Perşembe 30.07.2015 00:00
Son Güncelleme: Perşembe 30.07.2015 13:16

Başbakan Ahmet Davutoğlu konuştu

Başbakan Ahmet Davutoğlu AK Parti İl başkanları toplantısında konuştu.

Davutoğlu'nun konuşmasından başlıkları:
Çok kritik bir dönemde, tarihi günlerde bir araya gelmenin sorumluluğunu omuzlarımızda taşıyoruz. Neden kritik günler?
Türk demokrasi tarihi 30'lardan 40'lardan bugünlere, bir sarkacı temsil eder ve iki ucun birbirlerini desteklemek suretiyle çıkardığı krizlerle uğraşmak zorunda kalmıştır. 1950'lerin sonlarına doğru düzeni yok sayan bir cuntalaşma bir kaosa yol açtı. Otoriterleşme özgürlükler, kaos tekrar otoriterleşme sarkacı o günden bugüne devam eder.
PKK terör örgütünün çıkmasını sağlayan şartlar kaosun ürünleridir. Bu kaos 12 Eylül'le sona erdirilmeye çalışıldı. Hukuk tanımaz yaklaşımı başka kaosu beraberinde getirdi. 90'lı yıllarda terörün getirdiği iç çatışmalar, diğer taraftan bu kaosları tırmandıran otoriterleşme eğilimleriyle yaşadık.
AK PARTİ OLMADAN SİYASET ŞEKİLLENEMEZ
Bugün terörün sözcülüğünü yapan bazı siyasiler o günlerde sevinç çığlıkları içinde Diyarbakır sokaklarında kaleşnikoflarla kutlama gerçekleştirmişlerdi. Bazı partiler bloktan bahsetmişlerdi. Türkiye'de yeni bir dönemle birlikte Ak Parti karşıtlığına dayalı blok olacağı iddiası gündemdeydi. Biz sabırla halkımızın verdiği mesajı anlamaya çalıştık. İlkeli erdemli ahlaklı tavrı ortaya koyduk. Bütün milletimizin önünde cereyan etti. Herkes kimlerin hangi siyasi oyunla riçine girdiğini, AK Parti'nin meşruiyet çizgisini terk etmediğini görüyor. Ne yaptık? Kendi içimizdeki istişareleri tamamladık.
Siyaset mühendisliği yapıldı, bunu da anormal görmüyorum. Herkes bir rüya görebilir, bir hedef gözetebilir. Ama AK Partisiz bir Türkiye hayal edenler oldu. AK Parti'nin suçlu sandalyesine oturdulduğu bir Türkiye isteyenler oldu. Cumhurbaşkanlığı makamının dışlandığı bir Türkiye isteyenler oldu. Ama aradan 1,5 ay geçtikten sonra herkes görmektedir ki, AK Parti olmadan Türkiye'de siyasetin doğası şekillenemez.
BU YÜRÜYÜŞ HAKKA YÜRÜYÜŞTÜR
Cumhurbaşkanlığı'nın yönlendirilmesi olmaksızın hükümet kurulamaz. Birileri Erdoğan – Davutoğlu – AK Parti karşıtlığı üzerinden siyaset yapabilir, ama siyaseti düzenleyemez. Siyaseti düzenleme gücü milletten alınan yetki ile yapılır. O yetkiyi de biz aldık. Dava adamlarına tatil yoktur, bayram halkla buluşmaktır. Uykusu, rüyasında dahi halkı görmekle yaşanır. Yürüyüş, sadece hakka yürüyüştür.
Birileri bize bayramı haram kılmak istiyor. Daha bayramın ikinci günü ailelerimizle bayramlaşırken, kobani olaylarını çıkarıp 52 vatandaşımızın katledilmesine yol açtılar. 197 bin Suriyeli kardeşimize kucağımızı açtığımız halde bunu yapmışlardır. Bu sefer ramazan bayramının bitmesini beklediler ama 20 Temmuz'da, Kıbrıs harekatının yıl dönümünde, bu sefer şer odakları üç maşayı birden kullanarak karanlık dönemi başlatmak istediler.
ÜÇ MAŞAYI AYNI ANDA KULLANMAYA KARAR VERDİLER
Üç maşayı aynı anda kullanmaya karar verdiler, yada gönüllü olarak ortaya çıktılar. Birinci olarak DEAŞ ortaya çıktı. Suruç'ta 32 vatandaşımızı katletti bu örgüt. Ben hastalarımızı ziyaret ettim. Döndüğümüzde tedbirleri konuşurken, planlarken bu kez ikinci maşa devreye girdi PKK. Adıyaman'da bir askerimizi şehit ettiler. Adıyaman'daki törene de katıldım. Bütün şehitlere allah rahmet eylesin. Onların mekanları cennettir.
Gelecek nesillerin huzur bulması için bazen hepimizin fedakarlık yapması gereken dönemler olur. Çanakkale'de Sarıkamış'ta olduğu gibi. Hem DEAŞ hem PKK üzerinde yapacağımız çalışmaları yürütürken, üçüncü maşa ortaya çıktı. İstanbul sokaklarında yüzleri maskeli ve silahlı şekilde gösteri yapmaya kalktılar. O zaman zihnimizde aylardır zaten her türlü senaryoya hazırlıklı olan güvenlik görevlilerimize talimat verdim.
BARDAĞI TAŞIRAN SON DAMLA 22 TEMMUZ SABAH'I
Ama bardağı taşıran son damla, bir gün sonra 22 temmuz'da bir sabah erken bir vakitte, içişleri bakanımızın aramasıyla geldi. İki polisimiz Ceylanpınar'da gece uyurken enselerinden vurulurken şehit edildiler.
BUNUN HESABINI TEK TEK VERECEKLER
Dün hala barıştan söz eden HDP sözcüleri var ya, bunun hesabını versinler. Verecekler, verecekler… Çatışmasızlık diyorlar ya… Polislerimiz çatışma fırsatı bulamadan şehit edildiler.
O gün sabah, diğer taraftan acaba başka bir suikast var mı, birileri bir oyun mu oynuyor diye istihbarat birimlerimize araştırma talimatı verdim. Gelen cevap şuydu, PKK'nın telsiz konuşmalarında bu talimatın onlar tarafında verdiği ortaya konuyor. Demek istediklerimiz şu, biz gelir çatışmasızlık görüntüsünde dahi kamu görevlilerini bulundukları yerde öldürürüz.
Aynı gün PKK harekete geçti. Ondan bir gün önce eş zamanlı olarak aynı gün içinde dağ karakolunda sınırda DEAŞ askerimizi şehit etti. Sanki birileri piyonları birer birer sahneye sürüyor.Suruç'taki katliamı ardından iki maşa daha devreye girdi.
Dün barış isteyen HDP'liler şehit edilen polislerimizin hesabını vermediler.Piyonlar değil arkasındaki vezirler hedef alınacak dedik ve o gece PKK ve DEAŞ hedeflerini vurduk.Teröre karşı ortak deklarasyon çağrımıza CHP dışındaki partiler olumsuz cevap verdi.PKK'nın hangi istihbarat birimlerinde kullanıldığını iyi biliriz.

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.