Giriş Tarihi: 8.4.2015 18:12 Son Güncelleme: 8.4.2015 18:13

Aspendos'un "can damarları" zamana direniyor

Antalya'nın Serik ilçesindeki Aspendos Antik Kenti'nin "can damarları" olarak nitelendirilen tarihi su kemerleri, yerli ve yabancı turistlerin ziyaret ettiği yerler arasında bulunuyor

Antalya'nın Serik ilçesinde, amfi tiyatrosuyla ünlenen Aspendos Antik Kenti'nde bulunan tarihi su kemerleri zamana tanıklık ediyor.
Kuzeydeki dağlardan Aspendos'a su getiren bir kilometre uzunluğundaki kemerler, yüksek bir mühendislik becerisini ortaya koyuyor. Eski çağlardan günümüze kadar ulaşan nadir örnekler arasında bulunan su kemerleri, kentin "can damarları" olarak nitelendiriliyor.
Suyun kaynağından kente getirilmesini sağlayan 15 metre yüksekliğindeki kemerler, ustaların ellerinde şekillenen taşlarıyla da dikkati çekiyor.
Aspendos'ta bulunan bir yazıt, yerli ve yabancı turistlerin ziyaret ettiği vazgeçilmez mekanlar arasında yer alan su kemerlerinin Tiberius Claudius Italicus tarafından yaptırıldığını ve şehrin hizmetine sunulduğunu anlatıyor.
Mimari özellikleri ve yapılış tekniği bakımından M.S. 2. yüzyılın ortalarına ait olduğu sanılan su kemerleri, fotoğraf tutkunlarını da kendisine çekiyor.
Kralın kızını alabilmek için yaptırıldı
Tarihi kemerlerin kralın kızını almak için yaptırıldığına dair bir hikaye de Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğünün internet sitesinde yer alıyor.
Sitedeki bilgiye göre hikaye şu şekilde gelişiyor:
"Aspendos kralı, şehre kimin en fazla hizmet sunabileceğini görmek için bir yarışma düzenleyeceğini, kazananın kızı ile evlenebileceğini ilan eder. Bunu duyan sanatkarlar çalışmaya koyulur. Nihayet karar günü geldiğinde kral herkesin çabasını bir bir inceler ve iki aday seçer. Bu adaylardan birincisi şehre su kemerleri ile çok uzak mesafelerden su getiren bir sistemi kurmayı başarmıştır. İkinci aday ise tiyatroyu inşa etmiştir. Kral birinci adaydan yana karar vermek üzere iken tiyatroya bir daha bakması istenir. Tiyatronun en üst galerisi civarında gezinirken nereden geldiği belli olmayan bir sesin derinden ve defalarca 'Kralın kızı bana verilmeli' dediğini duyar. Büyük şaşkınlık yaşayan kral sesin nereden geldiğini arar ancak bulamaz. Bu kişi tabi ki yarattığı şaheserin akustiği ile övünen ve sahnede çok kısık bir sesle konuşan tiyatronun mimarının ta kendisidir. Sonunda güzel kızı mimar kazanır ve düğün töreni de bu tiyatroda yapılır."

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.