Pazartesi 01.11.2010 00:00
Son Güncelleme: Çarşamba 24.11.2010 18:02

Türk Dış Politikası, Füze Kalkanına yenilecek mi?

ABD ve NATO açısından bir tehdit var ve adı İran. Bu tehdit için bir savunma sistemi gerekli. Fakat Türkiye'nin tehdit algılamasının bugün için ne NATO ile ne de ABD ile bu noktada birleşmediği ortadadır.

(USASABAH)
Baha Erbaş* / New York

Uzun zamandır ABD'nin gündeminde olan Füze Kalkanı Projesi, İran'ın yükselen bir tehdit olarak algılanması ile tekrar gündeme geldi. Birkaç gün evvel İsrail'in Haaretz Gazetesi, Türkiye ile ABD arasındaki müzakerelerde Ankara'nın Füze Kalkanı konusunda İran'ın bir tehdit olarak kabul edilmemesinin ve Füze Kalkanı konusundaki bilgi ve istihbaratın İsrail ile paylaşılmaması şartlarının, Washington yönetimince onaylandığını iddia etti.

19-20 Kasım'da Lizbon'da yapılacak olan NATO Zirvesi'nde gelecek 10 yıl için ''NATO Savunma Konsepti'' kararlaştırılacak. Mutlaka zirvede ABD ile Türkiye arasında görüşülen Füze Kalkanı konusunda da belirli girişim ve gelişmeler yaşanacaktır.
Lizbon Zirvesi öncesinde Füze Kalkanı Projesi'nin tehdit algılamasının merkezinde İran olduğu birçok resmi ağızdan ifade edildi. Önce Pentagon'un NATO politikalarından sorumlu Jim Townsend '' ABD'nin İran'a karşı konuşlandırmak istediği Füze Kalkanı'nın Türkiye'de kurulması gerektiğine dair'' açıklama yaptı. Ardından Türkiye'yi ziyaret eden NATO Genel Sekreteri Rasmussen '' Avrupa mobil Füze Kalkanı Projesi'nin bütün NATO üyelerini kapsaması gerekir. İran tehdidi açıktır. NATO olarak buna karşı Füze Kalkanı Sistemi kurmalıyız'' dedi.
ABD ve NATO açısından bir tehdit var ve adı İran. Bu tehdit için bir savunma sistemi gerekli. Fakat Türkiye'nin tehdit algılamasının bugün için ne NATO ile ne de ABD ile bu noktada birleşmediği Türkiye'nin İran ile olan ilişkileri itibarıyla ortadadır. Nitekim 15 Ekim 2010 tarihinde Brüksel'de konuyla ilgili Dışişleri Bakanı Davutoğlu şunları söyledi;
''Biz çevremizde hiçbir komşumuzdan bir tehdit algılaması içinde değiliz. NATO'ya dönük de bir tehdit algılaması ve tehdit oluşturduğu kanaatinde değiliz. Ancak NATO da bütün güvenlik unsurlarını göz önüne alarak geleceğe yönelik planlama yapmakla yükümlüdür. Biz de bu planlamaların içinde oluruz, olmaya devam edeceğiz.''
Son yıllarda Türkiye'nin ortaya koyduğu ''Komşularla Sıfır Sorun Politikası''nın Türkiye'ye hem bölgesel hem de bölgesel etkileri aşan küresel bir misyon atfettirdiği aşikar. Geçtiğimiz günlerde İngiliz Daily Telegraph Gazetesi '' Türkiye'nin Balkanlar, Ortadoğu ve İslam Dünyası'nda tarihsel çıkarlarını kollayan bir dış politika izlediğini '' yazdı. Bu dış politikanın temel şartı ''Komşularla Sıfır Sorun Politikası''dır. Gelinen noktada 10 yıl önce Türkiye'nin 'Milli Güvenlik Siyaset Belgesi'nde tehdit algılaması içinde gösterilen ülkelerin hiçbiriyle bugün Türkiye'nin bir ihtilafı yoktur. Ayrıca konu İran olunca da Türkiye açısından ek bir önemi daha var. Çünkü ABD'nin bütün ısrarlarına rağmen İran'a karşı yaptırımlar konusunda Türkiye BM Güvenlik Konseyi'nde yaptırımlara karşı tavır koydu.
