Rota korsan yazılımla değiştirildi

Malezya'nın başkenti Kuala Lumpur'dan, Çin'in başkenti Pekin'e gitmek üzere 8 Mart günü havalanan fakat kalkıştan 40 dakika sonra kayıplara karışan yolcu uçağını arama çalışmaları sürüyor. 25 ülkenin yardımıyla kurulan arama ekibi somut bir sonuç elde edemedi fakat esrarengiz olayın şaşırtıcı boyutları ve uçakla ilgili komplo teorileri dünya basınında geniş yer tutmaya devam ediyor.

ABD'de yayınlanan New York Times gazetesi, konunun uzmanlarına dayandırdığı haberinde, uçağın rotasının bir bilgisayar programı sayesinde değiştirildiğini yazdı. Gazete, Boeing 777 tipi uçağın, kalkıştan önce Pekin'e doğru ilerlemeye programlandığını fakat yerle iletişimi kesildikten sonra kokpitteki birinin programa müdahale ettiğini yazdı. Haber Malezya Havayolları'nın Genel Müdürü Ahmed Cevheri Yahya tarafından da doğrulandı. Aradan geçen 12 güne rağmen kayıp uçağa dair en ufak bir ipucuna bile rastlanamadı. Uçağın iletişim sistemlerinin devre dışı bırakıldığı daha önce de açıklanmıştı, fakat yolcuların cep telefonlarından hiçbir sinyal alınamaması hala esrarengizliğini koruyor. Uzmanlar 227 yolcusu ve 12 mürettebatıyla kayıplara karışan uçakta en az 200 cep telefonu olduğunu tahmin ediyor ve yolcuların yerle iletişim kurmaya çalışmamalarının şaşırtıcı olduğunu belirtiyor. Tarihin en büyük terör saldırısı olarak nitelendirilen 11 Eylül olaylarında, kaçırılan uçaklardaki yolcular, uçağın Washington semalarına yaklaşmasıyla, yerdeki baz istasyonlarından aldıkları sinyallerle yetkilileri ve ailelerini aramayı başarmıştı.

MH370 sefer sayılı Kula Lumpur- Pekin uçağının yolcularından ise hiçbir acil durum çağrısı gelmedi. Uzmanlar "hava korsanları ya da pilotun, uçağı 35 bin fit irtifaya çıkarmasıyla yolcuların yerle iletişim kurması engellenebilir" diyor. Yüksek irtifada telefonların sinyal alamadığı biliniyor. Uzmanlar 35 bin fitin üzerinde kabin basıncının azaldığını, dolayısıyla yolcuların bilinç kaybı yaşayarak kolayca etkisiz hale geldiğini de söylüyor. En çok rağbet gören senaryolardan birine göre uçağı kaçıranlar bir süre yüksek irtifada uçarak yolcuları sersemletti ve tüm iletişim araçlarını topladı. Ardından da 5 bin fit gibi alçak bir irtifaya inerek sivil havacılık radarlarına yakalanmadan uçağı gizli bir yere indirmeyi başardı. Diğer senaryolara göreyse yolcular karanlık denizin üzerinde uçtukları ve hiçbir şiddet olayına mazur kalmadıkları ve uzun süre boyunca uçağın kaçırıldığını anlamadı. Dolayısıyla kimsenin yerle iletişim kurma gibi bir çabası olmadı.

Uzmanlar uçağın akıbetti hakkındaki araştırmalarını sürdürürken, enkaz arama çalışmaları da tüm hızıyla devam ediyor. Çin'in arama çalışmaları için 21 uydu tahsis ettiği belirtildi. 26 ülkeden yardım alan arama ekibi, arama çemberini 7 milyon 700 bin kilometre karelik bir alana genişletti. Yeni arama alanı olarak belirlenen Batı Avustralya'nın başkenti Parth'in 3 bin km Güney Batısındaki okyanusta yapılacak arama çalışmalarına Avustralya'nın liderlik yapacağı, çalışmalara Amerika ve Yeni Zelanda'nın katılacağı açıklandı.