Silikon Vadisi'nin gizli anlaşmaları

(USASabah)
Federal Hükümet tarafından hazırlanan resmi şikayet dilekçesine göre Silikon Vadisi'nin "elit" şirketleri aralarında gizli bir anlaşma yapmış. Bu anlaşmanın kuralları oldukça basit görünüyor: Birbirimizin çalışanlarına iş teklifleriyle gelip onları çalıştıkları yerlerde ziyaret etmeyeceğiz.
Adalet Bakanlığı'nın Cuma günü yayınladığı belgelere göre söz konusu anlaşmayı imzalayan taraflar arasında Apple, Adobe Systems, Google, Intel gibi şirketler bulunuyor.
İddialara göre ileri teknoloji şirketlerinin bu "anlaşmalı rekabet"i çalışanların maaşlarını kontrol altında tutulmasına neden oldu. Yeni teklifler alamayan çalışanlar da bu işten zarar gördü çünkü maaşlarını arttırmak için gerekli olan rekabet ortada yoktu.
Bunun üzerine Adalet Bakanlığı Silikon Vadisi'nin başlıca oyuncularının da isimlerinin bulunduğu bazı şirketler hakkında "kartelleşme" iddiasıyla bir resmi şikayet dosyası hazırladı. Şikayet beraberinde bir açıklama da getirdi: Şirketler gizli anlaşma yaptıklarını kabul ediyorlar, fakat hiçbiri cezalandırılacağına inanmıyor, suçlamaları kabul etmiyorlar ve bütün hepsi birkaç nadir durum dışında bu anlaşmadan uzak durduklarını söylüyor.
Adalet Bakanlığı'ndan bir yetkili yaptığı açıklamada "Bu tür düzenlemeler yapan diğer şirketler için çok iyi bir gösterge oldu. Bizim için rekabeti umursadığımızı gösteren sinyaller göndermek önemli" dedi.
Adalet Bakanlığı sözcüsü suçlamaların ciddi olduğunu söylerken, bazı eski Silikon Vadisi çalışanları bu gizli anlaşmaları pek şaşırtıcı bulmamışa benziyor.
Bir insan kaynakları danışmanı olan Valerie Frederickson "Bu her zaman olur" diyor.
"Çağrılmaması gerekenler listesi" 90'larda yaşanan skandallar gibi olacak. Standart bir işletme prosedörü."
Anti tröst avukatı Melissa Maxman ise bu durumu şöyle tanımlıyor:
"Bu ham maddelerinizin fiyatlarını düzenlemek gibi bir şey. Fakat diğer firmaların tersine, bu şirketler için en önemli kaynak fikri mülkiyet, yani kendi çalışanları. Bu yüzden iş gücünü manipüle ederek, kendi ham maddeleri olan çalışanlarının fiyatlarını belirliyorlar. Bu da nihai olarak tüketicilerin ödediği fiyatları da etkiliyor."
Anlaşmaya rağmen hala şirketler birbirlerinin çalışanlarını transfer edebiliyorlar.
Şikayette adı geçen firmalardan birinin yöneticisi bu durumu şöyle tanımlıyor;
"Hala çalışanları başka yollardan transfer edebilirsiniz, mesela LinkedIn ya da kişisel referanslar gibi şeylerle. Fakat bu durum başka, "eğer benim çalışanımı çalacaksan, en azından burnumun dibinde, işyerimde bunu yapma" demek oluyor bütün bunlar"
Google'ın peşinde olan bir tür tüketici hakları derneği direktörü olan John M. Simpson ise olayın göründüğünden de vahim olduğunu düşünüyor.
"Eğer yanınızda çalışan insanların nasıl işe alınacağıyla ilgili anlaşmaları belirliyorsanız, onlara ne kadar para ödeyeceğinizi de belirlersiniz, ve belki de pazarı uygusuz bir şekilde paylaşırsınız"
Şirketler ise anlaşmanın yasayı ihlal etmediği görüşünde. Örnek olarak daha birkaç ay önce birbirlerinden transfer ettikleri yöneticileri ve çalışanları gösteriyorlar. Google yaptığı açıklamada çalışanlarını sadece başka şirketlere gidip iş teklifinde bulunarak transfer etmediğini, bunun dışında yollar bularak bu transferleri yaptığını söylüyor.