Perşembe 08.01.2015 00:00
Son Güncelleme: Perşembe 08.01.2015 14:44

Türkiye’nin lezzet envanteri çıktı

Mutfak Dostları Derneği, Türkiye Lezzet Envanteri’nin oluşturulması ve korunması için çalışıyor. Envanterle sadece ürünlerin bölgelere göre tespiti değil, aynı zamanda tek tipleşmeden, monokültürden uzaklaşılması amaçlanıyor. Yerel lezzetlerin uluslararası platformda tanıtılmasını da hedefleyen projeyi, derneğin başkanı Zeynep Çelikkan Kakınç anlattı.

İPEK AHU SOMAY
-Lezzet Envanteri nasıl oluştu?
-Türkiye'nin lezzet envanteri demek; ülkemizin yöresel gıda ürünlerinin envanterinin oluşturulması, standartlarının belirlenmesi, tescili ve korunması demek. Yani kısaca ülkemizin değerlerinin yok olmasına karşı çıkmak demek diye düşünüyorum.
Artizan, el ve ev yapımı ürünleri kapsayan- üretimin, üreticinin, yerel lezzetlerin korunması açısından büyük önemi olan Türkiye'nin lezzet envanterinin oluşturulması ve korunmasının en güzel yolu ise coğrafi işaretleme sisteminin tam işleyişini sağlamaktan geçiyor. Türkiye'nin tarım ürünlerinin, gastronomik zenginliklerinin patentlenerek tescillenmesi, bunun yanı sıra özgün niteliklerinin korunması, üretilecekleri coğrafyanın sınırlarının ve kalite kriterlerinin belirlenmesi anlamını taşıyan "coğrafi işaretleme", yerel lezzetlerin, artizan üretimin korunması açısından büyük önem taşıyor.
-Türkiye'de bu envantere benzer bir çalışma yapılmış mıydı? Envanter aracılığıyla toplumsal bir farkındalık geliştiğini düşünüyor musunuz?
-Ne yazık ki bugüne dek ülkemizin tam anlamıyla bir lezzet envanteri mevcut değil. Bize özgü lezzetlerimizin neler olduğunu bilmekle ve kayıt altına almakla işe başlamak gerekiyor. Buna da lezzet envanterinin çıkarılması deniyor.
Bu konuda önemli bir dönemeçten geçtiğimizi düşünüyorum Nihayet bir şeylerin farkına varıldı. Önemli şeyler konuşuluyor ve tartışılıyor. Yeterli mi? Kocaman bir hayır! Bu kadar yılın ihmal edilmişliği elbette bir anda giderilemez ama en azından konuşuyor olmamız bu sorulara muhatap olmamız uyanış işaretidir diye iyi niyetli bir yaklaşımda bulunmak istiyorum. Batı'da bu sorunları aşmış ve değerlerinin çoktan farkına vararak önlemlerini almış ülkelerde, özelliği olan ürünlerin en iyi şekilde üretimine yönelik, bilimsel yöntemlerle belirlenmiş kurallar konmuş durumda. Bu kurallar bağımsız enstitülerce denetlendiği için de bu ürünler haksız rekabetten korunuyorlar. Türkiye'de bu tür bir sistem henüz tüm yasal sonuçlarıyla işler halde değil. Üreticilerin, üretici birliklerinin ve Tarım Bakanlığı'nın bir bütün olarak konuya sahip çıkmaması durumunda, yerel lezzetlerimiz yok olup gidecek. Tekrar vurgulamak istiyorum; En önemlisi ürünün farkına varmak, korumak, üreticiyi teşvik etmek ve haksız rekabetten korumak. Düşünün, geleneksel yöntemlerle ve yöresinin tüm özelliklerini taşıyan Kars gravyeri yapıyorsanız, büyük sermaye gücüyle ve sınırsız pazarlama olanaklarıyla Kars gravyeri adı altında üretilen peynirleri büyük market zincirlerine sokan güçlü firmalarla rekabet şansınız olabilir mi! Yani sayıları her geçen yıl daha da azalan, sanayi ürünleri karşısında ayakta duramayan bu ürünlerin envanterinin çıkarılması da yeterli değil. Bunların haksız rekabete karşı korunmaları gerekiyor.

- Envanterde yer alan ürünlerin üretimlerinin sürdürülmesinde, tüketimlerinin artırılmasında kimlere ne gibi görevler düşüyor?
Bu soruda akla ilk gelen yanıt devlet olacaktır şüphesiz. Elbette devlete çok önemli belki de en önemli sorumluluk düşüyor. Ancak, bence bu işte devleti yalnız bırakmamak lazım. Her il, her ilçe kendi sınırları içinde yetiştirilen, üretilen, özelliği olan ürünleri bilmeli, araştırmalı. Ülke çapında yaygınlaşmış üniversitelerimiz var. Üniversiteler ve araştırma bölümleri bölgesel olarak bu işe dahil edilmeli. Üreticiler, üretim yapılan bölgeyi temsil eden üretici birlikleri ve il tarım müdürlükleri ürünlerine sahip çıkmalı. STK'lar sorumluluk üstlenmeli. Yani herkese düşen bir sorumluluk payı var ancak her zaman son nokta devlete, yasa koyucuya aittir. Bunu unutmamak lazım. Biz, Mutfak Dostları Derneği olarak lezzet envanteri çıkarılması ve coğrafi işaretlemenin önemi konusunda 2006 yılından bu yana var gücümüzle çalışıyoruz. Toplumda farkındalık yaratmak, devletin ve ilgililerin bu konuya dikkatini çekmek için de bu gayretlerimizi sürdürüyoruz. En son Kasım ayında İstanbul'da yapılan dünyanın en büyük gıda fuarlarından biri olan Sirha İstanbul'da konuyla ilgili bir panel düzenledik. Coğrafi işaretli ürünler konusunda ülke genelinde önemli araştırmalar yapan ve doğru üreticiyle doğru tüketiciyi büyük bir başarıyla buluşturan Metro Market'le birlikte "Türkiye'de Coğrafi İşaretler ve Coğrafi İşaretlerin Mutfak Boyutu" konulu bir panel düzenledik. Katılım çok iyiydi, dinamik bir izleyici kitlesi vardı. Konuşmacılarımızdan YUCİTA (Yöresel Ürünler ve Coğrafi İşaretler Türkiye Ağı) başkanı Prof. Dr. Yavuz Tekelioğlu, 15 yıldır coğrafi işaretler üzerine çalışan çok önemli bir isim. Tekelioğlu'nun panelde aktardığı bazı bilgileri burada paylaşmak isterim:
"2014 yılına kadar Türk Patent Enstitüsü tarafından verilen patentli ürün sayısı 179. Bunlardan 45'i tarımsal ürün, 74'ü gıda ürünü ve tescile müracaat etmiş sadece 203 ürün bulunuyor. Türkiye'nin potansiyeli bunun kat kat üzerinde; Patent Enstitüsü'nün anket çalışmalarına göre coğrafi işaret alabilecek 2500 ürünümüz var. Bu 2500 ürünün 1500'ü tarım ve gıda ürünü. 28 ülkenin coğrafi işaretli gıda ve tarım ürünü sayısı 1248. Bu da potansiyelimizin büyüklüğünü gösteriyor."
- Monokültürden kaçışı nasıl tanımlıyorsunuz?
Lezzetlerimize sahip çıkmak, korumak, kayıt altına almak ve haksız rekabetin önüne geçmek olarak tanımlıyorum. Bu tatları gelecek kuşaklara aktaramazsak tek düze damak tadına doğru gidiyoruz, buna karşı çıkalım diyorum.

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.