Pazartesi 02.12.2013 00:00

"Bizim cemaat" Musevi cemaati adına beni linç etmeye kalkıştı!

Akşam gazetesi yazarı Turgay Güler cemaate ilişkin kişisel anekdotlar da aktardığı çarpıcı bir yazı kaleme aldı...

"'Bizim cemaat', Musevi Cemaati adına beni linç etmeye kalkıştı" diyen Güler, cemaatin "siyonist hassasiyeti"ni köşesine taşıdı.
İşte yazısı:
SİYONİSTLERİ YAZDIM GÜLEN CEMAATİ DEVREYE GİRDİ
Gezi olayları sırasında bir yazı kaleme almıştım.
O yazıda Siyonizm eleştirisi vardı.
Gazeteci ve Yazarlar Vakfı'ndan önemli bir isim beni aradı.
"Turgay Bey cemaat olarak bu yazınızdan biz de Musevi Cemaati de çok rahatsızız" dedi.
Şoke oldum!
O şaşkınlıkla sordum; "Siz niye rahatsız oldunuz, anlayamadım" diye.
Gazeteci ve Yazarlar Vakfı adına arayan o "önemli" kişi cevap verdi:
"Biliyorsunuz. Bizim dinler arası diyalog projemiz var. Buna zarar veriyor" dedi.
Sonra ben bir kez daha sordum; "İyi de siz Musevi Cemaati'nin sözcülüğünü niye yapıyorsunuz" diye.
Cevapladı:
"Oradaki dostlarımız bizi aradı, rahatsızlığını bize iletti, sizinle bir yemek yemek istiyorlar" dedi.
GEREKİRSE KİM ARADI AÇIKLARIM
Dondum kaldım.
Yemek tekliflerini de geri çevirdim.
O görüşmenin detaylarını gerekirse ilerleyen zamanlarda paylaşırım. Kimin bilgisi dâhilinde, kim aradı ve dahası?
En ince detayına kadar!
Sonra ne mi oldu?
Cemaate yakın gazeteciler hakkımda yoğun bir karalama kampanyası başlattı. Hem gazetelerde hem de sosyal medyada.
"Bizim cemaat", Musevi Cemaati adına beni linç etmeye kalkıştı.
Sonra ben, Musevi Cemaati'nin rahatsızlığını gidermek için bir yazı kaleme aldım. Belli ki, Siyonizm eleştirimi farklı anlamışlardı.
Böylece Musevi Cemaati ile aramızdaki sorun sulh oldu.
"Bizim" cemaatte rahatlayıp, linç girişimini sonlandırdı.
Buyurun yalanlayın; o vakit en ince detaylarına varıncaya kadar açıklayayım.
Noktasına virgülüne kadar!
CEMAATİN GÜLER'E YAKIN MARKAJI
Aylardır cemaatin en üst düzey yetkileri bana ziyarete gelip gidiyorlar.
Bazıları da sürekli telefonla arıyor. Beni yakın markajda tutmaya çalışıyorlar. Biliyorum sadece beni değil!
Bu ikili görüşmelerin gündemi şu; "Biz Erdoğan'ı seviyoruz. AK Parti'ye oy vermeyip de ne yapacağız? Allah ondan razı olsun. Bu millete on bir onurlu yıl yaşattı. Lakin şu dershaneler konusunda sıkıntımız var. Birileri fitne çıkarmaya çalışıyor. Ne olur yardımcı olun."
Her defasında söylüyorum, "Yahu bak ben size fitnecileri söyleyeyim. Falan falan falan falan…."
Onlar da her defasında, "Doğru söylüyorsun. Biz de rahatsızız. Ama onlar cemaati temsil etmiyor" diyorlar.
Dahasını da söylüyorlar ama bende kalsın!
"O vakit niye yollarınızı ayırmıyorsunuz?" diye sorduğumda, "orada başka meseleler var!" deyip geçiştiriyorlar.
Soruyorum.
CEMAATE O FİTNECİLER ŞANTAJ MI YAPIYOR?
Cemaatin resmi sözcüsü Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı'na soruyorum.
Nedir o başka meseleler?
Size şantaj mı yapılıyor?
Nedir?
Cevap yok.
Perde arkasında bunlar yaşanıyor. Sonra ben cemaate sızmış fitnecileri faş edince, hizmet eri kardeşler beni cemaat düşmanı ilan ediyor.
Perde arkasındakileri bilseler, helallik isterler.
Neyse.
Gazeteci ve Yazarlar Vakfı, bu görüşmelere ilişkin detay isterse, en ince ayrıntısına kadar bu köşede yazarım.
Lakin bana yakışmaz.

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.