En tehlikeli vesayet temizlenmelidir

Başbakan'ın meseleleri tane tane net ve açık bir şekilde anlatarak toplumu ikna etme gücünü çözüm sürecinde gördük.

Kürtçe'ye karşı mesafeli olan kendi tabanından bazı insanların şimdi "Kürtçe eğitim dili olmalı" sürecine gelmesi hiç kolay olmadı. Ama Başbakan Erdoğan bunu başardı.

Şimdi aynı başarıyı, paralel yapının ne olduğunu topluma anlatırken de görüyoruz. Önüne çıkan her engelde, konuyu millete taşımak siyasetinden zerre ödün vermiyor.

***

Paralellerin, nasıl hareket ettiğini, ülkeyi nasıl çıkmaza sokmak istediğini her mitinginde anlatıyor Başbakan.

Aynı zamanda insanlar da birebir şahit oluyor paralel yapının ne kadar tehlikeli olduğuna. Milletin mahremine kadar girebilen bu yapının, ülkenin demokrasisine, yargı bağımsızlığına ne kadar zarar verdiğini kendi gözleriyle görüyor artık insanlar.

***

Mahrem konuşmalardan mahrem görüntülere kadar servis yapan paralel yapının, ahlaki, dini ve toplumsal bir endişe taşımadığını cümle alem biliyor artık.

Her ne kadar "yolsuzluk" diyerek gündem değiştirmeye çalışsalar da insanlar meselenin "yolsuzluk" olduğuna inanmıyor.

Millet kendi iradesine bir saldırı olarak görüyor bunu. O yüzden de Başbakan'ın mitingleri tıklım tıklım dolu.

***

Paralel yapının siyasete saldırırken bu denli fütursuz olması tehlikenin boyutlarının nereye geldiğini gösteriyor.

Türkiye siyasetini ve siyasetçileri esir almak isteyen bu yapı karşısında Başbakan'ın dik durmasını da diğer siyasi partilerin adeta rehin psikolojisiyle sesini çıkartmamasını da millet bir kenara not ediyor.

***

Siyasi hayatı mücadeleyle geçen Başbakan Erdoğan, mücadele kültürünü çok iyi biliyor. Sadece kendi iktidarı ve partisi için değil aynı zamanda Türkiye siyasetinin vesayet altına alınmaması için büyük bir mücadele veriyor.

Özellikle birbirine iyice yaklaşan CHP ve MHP tabanı başta olmak üzere tüm siyasi partiler, belki şimdi Başbakan'ın dilini sert bulup onu anlayamıyor ama yarın bu sivil siyaseti koruma mücadelesinden dolayı Başbakan'a teşekkür edecekler.

Velhasıl bu paralel yapılanma, devletten tamamen temizlenene ve yargı önünde hesap verene kadar hukuki mücadelenin sürmesi şart. Zira Türkiye'nin demokrasisi, ulusal güvenliği, bağımsız yargısı, kısaca tüm ülke bazıları fark etmese de çok ciddi bir tehlike altında.

"Cadı avına" gidilmeden, büyük bir hassasiyetle, dinleme yapan, dinlemeleri servis eden, bunları yurtdışına servis eden, yargıya müdahale eden, yargı ve emniyet içindeki tüm kriminal yapılanma temizlenmelidir.

Aksi halde Türkiye'nin egemenliği tehlikeye girer.

Başbakan'ın dediği gibi: Bu İstiklal mücadelesi!