İşte koalisyon senaryolarının Türkiye’ye maliyeti

İşte duymak bile istemeyeceğiniz rakamlarla kirli ittifaklarla gündeme getirilen HDP-CHP-MHP koalisyonunun Türkiye'ye maliyeti!
BATI GÜÇSÜZ KOALİSYON İSTİYOR

Tam şu sıralar, Türkiye'deki seçimle ilgili yalnız Türkiye'deki "eski" hakim güçlerin, haramilerin, "eskiye" geri dönmeyi isteyen kampanyaları ve oyunları gündemde değil, Türkiye'deki seçim, dünyada 19 ve 20. Yüzyıldan kalma kanlı egemenliklerini sürdürmek isteyen artık kriminal bir örgüte dönüşmüş ve insani hiç bir değeri temsil etmeyen "bazı" sermaye güçlerinin de gündeminde. Bu güçler, Türkiye'deki taşeron yapılarıyla seçimin tarafı olmayı sürdürürken, dışarıda da, Türkiye düşmanı propagandaya devam ediyorlar ve Türkiye'nin ihtiyacının güçsüz bir koalisyon olduğunu tekrar edip duruyorlar. Çünkü bu, aynı zamanda, kendi yönetecekleri, her istediklerini yaptıracakları bir iktidar demektir. İşte tam burada New-York Times'in şu meşhur Türkiye düşmanı editorial yazısını hatırlayalım; ne diyordu bu yazının son cümlesi, aynen şöyle:
" ABD ve Türkiye'nin diğer NATO müttefikleri Erdoğan'ı bu yıkıcı yoldan geri çevirmek için baskı yapmalıdır."
İşte bu seçim, yalnız bundan dolayı bile, yalnız Türkiye'nin seçimi değildir; bütün mazlum halkların; gelecekleri, evlatları ellerinden alınmış bütün halkların seçimidir. Mısır'dan Bosna'ya oradan Gazze'ye kadar bütün boynu büküklerin, dünyanın zalim egemenlerine karşı bir cevabı da olacaktır 7 Haziran Türkiye seçimi; bundan dolayı, ne olursa olsun, sandık başına gidelim ve bu bilinçle oyumuzu kullanalım... Türkiye'nin yoluna devamı demek, bütün mazlumların da ayağa kalkması ve Türkiye'yi izlemesi demektir. Bu seçim "bizimle" "onlar" arasında bir seçimdir.
PEKİ HDP-CHP-MHP KOALİSYONU OLURSA TÜRKİYE'DE NELER YAŞANACAK?

İşte bu seçimden, yeniden Türkiye'yi "eskiye" döndürmek isteyenler, koalisyon arayanlar, aynı zamanda, Türkiye'yi şuraya da götürmek istiyorlar. İşte 32 maddede CHP-MHP-HDP Koalisyonunun Türkiye'ye korkunç maliyeti…
DÜNYA ÇAPINDA PROJELER DURACAK!

1) AK Parti iktidarı öncesindeki hükümetlerin ortalama ömrü 12 il 18 ay arasında değişiyor. Bu durumda OVP adı verilen ve 3 yıllık programları içeren planların bırakın yerine getirilmesini yazılması bile imkansız hale geliyor.
2) Bunun yanı sıra uzun soluklu büyük projeler yarıda kalacak. Türkiye'nin enerjideki dışa bağımlığını azaltacak ve cari açığını düşürecek nükleer güç santrali projesini bir koalisyonun bırakın bitirmeyi başlaması mümkün değil. 3. Köprü gibi Dünya'nın lojistik sisteminde devrim niteliği taşıyan bir proje ile 3. Havaalanı gibi Türkiye'yi Dünya'nın en önemli duraklarından birisi yapacak bir projenin tamamlanması da neredeyse imkansız hale gelir.
3) Kanal İstanbul hayal olur, boğazdan yabancı ticaret ve savaş gemileri gözümüzün önünden bedava ve boğazı tehlikeye atarak geçemeye devam eder.
ENFLASYON %70'E ÇIKAR

4) Enflasyon canavarı geri döner. Ekonomik istikrar ile siyasi istikrar birbirinden ayrılamaz. Siyasi istikrarın olmadığı yerde ekonomik istikrarın olması düşünülemez. Koalisyon ile beraber enflasyon fırlar ve 2002 öncesi yüzde 60-70 olan seviyelere geri döner.
5) Döviz kurları koalisyon dönemlerinde dengesiz bir hal alır ve dünyadan ayrışarak daha hızlı yükselir. Şu anda Dolar bütün dünyada yükseldiği için Türkiye'de yükselirken olası bir koalisyonda dünyadan farklı bir şekilde içerideki riskler kuru yukarı hareket ettirir.
12 YILLIK KAZANIM 12 AYDA KAYBOLUR
6) Kurdaki harekete bağlı olarak Türkiye'nin GSMH'sı düşer. Kişi başına milli gelir rakımda da yeniden 10.000 Dolar'ın altına inilir. Bu son 12 yıldaki kazanımların 12 ayda kaybedilmesi anlamına gelir.
Türk Lirası'nda yaşanabilecek büyük değer kayıpları yeniden bir sakız parasının bir cüzdana sığamayacağı günleri getirebilir.
7)Türkiye'nin son 12 yılda 100 Milyar Dolar harcayarak yaptığı alt yapı yatırımları durur. Özellikle ulaştırmada devrim niteliği taşıyan hızlı tren projeleri tamamlanamaz.
8) 5G'yi kendi kaynak ve imkanlarımızda yapmak hayal olur, milyarlarca dolar borç alıp harcayarak satın almak zorunda kalırız.
SANAYİDE YİNE DIŞARIYA MUHTAÇ OLURUZ

