Çarşamba 04.12.2013 00:00
Son Güncelleme: Pazartesi 09.12.2013 09:50

Dershane krizine son nokta

Belli kesimlerin kamuoyuna; konunun merkezinden cımbızlayarak “dershanelerin kapatılması” meselesi olarak yansıttığı eğitim reformu paketi aslında neleri kapsıyor? Dershane, eğitimin olmazsa olmazı mı? Ve de en önemlisi dershane polemiği aslında hangi gerçeklerin üstünü örtüyor? Son dönemin en çok tartışılan ama içinden bir türlü çıkılamayan konusuna son noktayı koyuyoruz.

Dershanelerin dönüştürülmesi konusu, 10 yıldır hükümetin gündeminde de olsa, nedense son dönemde dershane polemiği ayyuka çıktı. Konunun bir ucunda, polemiğin direkt tarafı olan Hizmet Hareketi ve muhibbi kesim var.
Bu kesimin temsilcileri ve sempatizanları, dershanelerin dönüştürülmesi projesini, "dershaneler kapatılıyor" şeklinde yansıtıyor. Hatta eğitimdeki reformun parçası olan bu adımı "eğitime darbe" olarak görüyorlar. Konunun diğer ucunda ise seçmenine 10 yıldır dershanelerin dönüştürülmesi konusunda söz veren ve son dönemde bunun için harekete geçen hükümet var. Eğitimde köklü bir reform için kolları sıvayan hükümet, dershanelerin dönüştürülmesi konusunu sadece bu reformun bir kolu olarak görüyor. Peki dershanelere ne olacak? Buna ilişkin hazırlanan yasanın 1 Ocak'a kadar netleşmesi bekleniyor.
Bu tarihten itibaren dershaneler öğrenci kaydı alamayacak. Dershane işletmecilerine ise dönüşüm için dört yıla kadar bir geçiş süreci verilmesi düşünülüyor. Bu süreçte isteyen dershaneler, devletten alacakları teşvikler sayesinde, "özel okul" ya da öğrencilere hem çalışıp hem de okuma imkanı sunan "açık lise"ye dönüşebilecek. Dönüşemeyen sistem dışı kalacak.Bu arada konunun siyasallaştırılmaya çalışıldığını düşünen Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ise "Yavrularımızın siyasi meta haline getirilmesine izin vermeyeceğiz" diyerek son noktayı koydu. Zira 7 Şubat MİT krizi ile Hizmet Hareketi ve Hükümet arasında esen soğuk rüzgarlar, dershane polemiği ile başka bir boyuta taşındı.

"ÇÖZÜM SÜRECİ VARKEN HERŞEY TALİ MESELEDİR"
SUHEYP ÖĞÜT (YENİ ŞAFAK YAZARI)
>> Dershane konusu bir anlamda AK Parti karşıtlarını birleştirici bir unsur mu oldu?
Dershaneleri gündeme getirirken aslında hiç kimse asıl dershaneyi gündeme getirmiyor.Doğrudan AK Parti'yi itibarsızlaştıracak bir söylemi kurmaya çalışıyorlar. Şu anda barış gerçekleşiyor. Memleketin yüzyıllık meselesi hallolurken, bizim tali meselelerle uğraşmamamız lazım.Uğraşacaksak da hakkaniyetli bir şekilde uğraşmamız lazım.

>> Dershane tartışmalarının alevlenmesi tam da Başbakan'ın Diyarbakır'a yaptığı tarihi çıkarmanın arifesine rastladı. Bu sadece bir rastlantı mı?

Bilinçli yapıldı mı yapılmadı mı bu bir komplo konusu. Ama böyle bir dönemde, Zaman gibi sempati ile baktığımız gazetelerde, barışa ilişkin habere yer verilmeyip dershane propagandasının, güzellemesinin yapılarak ağıt yakılması herkesi üzdü.

>> Dershane tartışması bir süre daha bu şekilde sürer mi?

Daha çok sevgi, kardeşlik, barış mesajları veren bir camiadan bahsediyoruz. Ama bundan sonra tekrar kendi özlerine geri dönecekler diye düşünüyorum.Çünkü o kadar sert tepki gösterdiler ki kendilerine olan sempati de ciddi manada zedelendi.

"DERSHANELER OKULLARI GERİ PLANA İTTİ"
CEM OCAKÇI
(ESKİ DERSHANECİ)

>> Türkiye'de uzun bir süredir eğitim sisteminin bir parçası olarak algılanan dershaneler niye var?
Dershaneler varlıklarını merkezi sistemle öğrenci seçme sınavlarına borçlu. Liselere ve üniversitelere giriş için yapılan seçmelerin çoktan seçmeli (test) sınavlar olarak kurgulanması, bu sınavlara yönelik hem bilgi takviyesi hem de birtakım özel yeteneklerin (test tekniği, soru kalıbı aşinalığı ve yatkınlığı, sınavda zaman ve stres yönetimi gibi) ihtiyacını doğuruyor. Bu da zamanla öğrencilerin okulu geri plana atmasına ve dershanenin okul sistemine alternatif bir paralel eğitim sistemine dönüşmesine yol açtı. Bu garabet, gelişmiş ülkelerin hiçbirinde rastlanmayan bir durum.
>> Eski bir dershaneci olarak hükümetin projesini destekliyor musunuz?
Bu reform paketi sadece dershanelerin dönüşümünü değil, eğitim sisteminin genelinde çok kapsamlı değişiklikler öngörüyor. Bu nedenle hükümetin bu projesini ülkemizin eğitim sistemi, öğrencilerimiz, velilerimiz ve eğitmenlerimiz için büyük bir fırsat olarak görüyorum.

