Çarşamba 13.11.2013 00:00

“Osmanlı’dan günümüze camiler ve müzik kaldı”

Türk müziğinin en önemli üstatlarının yaşadığı, ilham aldığı, adına şarkılar yazdığı İstanbul’u duayen gazeteci Mehmet Barlas’la konuştuk.

Gazianteplisiniz ancak uzun yıllardır İstanbul'da yaşıyorsunuz. Bir Antepli olarak İstanbul sizin için ne ifade ediyor?

Ankara doğumluyum. İlk, orta ve liseyi Ankara'da, üniversiteyi İstanbul'da okudum. Yani köküm Gaziantepli ama ben Türkiyeliyim. Ankara, İstanbul veya Antep'te yaşıyor olmak fark etmiyor. Bir sentez var hayatımda. Türkiye'nin nabzını tutmaya çalışıyorum.

İstanbul'da gitmekten keyif aldığınız yerler nereler?

1960'larda yapılmış "Kız Sen İstanbul'un Neresindensin?" şarkısında bir sürü semt ismi sıralanır. Sonradan o kadar çok yeni semt türedi ki, mesela bu şarkının güftesini yazan şimdi yaşasaydı ve "Kız sen İstanbul'un neresindensin?" diye semtleri saymaya başlasaydı, birçoğunu bilemezdik. 1960'larda Orhan Kemal ile birlikte röportaj yaptığım dönemde Gaziosmanpaşa üçbeş bin nüfuslu küçük bir varoştu, Gültepe, Kuştepe küçücük yerlerdi şimdi ise buralar şehir büyüklüğünde semtler oldu. Geçmişten bugüne İstanbul çok gelişti bu yüzden de şehrin neresine gidersem gideyim keyif alırım. Ancak İstanbul'da benim için vazgeçilmez yer Boğaz'dır.

Türk müziği ile yakından ilgilisiniz ve bu alanda geniş bir arşive sahipsiniz.Türk müziğine olan bu sevginiz ne zaman başladı?

Çocukluğumdan başladı. Radyoda akşamüstleri beş buçuk-altı gibi ince saz başlardı, büyüklerle dinlerdik. Bütün ailem Türk müziğine meraklıydı. Babamın evinde fasıllar olurdu, ünlü sanatçılar gelirdi. Ben de hepsini çocukluğumdan itibaren tanıdım. Yani Türk müziği çocukluğumdan başlayarak bugüne kadar devam eden bir uğraş benim için. Bir de eksik olmasın Steve Jobs iTunes'u yaptığı için her şeyi arşivlemek çok kolaylaştı. Ayrıca, Google Youtube'u aldıktan sonra bütün arşiv, on binlerce kayıt elimizin altında artık. Modern teknoloji ile bunları birleştirince herkesin arşivi olabilir. Bende de 30 bini aşkın beste var.

Osmanlı'dan günümüze miras kalan musikinin, tarihsel ve kültürel açıdan toplumsal yaşamımızdaki rolünü nasıl görüyorsunuz?

Müzik, insan dehasının en muazzam buluşlarından biri. Doğadaki sesleri noktaya dökmek, bunları melodi, senfoni haline getirmek dahiyane bir şey. Osmanlı'dan günümüze camiler ve müzik kaldı. Fatih, İstanbul'u fethetmeden 20 yıl önce ölmüş olan ilk Türk bestecisi Abdülkadir Meragi'nin ya da Itri'nin, Hafız Post'un bestelerini bugün söyleyebildiğimize göre camiler kadar Türk besteleri de Osmanlı'dan bize miras kalmıştır.

Sizce, yüzyıllar boyunca musiki hayatımızın ünlü bestekarlarına ev sahipliği yapmış olan İstanbul, Türk müziğinde nasıl bir yere sahip?

