Son Güncelleme: Salı 03.01.2017 10:23
Camı 38 yıldır sabırla üfleyip şekillendiriyor
Kültür ve Turizm Bakanlığı cam üfleme sanatçısı Harun Veysel Gümüş, cama 38 yıldır ateş ve sabırla şekil veriyor.
Kültür ve Turizm Bakanlığı cam üfleme sanatçısı 50 yaşındaki Harun Veysel Gümüş, oksijen ve LPG ile çalışan "şalama ocağı"nda ısıttığı boru ve çubuk camları, sabırla şekillendirerek sanat eseri haline getiriyor.
Gümüş, oksijen ve LPG ile çalışan "şalama ocağı"nda ısıttığı boru ve çubuk şeklindeki camı, sabırla üfleyerek sanat eseri haline getiriyor.
Gümüş, ilkokul üçüncü sınıftayken İstanbul'da cam üfleme ve el sanatları ustası Cafer Tercan ile tanıştığını söyledi.
Sabah okula gittiğini öğleden sonra ise atölyede çalıştığını belirten Gümüş, "Bu şekilde ailemin bütçesine katkıda bulunuyordum çünkü çok ciddi sıkıntılar yaşıyorduk o tarihlerde. 1978 yılında okulla ilişkimi parasızlık yüzünden mecburen kestim. Benim tahsilim orta iki terktir. Cam üfleme sanatını anlatmak için gittiğim her okulda parasızlık yüzünden okulu bıraktığımı anlatıyorum. O nedenle öğrencilere de 'okulun kıymetini bilin' diyorum." şeklinde konuştu.
"Çırak bulmada sıkıntı yaşıyoruz"
Cam üfleme sanatının hayatını değiştirdiğini aktaran Gümüş, şunları kaydetti:
"Ben ustam Cafer Tercan'dan cam üfleme sanatını öğrendim şimdi Türkiye'yi karış karış gezerek okullarda bu işi anlatıyorum. Gittiğim her yerde bir kişinin içine bu sanatın aşkının düşmüş olması çok ciddi kazançtır. En büyük cehaletin ilmini saklayan bilim adamı olduğunu düşünüyorum. Kim beni nereye davet ederse elimden geldiğince ve dilim döndüğünce cama sabırla verdiğim ürünleri uygulamalı şekilde anlatıyorum. Günümüzde cam üfleme sanatına ilişkin çırak bulmada sıkıntı yaşıyoruz. Ama benim işimin yaşı yok. Bu işe çok küçük yaşta da başlanabilir örneğin eğitim verdiğim bir kursta 72 yaşında da bir öğrencim vardı. Bu iş benimle ölüp gitmesin öğretmeye her zaman açığım."
Camın Osmanlıdaki yeri: Çeşm-i Bülbül
Gümüş, cam üfleme sanatını anlattığı her okulda camın Osmanlı'daki yerini de anlattığını söyledi.
Çeşm-i Bülbül'ün 18. yüzyılın sonunda III. Selim döneminde Osmanlı'da kullanıldığını anlatan Gümüş, "Bu teknikte üretilen camların deseni bülbül gözüne benzetildiği için Çeşm-i Bülbül 'bülbül gözü' olarak adlandırılır. Çeşm-i Bülbül, yaratılışında kullanılan özel camcılık teknolojisinin yanı sıra, uzun işlemler ve yaratıcılık gerektiren bir üründür. Günümüzde yok denecek kadar azdır. Başlıca özelliği, ince ve renkli cam çubukların yüksek ısıda eriyip, su gibi olmuş camın içine yerleştirilmesidir. 'Dönerek burulan' çizgiler, o cam formu biçimlendiren ustanın hünerini ve üslubunu yansıtırlar." diye konuştu.
AA
EN SON HABERLER
- 1 Türkiye'den yardım seferberliği
- 2 İsrail’in yalanları elinde patladı! Gazze soykırımını böyle örtbas etmeye çalıştılar: Her şey sahte çıktı
- 3 İsrail'in etki ajanları devrede! Adım adım katliamı aklamaya çalıştılar: Nevşin Mengü, İbrahim Haskoloğlu, Oğuzhan Uğur...
- 4 McDonald’s’tan İsrail askerlerine ücretsiz yemek desteği! Sosyal medyadan boykot çağrısı
- 5 Adet kanaması kaç gün sürer? Normal adet sıklığının ne kadar olması gerekir?
- 6 Ayak mantarından korunmak için dikkat edilmesi gerekenler: Ayak mantarı nasıl önlenir?
- 7 Tırnak mantarı nasıl geçer? Tırnak mantarını ne öldürür, ilaçları nelerdir?
- 8 Rihanna hamile mi? Rihanna'dan aile büyükleri anısına düzenlediği gecede şok hareket!
- 9 Okula başlayan çocuklarda fonolojik ve artikülasyon bozukluklarına dikkat!
- 10 Victoria Beckham isyan etti! Victoria Beckham eşi David Beckham'dan şikayetçi...