"KONU DERSHANE TARTIŞMASININ ÇOK ÖTESİNDE"

FATİH TEZCAN (GAZETECİ)

Öncelikle son birkaç haftadır Türkiye'de işi sadece dershane işine odaklanmaya çalışanlarla, geçmişten gelen Cemaat düşmanlığını bu bahane ile ön plana çıkaranlar arasında bir karambol yaşanıyor. İnsanların kafaları çok karışık. Bunu insanlara nasıl anlatacağım diye düşünürken benim imdadıma da Cemaat'e mensup bir gençten gelen ve her şeyi açıklığı ile ortaya koyan bir e-mail yetişti. O genç şöyle diyor: "Dershanede öğleden önce ve öğleden sonra olmak üzere maksimum 800 kişi öğrenim görebilir. Hafta içi 800, hafta sonu 800 olduğunu düşünün, bu sayı bir yılda bin 600 öğrenci demektir." Yani her sene bin 600 kişinin geldiğini düşünün. Bu sayıdaki öğrenciyi kendi fikriyatınıza uygun yetiştiriyorsunuz, 'içlerinden en zekilerini kendi bünyenize almak için girişimde bulunuyorsunuz' demektir bu. Başbakan'ın istediği gibi bu dershaneleri okullara dönüştürürlerse, yetiştirecekleri öğrenci sayısı da 200'e düşer. İşte bütün mesele budur. Ben kendi dönemimde Cemaat'e bağlı FEM dershanelerine gitmiştim. O dönemde sayısal ve sözelde Türkiye birinci, ikinci ve üçüncüsü FEM'den çıkmıştı. O sıralar Cemaat'te Hocaefendi'ye yakın bir Ali abi var, Hocaefendi'nin yanına çıkıyor ve diyor ki, 'Hocaefendi, Türkiye'nin ilk üçünü biz çıkardık'... O anda Hoca Efendi'nin yüzü pencereye dönük. O bu sözleri duyunca sinirleniyor ve şu cevabı veriyor: 'Bana bu başarıyı mı anlatmaya mı geldin. Bana kaç tane şakirt kazandırdın, ondan haber ver.' Yani kaçını bizim Cemaat'e kazandırdınız diye soruyor. Bütün hesap bundan ibaret.

"MERKEZİ SINAV KALKARSA DERSHANE İHTİYACI DA YOK OLUR"

PROF. DR. ABDULLAH ÇAVUŞOĞLU (Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Rektör Yardımcısı)

>> Bazı basın organlarının iddia ettiği gibi dershanelerin dönüştürülmesi, gerçekten de "eğitime darbe" vurur mu?
Dershanelerin ortaya çıkış sebebi olarak, "iyi bir eğitimimiz yok, dolayısıyla dershaneler tamamlayıcı unsur olarak işlev görüyor" diye basın ve dershanecilerin kullandıkları argümanı görüyoruz. Dünyada eğitimle ilgili yapılan, pisa testleri adını verdiğimiz çok meşhur testler var. Bu testlerde Finlandiya en önde gelen ülkelerden biri. Eğitim sistemi çok iyidir. Finlandiya'da dershane türü yapıların olmadığını görüyoruz. Türkiye'de de devletin vermiş olduğu eğitime paralel daha iyi eğitim verme iddiasında özel okullar var. Özel okullara nihayetinde parası olan, çocuklarına iyi eğitim aldırma iddiasında olan aileler gönderiyor. Bu okullara çocukların gönderilmesi mecburi değil. Fakat dershanelerle ilgili algı o kadar kuvvetli hale geldi ki, çok affedersiniz, evlerde temizlikçilik yapan anneler bile çocuklarını dershanelere gönderebilmek için özveride bulunmak zorunda kaldılar. Burada ilginç olan da şu: Özel okullara giden çocukların çok büyük çoğunluğu da dershanelere gidiyor.
>> Dershanelere eğer bir ihtiyaç varsa, bu ihtiyaç nasıl ortadan kaldırılır?
Üniversiteye giriş ile ilgili dershaneler YGS ve LYS dershaneleri olmak üzere ikiye ayrılıyor. YGS'yi de kaldırdığınız zaman, oradan gelecek olan notlar daha güvenilir olacağı ve okullara verilen değer daha fazla artacağı için, dershanelere bu bağlamdaki ihtiyacı da azaltmış olursunuz. Merkezi sınav kaldırılıp fen liseleri gibi okullara yerel sınavla öğrenci alınmalı.

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.