş?

BERİVAN TAPAN/ÖZEL

Şüpheli bir şekilde ölen Jandarma eski Genel Komutanı Eşref Bitlis'in ekibinden Bahtiyar Aydın cinayeti ile ilgili davanın zamanaşımına uğramasına saatler kala ortaya çıkan ses kaydındaki "Cinayet anında Yeşil oradaydı" ifadesi, gözleri geçtiğimiz günlerde vefat etmesi üzerine ifadesi alınamayan Tunceli Eski Jandarma Bölge Komutanı Tuğgeneral İsmail Kuru'ya çevirdi. Yeşil'in işkence için mekan olarak kullandığı bina Kuru'nun makamıydı… Yeşil'den şikayetçi olanlara da "Belanı mı arıyorsun" diye tepki veriyordu.

1993 yılında Diyarbakır Lice'de, Jandarma Asayiş Bölük Komutanlığı'nın bahçesine helikopterle indikten sonra alnından Kanas tipi suikast silahı ile vurularak öldürülen Jandarma Bölge Komutanı Tuğgeneral Bahtiyar Aydın cinayetiyle ilgili dosyanın zamanaşımına girmesine saatler kala yeni bir ses kaydı ortaya cıktı. Aydın'ın Koruma Tim Komutanı A.E.'ye ait olan ses kaydında "Cinayet anında Yeşil oradaydı" sözleri yer alıyor. Bahtiyar Aydın'ın, öldürülen Eşref Bitlis'in ekibinden olması bu ekibin tasfiyesi için işlenen cinayetlerin devamı olduğu tezini güçlendiriyor. Ayrıca kayıtta, Aydın cinayetinin, Albay Kazım Çillioğlu cinayetini işleyen aynı eller tarafından gerçekleştirildiğine dair imalar yer alıyor.

Faili meçhul cinayetlere bakan savcılar tarafından geçtiğimiz günlerde ifadesi alınmak istenen, ancak vefat etmesi üzerine ifadesi alınamayan Tunceli Eski Jandarma Bölge Komutanı Tuğgeneral İsmail Kuru ve ekibinin Bahtiyar Aydın'ın öldürülmesi olayında da rol oynadığı iddia ediliyor.

Bir dizi faili meçhulün tetikçisi olduğu söylenen Yeşil ise ilk kez, CHP eski milletvekili Orhan Veli Yıldırım'ın Tunceli'deki köylülerin şikayetlerini anlattığı ihbar mektubunu Meclis'e taşımasıyla deşifre oldu.

'BANA VALİ DE JANDARMA DA EMİR VEREMEZ'

Yıldırım'ın 1991 yılında Meclis İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu'na gönderdiği mektubunda, 'Sakallı' koduyla anılan bir görevlinin halka yaptığı işkenceleri şikâyet ediyordu. Bunun üzerine Komisyon Yıldırım ile birlikte komisyon üyeleri Tunceli'ye gitti.

Yıldırım, iki gün boyunca köylülerle görüşmelerini şöyle anlattı:

"Dersim'e her gittiğimde de işkence gören köylüler Sakallı diye birinden söz ediyorlar, bu kişinin edikleri birinin köylüleri kaçırıp Munzur suyuna batırıp işkence yaptığını anlatıyordu. Bunun üzerine Ovacık'ta soruşturma yaptık. Kendisine 'Ben devlet görevlisiyim. Bana Vali de Jandarma Komutanı da emir veremez' diyor diye anlatıyorlardı. Zaten Ovacık İlçe Jandarma Komutanlığında kalıyormuş. İnsanlar da bu yüzden jandarmaya şikayete gidemiyorlardı.

'BELANI MI ARIYORSUN'

Bu durumu İl Jandarma Bölge Komutanı'na (Tuğgeneral İsmail Kuru) ilettim. Neden bu kişi hakkında araştırma yapmıyorsunuz dediğimde bana "Bize şikayette bulunan olmadı" dedi. Nasıl gidip şikayet etsinler, işkence yapmadan önce gözaltına aldıklarını bu binaya getiriyormuş. Şikayet eden bir iki kişiye ise 'Belanı mı arıyorsun' diyorsunuz dedim."

'TANSU ÇİLLER VE MEHMET AĞAR İLE DİREK İLİŞKİLİYDİ'

"Jandarma binasında özel bir odası da varmış. Mehmet Ağar ve Tansu Çiller ile direkt ilişkide olan biriydi. Zaten kendisine bu kadar güvenmesinin nedeni de bu. Biz durumu daha üst makamlara ilettik ve Yeşil, Tunceli il sınırları dışına çıkarıldı. Köylüyü korumak için yapıldığı söylenen bu olayın asıl amacı aslında artık köylü nezdinde deşifre olan Yeşil'i korumaktı. Devlet Yeşil'i korumak için Tunceli'den kaçırdı. Köylü onun için 'Şeytanı görmedik ama bu Yeşil şeytanın yerini bile bilen bir adam' derdi."

1993'te Diyarbakır Jandarma Bölge Komutanı olan Bahtiyar Aydın cinayetinin kimler tarafından işlendiği ile ilgili ise iki farklı iddia var. Cinayetin PKK tarafından işlendiği iddiası bir yana Aydın'ın JİTEM itirafçılarınca öldürüldüğü iddia edildi. Genelkurmay ise bu iddiayı reddetti.

AYDIN'I PKK KILIĞINDAKİ BİR ASKER ÖLDÜRDÜ

Ortaya atılan bir iddia ise, bu cinayetin bir iç hesaplaşmadan kaynaklandığı yönünde… Adını vermek istemeyen üst düzey bir yetkili, cinayetin "PKK kılığına giren bir uzman çavuş ve beraberindeki 12 kişi" tarafından işlendiğini belirterek, şu ifadeyi kullandı:

"Tetikçiliğini bir uzman çavuş ve beraberindeki 12 kişi yapıyor. Başlarında da Yeşil var. Bunlara 'PKK'lı kılığına girin, gidin infaz edin, biz gelmeden de gidin' deniliyor. Bunlar da baskın yaparak öldürüyor. Ardından bu ekip de daha sonra düzenlenen başka bir operasyonda infaz ediliyor."

YEŞİL NE YAŞAR NE YAŞAMAZ

Elazığ Cumhuriyet Başsavcılığınca Yeşil'in işlediği faili meçhullerle ilgili dosyanın açılmasıyla yeniden gündeme gelen "yaşıyor", "öldü" iddiaları adeta spor toto oyununa dönüştü. Kimilerine göre hayatta, kimilerine göre ise ölü kabul edilen Yeşil ile ilgili bu kadar çok şaibenin ortaya çıkmasının nedeni ise hala bir mezarının olmaması…

Kamer Genç'in son dönem yaşıyor iddiasında bulunduğu ve Bülent Arınç'ın Yeşil'i korumak için nerede yaşadığını bildiği halde sakladığını anlattı.

Sacit Kayasu ise Yeşil ile birebir örtüşen bir ceset bulunduğunu, Ödemiş'te 1997 yılında ve Yeşil'in hayatta olmadığını söyledi.

Emekli Astsubay Hüseyin Oğuz ise Yeşil'in Tunceli'de yaşadığını ve kısa sürede yakalanacağını savunuyor.

Emekli Albay Arif Doğan da Yeşil'in yaşadığını savunanlardan…