Cuma 13.12.2013 00:00
Son Güncelleme: Cumartesi 14.12.2013 11:33

İslami fantastik edebiyat yükseliyor

Elimize aldığımızı kitabın sayfalarını çevirip okumaya başlıyoruz. İstanbul’un metro tünellerinde Haçlılara karşı mücadeleler veriliyor, “Gayb Erenleri” ve Melami Birliği şeytanın hizmetkârlarına karşı Türkiye’de teşkilatlanıyor, şeytanilerin baş sihirbazı en donanımlı adamlarını toplayıp İstanbul’a geliyor, balıkçı Baba, Latif Baba, Yusuf, Cemil gibi aslında her biri şeytani güçlere karşı savaş veren Allah dostları, görünen olayların ardında döndürülen büyük metafizik planları bozmak için görevlendiriliyor…

Birol Biçer / AKTÜEL (Bu yazı AKTÜEL dergisi 2011 Kasım ayında 257. sayıda yayınlanmıştır)

Bir diğer kitapta ise İranlı bir büyücü olan Tir-i Danende'nin sahibine olağanüstü güçler veren büyü kitabının peşindeki Osmanlı dervişlerinin… Kötü büyücü Muntazar'ın…Mazlumların koruyucusu süper kahraman Esved'in… Ya da korkunç cin Asfar'ın bu toprakların kültüründen aşina olduğumuz bir atmosferde geçen heyecanlı maceralarına tanık oluyorsunuz.
Bir başkasının kahramanı ise "Ceyş-ü Şer Ordusu" kumandanı Azazil… Bunda da İblis namıyla da tanınan şeytan ve çömezlerine karşı insanların verdiği olağanüstü mücadeleri okurken, aynı zamanda şeytanın özel hayatını detaylarıyla ortaya seren biyografisiyle de tanışıyorsunuz.
Harry Potter'a Müslüman alternatif
Evliyaların, meleklerin, cinlerin, dervişlerin, mutasavvıfların ya da aklınıza gelebilecek herhangi bir İslami ve tasavvufi gelenek figürünün kahramanlarını ve fonunu oluşturduğu bu manzaralar, ülkemizde son yıllarda giderek filizlenmeye başlayan yeni bir kurgu türünün, İslam ve tasavvuf geleneğinden beslenen bir fantastik roman türünün sadece birkaç örneğinden seçildi. Yakın zamana kadar fantastik edebiyat denilince aklımıza Hıristiyani, Avrupalı, Batılı ya da gotik unsurlarla dolu bir alan gelirdi. Oysa günümüzde bu toprakların ve Doğu'nun mistik geleneğiyle yoğrulan romanların sayısında belirgin bir artış söz konusu. Bunlar içindeyse özellikle İslam, din, Anadolu efsaneleri ve tamamen yerel unsurlardan oluşan yepyeni bir fantastik romanlar serisi gitgide öne çıkmaya başlıyor. Geçmişte Osmanlı döneminin aydınlarından Şehbenderzade Filibeli Ahmed Hilmi'nin özlü bir dinler ve tasavvuf felsefesi sunan baş tacı fantastik kitabı "Amak-ı Hayal" ya da Giritli Aziz Efendi'nin efsunların, ifritlerin, dervişler ve fantastik hikâyelerle örülü büyük klasiği "Muhayyelat" ile sınırlı bildiğimiz bu alan günümüzde büyük bir kıpırdanmaya sahne oluyor. Romanlarını kendi toplumlarının gelenek ve mitleriyle kuran yazarlar şimdi yeni bir İslami fantastik edebiyatın yükselişini de haber veriyorlar. Artık Superman'lerin, Frankenstein'ların yerini süper dervişler, gayb erenleri ve Müslüman Harry Potter'lar alacak gibi görünüyor.
CENK ENES ÖZER ("Hizmetkâr" serisi yazarı)
ŞEYTANIN BİYOGRAFİSİNİ YAZDI

Özer, İslami gelenekten beslenen fantastik romanları yüzünden olumsuz eleştiriler almış bir yazar. "Hizmetkâr" serisinin karakterlerinden biri tanıdık bir isim: Halk arasındaki İblis adıyla meşhur "Azâzil". İnsanların düşmanı, cehennem yolcularının rehberi, Ceyşül Şer Ordusu'nun komutanı Azâzil. İlk dört kitapta genel hatlarıyla insanlarla şeytanlar arasındaki savaşı konu edinen Cenk Enes Özer'in son kitabı "Şeytan Severse"de durum alıştığımız kurguların bir hayli dışında… Özer kutsal metinlere dayanarak kurguladığı bu karakterin farklılığına şöyle dikkat çekiyor: "Orada Azâzil'in özel hayatına ilişkin detayları bulmak mümkün. İnsanlar onu şeytan olarak tanısa da onun da bir çocukluğu, anne babası, elinde tahta kılıçla ortalıkta koşturduğu günleri olmuş. Aklın çizdiği tüm sınırların ötesine geçmeyi öğreten bir hocası ve ondan öğrendikleriyle semaları aşıp cennete varan bir yolculuğu olmuş. Ve tabii bir de sevgilisi, aşkı ve tutkusu..."
OKTAN KELEŞ ("Bir Meczubun Rüyası I-II", "Melekler Ağlarken", "Asa" ve "Melami Savaşları" yazarı)
"İSLAM İTİKADI DIŞINA ÇIKMADAN YAZMAYA ÇALIŞIYORUM"