9) Yerli otomobil, yerli uçak ve benzer diğer projeler için yeterli kaynağı bulmak imkansız hale gelir. Savunma Sanayii'nde yine "onlara" muhtaç oluruz. Böylece bizim siyasetimizi istedikleri gibi yönetirler. Kurumlarımız onlara teslim olur.
10) Oldukça iyi bir noktaya gelinen çözüm süreci sıkıntıya girer. Hatta biter; Türkiye yeniden, 12 Eylül öncesi ve sonrası gibi, iç savaşın eşiğine gelir.
11) Türkiye küresel finans oligarşisine teslim olur ve yeniden iktidarları bazı gazete patronları belirler.
12)Yerli ürün üretmek yerine baronların yurtdışı ortaklı 2. Sınıf ürünleri piyasaya hakim olur.
BÜTÇE AÇIĞI KONTROL EDİLEMEZ DURUMA GELİR

13)Muhalefet partilerinin seçim beyannamelerine göre onların koalisyon olması durumunda bütçe açıkları kontrol edilemez duruma gelir.
14)Ekonomi daralacağı için kamu gelirleri düşer ve sağlık için ayrılan pay azaltılmak zorunda kalınır.
15)Bu durum hastanelerde sıra beklenen ve ilaç bulmanın neredeyse imkansız olduğu günlere dönmek demektir.
16)Cari açık patlar. Enerji tedariki zorlaşır ve yeniden elektrik kesintili günlere dönülebilir.
EKONOMİ KÜÇÜLÜR İSTİHDAM AÇIĞI ÇIKAR
17)Ekonomi küçüleceği için istihdam sorunu ortaya çıkar. Bir yandan genç nüfusun hızlı artışı öte yandan fabrikaların kapanması ile işsizlik tarihi seviyelere ulaşabilir.
18)Türkiye'yi modern bir ülke haline getiren bütün alt yapı yatırımları durur. Yeniden bir avuç ailenin ve tekelin esiri, kölesi oluruz.
BORSADA BÜYÜK DÜŞÜŞLER YAŞANIR
19)Borsa'da çok büyük düşüşler yaşanır. Yatırımcıların 12 yıllık kazançları 12 ayda yok olur. Yabancı yatırımcı ülkeden çıkar.
20) Benzer şekilde yurtdışından gelen doğrudan yabancı yatırımlar da durur, mevcut yatırımlar ülkemizden çıkabilir.
21)Dünya'nın ilk 10 ekonomisine girme hedefi olan Türkiye ilk 20'den çıkar.
MERKEZ BANKASI REZERVLERİ ERİR
22) Merkez Bankası rezervleri düşer. Merkez Bankamız "onların" merkez bankalarının bir şubesi olur.
23)Faizler artar ve insanımız faiz baskısı altında ezilir.
24)Bankacılık sektörü büyük zararlara uğrar. Bankaların sermaye yeterlilik oranları düşer. Kamu bankalarının "görev zararı" adı altında boşaltıldığı dönemlere geri dönülür.
25)Türkiye'yi geleceğe taşıması açısından büyük önem arz eden ARGE harcamaları durur.
BİR HAFTADA TÜRKİYE'YE MALİYETİ 220 MİLYAR DOLAR OLUR
27)Kısacası Türkiye Gezi Parkı eylemleri ve 17-25 Aralık Darbe süreci ile kaybettiği 220 Milyar doların çok çok üzerindeki bir rakamı kısa sürede kaybeder.
28)Ve en önemlisi koalisyonun sonucu IMF Türkiye'ye yeniden gelir.
29)Memur maaşlarını IMF memurları belirler.
30)Emekliye verilecek zamları IMF memurları iptal eder.
IMF'Lİ GÜNLER GERİ GELİR
31)1 Milyar dolar için Türkiye'nin bakanları IMF kapısında günlerce bekler.
32)GAP eylem planı gibi Çözüm süreci ve Türkiye için büyük önem arz edilen projelere kaynak aktarılması IMF tarafından yasaklanır.
Sabah.com.tr / ANALİZ