Son Güncelleme: Cuma 25.09.2015 09:55
Fetullah Gülen üzüntülerden de etkilenmiyor!
Star Gazetesi Yazarı Hüseyin Gülerce, bugünkü köşesinde Fetullah Gülen'in nasıl değiştiğini, kendi hırsından müminler arasındaki bağları nasıl kopardığını yazdı. Gülerce, yazısını şu vurguyla bitiriyor; Gülen, kendisine bağlı insanların yakasını bırakmıyor. Müspet hareket yoluna dönmüyor, sulh çizgisine yaklaşmıyor. Kendisini ve hazırladığı yapıyı, Türkiye’den, aile bağlarından, geleceğimizden daha önemli görüyor. Devletle savaşmayı bırakmıyor.
"HALA HÜKÜMET - CEMAAT MESELESİ OLARAK BAKMAK YANLIŞ"
Kimileri "Paralel Yapı", "Legal görünümlü illegal yapı" meselesine, yargıya intikal eden onca ciddi iddialara rağmen hala bir hükümet-cemaat meselesi olarak bakıyor. O zaman bu bayramda bazı hanelerde tahmin bile edilmeyen, edilemeyen burukluklar, küskünlükler yaşanmasını nasıl izah edeceğiz? Bazısı eşler arasında, bazısı kardeşler arasında, bazısı babalar ile oğullar arasında, yeğenler, gelinler, eltiler, damatlar, dünürler, bacanaklar arasındaki vicdani sızıları, yüreklere kadar işleyen hüzünleri nasıl izah edeceğiz?
"MÜMİNLER ARASINDAKİ BAĞLARA SALLANAN BIÇAK"
Toplumun sosyal dokusuna bir hançer gibi saplanan, müminler arasındaki en sağlam bağlara bıçak gibi sallanan manevi fay kırılmaları yaşıyoruz. Millet bünyemizde daha önce hiç yaşanmamış bir kopuş var. İtibarlı, hayırsever iş adamı, kendisi kadar itibarlı, hayırsever oğullarını evlatlıktan reddetme duygusuna kadar savrulmuşsa, bu kopuşu görmezden gelemeyiz. Ortada büyük bir dert, hazırlıksız yakalandığımız bir imtihan var.
"HDP'Yİ DESTEKLEYEN TARAFTARLARINA DUR DEMEDİ"
Fethullah Gülen, içine düşülen bu badireyi önleyebilirdi? Kendisine sorgusuz sualsiz bağlanan insanlara çağrılar yapabilirdi. Yapmadı. Ülkemizin Cumhurbaşkanına karşı, Başbakanlığı döneminden itibaren çok ağır hakaretler etti, beddualar savurdu. Güven vermeyen, birbirini nakzeden açıklamalar yaptı. Kendisine bağlı medya üzerinden 7 Şubat 2012'deki MİT krizinde savcılara destek verdiği, Gezi olaylarına arka çıktığı, Erdoğan'a yapılan hakaretlere yol verdiği halde, zorlandığında da sulh çağrıları yaptı. 2013'ün Aralık ayındaki sohbetinde, "Kimsenin kendi devletiyle ve başındaki iktidarıyla savaşma gibi bir niyeti yoktur. Bunu öyle göstermek isteyenler (zannediyorum) ortada söz getirip götüren fitneciler, fesatçılardır" dedi. Bütün partilere yakın olmayı bir ilke olarak defalarca tekrarladığı halde, yerel seçimlerde CHP'yi, 7 Haziran genel seçimlerinde HDP'yi destekleyen taraftarlarına dur demedi.
"AFFEDİCİ OLUN DİYORLARDI..."
Hele seçimden sonra Zaman gazetesinin ve Samanyolu televizyonlarının ısrarla bir CHP-HDP hükümeti kurulması için çırpınmalarına hiç sesini çıkarmadı. (Ben yapıyı bildiğim için ses çıkarmayı bırakın, medya yöneticilerine bu konuda talimat verdiğine adım gibi eminim.) Son zamanlarda tezatları sıklaşmaya başladı. Bir önceki sohbetinde "affedici olun, bağrınızı açın, intikam almayı düşünmeyin" derken, son sohbetinde "onlar var ya onlar.. gübre olacaklar, yemin bile ederim" diye hakaretler yağdırdı.
"BEN ÖZÜR DİLEMEM DİYOR"
28 Şubat sürecinde ismiyle anılan okulları devretmek için General Çevik Bir'e elden mektup gönderen Gülen, şimdi açıktan, cepheden hükümete ve devlete kafa tutmayı yeğliyor. Pes etmeye hiç niyeti yok. Geri adım atmayı aklından bile geçirmiyor. "Ben özür dilemem" diyor. Ekliyor: "Peygamberimiz Ebu Cehil'den özür mü diledi?" diyor... Pensilvanya'da, bir yerlere yaslanmış gibi, ABD ile birlikte farklı bir İslam dalgasını dünyaya yaymak ham hayalini bağlılarına iletmeye devam ettiği algısı, giderek kuvvetleniyor. Öyle bir hipnoz gücü var ki; bağlıları, onun Obama tarafından istişare etmek için Beyaz Saray'a çağırıldığına bile inanıyorlar...
"DEVLETLE SAVAŞMAYI BIRAKMIYOR"
Gülen, kendisine bağlı insanların yakasını bırakmıyor. Müspet hareket yoluna dönmüyor, sulh çizgisine yaklaşmıyor. Kendisini ve hazırladığı yapıyı, Türkiye'den, aile bağlarından, geleceğimizden daha önemli görüyor. Devletle savaşmayı bırakmıyor.
Bu gidişle insanımızı daha çok üzecek, daha çok kıracak. Acılardan, üzüntülerden hiç etkilenmiyor. Yazık, çok yazık...
EN SON HABERLER
- 1 Türkiye'den yardım seferberliği
- 2 İsrail’in yalanları elinde patladı! Gazze soykırımını böyle örtbas etmeye çalıştılar: Her şey sahte çıktı
- 3 İsrail'in etki ajanları devrede! Adım adım katliamı aklamaya çalıştılar: Nevşin Mengü, İbrahim Haskoloğlu, Oğuzhan Uğur...
- 4 McDonald’s’tan İsrail askerlerine ücretsiz yemek desteği! Sosyal medyadan boykot çağrısı
- 5 Adet kanaması kaç gün sürer? Normal adet sıklığının ne kadar olması gerekir?
- 6 Ayak mantarından korunmak için dikkat edilmesi gerekenler: Ayak mantarı nasıl önlenir?
- 7 Tırnak mantarı nasıl geçer? Tırnak mantarını ne öldürür, ilaçları nelerdir?
- 8 Rihanna hamile mi? Rihanna'dan aile büyükleri anısına düzenlediği gecede şok hareket!
- 9 Okula başlayan çocuklarda fonolojik ve artikülasyon bozukluklarına dikkat!
- 10 Victoria Beckham isyan etti! Victoria Beckham eşi David Beckham'dan şikayetçi...