Cumartesi 29.03.2014 00:00
Son Güncelleme: Cumartesi 29.03.2014 12:37

Seçkinlerin sefaleti

Mehmet Barlas köşesinde kendini seçkin ilan edenlere soruyor: "Sen bu işin sonunu düşünmedin mi?"

İnanılacak gibi değil...

Kendilerini bu toplumun "Seçkinler"i, "Beyaz Türkler"i, "Batılı aydınlar"ı konumunda görenler, demokratik meşruiyete karşı savaş açan Amerikan sığıntılarının beddualarına katıldılar ve 30 Mart yerel seçimlerini sabote etmeye kalkıştılar.

Kitle gazetesi Hürriyet, Zaman'a uydu...

Deniz Baykal kaseti ile Genel Başkan olan Kemal Kılıçdaroğlu, CHP'nin 6 Ok'una bir yedinci oku "Kasetçilik" şeklinde ekledi...

"Tayyip Erdoğan olmasın da ne olursa olsun" diyerek sahnelenmiş her türlü ahlak ve yasa dışılığa övgüler düzen köşe yazarlarına, ne demeli acaba?


Sen bu işin sonunu...

Yarın seçim var...

Sandıklar açılıp sonuçlar belli olduğunda bunlar ne diyecekler acaba?

Muzaffer Sarısözen'in derlediği bir Bolu türküsü vardır...

Belki bunu, "Tombalacık Halimem"i birlikte söylerler...

"Alçaklara kar yağıyor Halimem üşümedin mi, Sen bu işin sonunu düşünmedin mi?

Aygın mısın Halimem baygın mısın gel, Hiç haberin gelmiyor, dargın mısın gel."

Nasıl bu kadar bilinçsiz, nasıl bu kadar halk düşmanı olunur?

Kutuplara gidip nesli tükenen beyaz ayıları avlarken mi öğrendiler, demokrasiden nefret etmeyi? Yoksa yüzlerindeki kırışıkları gizlemek için derilerinin altına enjekte ettirdikleri botoks zehri, beyinlerine mi yürüdü?


Bunlar da bedduacı mı?

Londra'daki, New York'taki, Paris'teki, Cannes'daki katlarının kitaplıklarında sadece Gülen örgütünün yayınları mı vardı?

Acaba bunlar da Amerika'ya gittiklerinde takke mi takıyorlar ve ağlamalı sızlamalı beddualarla mı turizm farizalarını ifa ediyorlar?

Suriye'nin, Beşar Esad'ın başarı kazanmasına bel bağlayıp Tayyip Erdoğan'ın bitirileceği beklentisine girenler, Türk kentlerine sığınan yüz binlerce Suriyeli sığınmacının trajedisinden hiç mi etkilenmediler?

Taksim Meydanı'nı Tahrir Meydanı ile karıştıranlar, bu ülkede yaşanan serüvenin Sisi darbesi ve idamlarla sonuçlandığını göremediler mi?

Dışişleri Bakanı'nın odasındaki konuşmaların gizlice dinlenmesini, gerçekten meşru ve doğal bir olay biçiminde mi gördüler bunlar?

"Siyasal röntgencilik"in bir noktada "Casusluk"a dönüşebileceğini göremeyecek kadar mı gözleri dönmüştü bunların?

Erdoğan'ı yedirmeyeceğiz

Denizi bilmeyen balıklar gibi bunlar... İçinde yaşadıkları, beslendikleri, çoluklarının çocuklarının geleceğini emanet ettikleri bu güzel ülkenin halkı "Menderes'i, Özal'ı koruyamadık, ama artık Tayyip Erdoğan'ı yedirmeyeceğiz" diyor.

Bu halk Güneydoğu'da da, Batı kentlerinde de barış, huzur, istikrar ve gelişme istiyor. Ülkenin güvenliğine, devletin bütünlüğüne, meşruiyete, demokrasiye ve barışa karşı eylem koyanların cezalandırılmalarını da bekliyor halk...

Yarın seçim sandıkları açıldığında bunların söyleyecekleri türkü bellidir.

"Alçaklara kar yağıyor Halimem üşümedin mi, Sen bu işin sonunu düşünmedin mi?

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.