Türkiye, NATO misyonu çerçevesinde kurulacak bir Füze Kalkanı'nın kara ve deniz sınırları içinde konuşlandırılmasına izin verirse acaba Türkiye'nin yıllardır yürüttüğü 'Komşularla Sıfır Sorun Politikası'nın geçerliliği ve bölgedeki etkinliği zedelenir mi? Ya da bu onay, Türkiye'nin barış ve refah temelinde Ortadoğu-Balkanlar-Orta Asya'da üstlendiği büyük misyonun inandırıcılığının sorgulanmasına sebep olur mu?
Türkiye'nin 2000'lerin başından bu yana ABD ve Batı'nın muhalefetine rağmen İran ile geliştirdiği ilişkileri, Suriye ve Irak ile 'Stratejik Üst Düzey İşbirliği' girişimleri, Hamas ve Filistin konusundaki tutumları, İsrail ile gerginlik üzerinde ilerleyen ilişkileri, Brezilya ile beraber İran'ı ikna ettiği 'Nükleer Mutabakat', İran'a karşı yapılan BM oylamasında yaptırımlar aleyhine tavrı... Bütün bunlar başta Ortadoğu'da olmak üzere bütün bölgede 'Bağımsız Dış Politika' sergileyen bir Türkiye profili çizmektedir.
Türkiye'nin hemen her uluslararası konu ve krizde oluşturduğu bağımsız hareket ve manevra alanı Türkiye'ye 'Bölgesel Büyük Güç' misyonu kazandırmaktadır. Acaba ABD'nin İran tehdidi nedeniyle istediği Füze Kalkanı'na Türkiye onay verirse Türkiye'nin bağımsız dış politik atakları gelecekte ne gibi muhtemel iddialarla karşılaşır ve bölgede nasıl karşılanır?
Bu uzun vadede Türkiye açısından dolaylı bir dayatmayı beraberinde getirir mi? Türkiye Füze Kalkanı'nın kendi topraklarında kurulmasını kabul ederse kurulacak olan Füze Kalkanı, Türkiye'nin ''Komşularımızdan hiçbir tehdit algılaması içinde değiliz'' dediği şu ortamda Türkiye'yi hangi tehdide karşı savunacaktır? İran'ın ABD'ye ya da herhangi bir NATO ülkesine saldırı planı ve ihtimali var mıdır?
En önemli husus, Füze Kalkanı vesilesiyle Türkiye'nin Dış Politika vizyonunda bir çelişkinin doğmamasıdır.
Kalkan İsrail'i korumak için mi kuruluyor?

Birçok kesim tarafından Türkiye'ye kurulması istenen Füze Kalkanı'nın İsrail için kurulmak istendiği dile getirildi. Bu doğru değil. İsrail'in zaten hem kısa hem orta hem de uzun menzilli füzeler için geliştirdiği kendi anti füze sistemleri var. Türkiye'deki her hadiseyi İsrail zeminine taşımanın da İsrail'den başka kimseye faydası yok.1980'lerin başından bu yana İsrail anti füze sistemleri üzerinde ciddi çalışmalar yürütüyor.1986 yılında İsrail-ABD ortak projesi olarak başlayan ARROW Sistemleri 2000 yılında devreye sokuldu. İsrail yaptığı denemelerde de müspet sonuçlar aldı. İsrail,ARROW-2 ve ARROW-3 için de ABD ile ortak çalışmalar yürütüyor. Türkiye'de geçmişte ARROW sistemleri ile ilgilenmişti. Hatta Hindistan, ABD'den almak istemiş fakat Amerikan Kongresince veto edildiği için alamamıştı.
*Araştırmacı

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.