İstanbul, Osmanlı İmparatorluğu'nun merkezi olmasından dolayı her şeyin de merkezi olmuş bir şehir. 1500'lü, 1600'lü yıllarda kimse Kayseri'de, Halep'te ne oluyor diye merak bile etmemiş. Ancak İstanbul kültürün merkezi olduğu için herkesin de merak ettiği bir şehir olmuş. Günümüzde de böyle. Bugün sanatın da, düşüncenin de, basının da, endüstrinin de merkezi İstanbul'dur. Yani geçmişten günümüze İstanbul her alanda hep çok önemli bir şehir olmuştur.

Türk müziğinde İstanbul üzerine yapılmış besteler arasında size en çok hangileri etkiliyor?

Yahya Kemal ile Münir Nurettin arasındaki işbirliği çok müthiş. Yahya Kemal'in "Sana dün bir tepeden baktım aziz İstanbul" veya "Birden kapandı birbiri ardınca perdeler/ Kandilli, Göksu, Kanlıca, İstinye neredeler?" diye başlayan İstanbul şiirlerini Münir Nurettin çok iyi yakalamış. Bir de Münir Nurettin bestelerin içine İstanbul kokusu da yerleştirmiştir. Örneğin "Aziz İstanbul" ezanla başlar. Bunu dışında Yesari Asım Arsoy var. "Biz Heybeli'de her gece mehtaba çıkardık" deyince Yesari Asım Arsoy'un İstanbul ile kaynaşmasını görüyorsunuz. Veya Alaeddin Yavaşça'nın "Boğaziçi şen gönüller yatağı" şarkısı var. Bunlar gibi daha birçok değerli beste sayabilirim çünkü İstanbul, Türk müziğinin kaynağı olmuş bir şehir.

Günümüz bestekarları ve ses sanatçıları arasında kimleri beğeniyorsunuz?

Klasik üslubun son temsilcisi Alaeddin Yavaşça, şu anda yaşayan en önemli bestecidir. Bunun yanında Amir Ateş'in, Erol Sayan'ın, Necip Gülses'in müthiş besteleri var. Yine Yücel Arzen, Selami Şahin, Kamuran Yarkın, Zekai Tunca, Bilge Özgen, Özhan Eren ve Turhan Taşan'ın bestelerini severek dinliyorum. Solistlerden ise, Nesrin Sipahi, İnci Çayırlı, Bekir Ünlüataer, Melihat Gülses, Serap Mutlu Akbulut, Münip Utandı, Güzin Değişmez, Eda Karaytuğ, Esma Başbuğ, Koray Safkan, Ayşegül Durukan, Deniz Türkan, Sami Özer, Tuğçe Pala, Nazire Savran , Ufuk Yürüç, Adnan Mungan, Doğan Dikmen, İhsan Güvenç, Aslıhan Erkişi ve Atakan Aktaş aklıma gelen bazı isimler. Besteciler, gerekse solistler, Türk müziğinin bayrağını yarına taşımaktalar.

BAŞBAKAN ALATURKAYI ÇOK SEVİYOR

Bir röportajınızda Turgut Özal ile fasılda tanıştığınızdan bahsetmiştiniz. Bu anınızı paylaşır mısınız?
Bir fasılda yanımda oturan tombul, gözlüklü, tatlı bir adam ellerini kavuşturmuş Bimen Şen'in şarkısını söylüyordu. Sonra kendini tanıttı, meğer Turgut Özal'mış öyle arkadaş olduk. Tanıştığımız dönemden sonra müsteşarlık, başbakanlık yaptı.

Günümüz siyasetçileri arasında Türk müziğine ilgi duyan isimler var mı?

Yakın arkadaşım Turan Güneş müthiş bir Türk müziği aşığıydı. "Zülfün görenlerin hep bahtı siyah olurmuş" ortak şarkımızdı. Hasan Celal Güzel, hem çalar hem söyler. Tayyip Erdoğan da alaturkayı çok seviyor. Mesela bizim eve geldiklerinde dört yaşındaki torunu, dedesi seviyor diye Itri söylemişti.


TUBA KALÇIK / AKTÜEL

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.