Oktan Keleş'in her birinin kendi hikâyesi olan türlü egzotik eşya ile döşemeden tavana kadar dolu odası, daha içeri adım atar atmaz insanı fantastik âlemlere sürükleyecek bir atmosfere sahip… Ancak onun fantastik dünyası kurgudan çok görünenlerin perde arkasındaki deruni hakikatleri ifşa etmeye yönelik. Kendisini "Hoca Ahmet Yesevi fukarası" olarak nitelendiren araştırmacı-yazar Oktan Keleş, son birkaç yıldır KırkKandil Yayınları'ndan çıkardığı ve her biri tartışmalara sebep olan "Bir Meczubun Rüyası" serisi, "Melekler Ağlarken", "Asa", "Melami Savaşları" kitaplarının yazarı. Ancak onun yazdıkları sadece kurgusal fantastik romanlardan ibaret değil. Onun kitaplarında tasavvufi tecrübeler, tasavvuf büyüklerinden gerçek örnekler, maddi-manevi istihbarat ve biraz da kurgu var. Ama öncelikle dikkat ettiği bir konu var: "Benim yazdığım kitaplar biraz tasavvufi biraz da realistik kitaplar. Ama çok hassas olduğum bir nokta var: Özellikle mümkün mertebe İslam itikadı dışına çıkmadan yazmaya çalışıyorum."
Dini ve tasavvufi gelenekten hareketle fantastik denilebilecek romanlar yazmaya uzun soluklu bir bilgi birikiminin sonucu başlamış yazar Keleş. İslami ve tasavvufi camianın içerisinde dervişlik felsefesi ile yetişmiş bir insan olarak dervişlik heybesine kattığı şeyleri artık dağıtmak gerektiğini düşünmüş. Bunu da insanlara en faydalı ve hazmedilebilir şekilde içinde fantastik unsurlar taşıyan kitaplarla yapmayı uygun bulmuş. Kendi ifadesiyle kahramanları gerçek kişiler: "Kitaplarımın kahramanları benim gerçek hayatta tanıştığım ve istifade ettiğim Allah dostu insanlar, Hak erenleri. Hatta bazı okuyucularımı bu insanlarla tanıştırmak bile nasip oldu. Bazıları kendilerinde kerametler gördüğüm, kimisi meczup kimisi ise akil veli zatlar bunlar. Yani halk içinde yer alan ama Hak'ka yakın olan kimselerden belirledim kitaplarımın kahramanlarını".
AYFER KAFKAS ("ESRARNAME" yazarı)
"BİR TÜRK'E BU EVDE ORKLAR VAR DERSENİZ SİZE GÜLER AMA CİNLER VAR DERSENİZ KORKAR, ÇÜNKÜ BUNA İNANIR"

Selçuk Üniversitesi Doğu Dilleri ve Edebiyatları'nı bitirmiş ve hâlen Kütahya'da yaşayan Ayfer Kafkas çocuklar için öykü ve masallar yazarken bir gün "Esrarname"nin kurgusu aklına geliverince fantastik romana yönelmiş. "Esrarname", yani romanına da ismini veren hayali kitap, İranlı bir büyücü olan Tir-i Danende tarafından yüzyıllar önce yazılmış bir büyü kitabıdır. Sahibine insanüstü güçler veren bu kitap pek çok kez el değiştirmiştir. Sonunda Osmanlı zamanında var olan dergâhlardan birine kadar ulaşır ve imha edilmesi gerektiğine karar verilir. Ancak hiçbir yöntem kitabın imha edilmesini sağlayamaz. Bu kitabın peşinde fantastik şahsiyetler fantastik bir mücadeleye girişirler. Kafkas, "Esrarname"de, Türk insanına inandırıcı gelebilecek unsurları kullanmaya gayret ediyor. Örneğin karakterler muskalar yazıyor, bazı sözcükleri tekrarlayarak güçler kazanıyor, besmeleyle kilitlenmiş kapıların ardına geçemiyor, cinlerin bildiği ilimler vasıtasıyla yazılmış olan "Esrarname"nin ise ancak Cin suresi okunarak tesiri azaltılabiliyor. Yazarın ifadesiyle "Bir Türk'e bu evde Ork'lar var derseniz size güler ama cinler var derseniz korkar, çünkü buna inanır".
HACI ŞABAN BOZTAŞ ("Kurgan" serisi yazarı)
"NASIL YAZACAĞIMI BATI'DAN, NE YAZACAĞIMI DOĞU'DAN ÖĞRENDİM"

Hacı Şaban Boztaş alt yapı olarak sadece İslam geleneğinin unsurlarını değil, Mezopotamya ve Akdeniz havzasının mirasını da esas almaya çalışıyor. Yusuf suresinden, hadislerden, Mevlana'dan, Şeyh Galip'ten, Attar'dan, İbn-i Sina'dan öğrenebileceğimiz çok şey olduğu görüşünde ve edebi anlamda sağlam kurgular için de onlarda fazlasıyla yol işareti olduğuna inanıyor ve şöyle diyor: "Bir anlamda 'nasıl' yazacağımı Batı'dan, 'ne' yazacağımı Doğu'dan öğrendim diyebilirim." "Sükût Divanı", "Sarayın Yıkılışı" gibi kitaplardan oluşan fantastik roman serisi "Kurgan" esasen bir arayış hikâyesi. Maddiyatın, üç boyutun sınırları dışında, Oen'in maddi dünyasından Ador, Gelpagoren, Valmeniar'a uzanıyor. Oen aramak, bulmak ve anlamlandırmak zorunda olan bir yolcudur. Sonsuz aydınlığa da sonsuz karanlığa da açık olan cevher insanı temsil eder.

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.