Salı 07.12.2010 00:00
Son Güncelleme: Salı 07.12.2010 10:50

"WikiLeaks'teki ifadelerle, söylenenler uyuşmuyor"

Adalet Bakanı Sadullah Ergin 3 Aralık Cuma günü bir dizi resmi temaslarda bulunmak üzere Washington’daydı. USASABAH adına da Bakan Ergin’le Yusuf Özhan görüştü.

(USASABAH)
Yusuf Özhan / Washington DC

Adalet Bakanı Sadullah Ergin 3 Aralık Cuma günü bir dizi resmi temaslarda bulunmak üzere Washington'daydı. USASABAH adına da Bakan Ergin'le Yusuf Özhan görüştü.
Görüşmede özellikle son 10 gündür tüm dünya gündemini meşgul eden Wikileaks fenomeni ve yeni anayasa çalışmaları hakkında Sayın Bakan'ın düşüncelerini aldık.

***

Sayın Bakan, öncelikle Washington'a hoşgeldiniz ve USASABAH adına görüşme talebimizi geri çevirmediğiniz için de ayrıca teşekkür ederiz.

Rica ederim. USASABAH'ı ABD gündeminin nabzını tutma açısından çok isabetli buldum ve yayın hayatınızda da başarılar dilerim.
Son günlerin en çok tartışılan konusu malum Wikileaks. Başbakan Erdoğan da geçen hafta MYK toplantısında kurmaylarının düşüncelerini dinledi. Sizin konuya ilişkin resmi bir değerlendirmeniz oldu mu?
Şu anda hukuki zemin tahlil ediliyor. Devletler Hukuku ve Uluslararası Hukuk açısından hadisenin karşılığı nedir bunlar araştırılıyor; tartılıyor, biçiliyor tabi ki. İlk olarak Dışişleri diplomatlarının ilgileneceği bir konu olduğu da malum. Diplomatlar da konunun hukukî ve cezaî sorumluluğuna ilişkin değerlendirmelerini yaparken özellikle Viyana Konvansiyonu'nda belirtilen hükümlere de başvuracaklardır. Dışişleri bu çalışmasını tamamladıktan sonra ortaya çıkan tablo ayrıca değerlendirilir. Bu konuda şu anda bağlayıcı bir şey söylemek için erken.
Wikileaks yaptıklarını gazetecilik olarak değerlendiriyor. ABD ise tam tersi; bunu suç olarak görüyor. Etik açıdan ele aldığımızda ise Adalet Bakanı olarak şahsi görüşünüz önem kazanıyor. Sizce hangi görüş daha ağır basıyor?
Evvela burada kişilerin hukuki söz konusudur. Bu belgelerde söz konusu edilen kişilerin söylediklerinin onların rızası olmadan dışarıda paylaşılması bir sorundur; söylenilenlerle yazışmalarda kullanılan ifadelerin örtüşmemesi ise ayrı bir sorundur. Bu nedenle de yazışmaları doğru kabul etmek olanaksız. Bu iddialar sonucunda kişilik hukuku devreye girer ve ona göre düşünülmesi gerekir.


Bu tartışmanın daha uzun süreceği kesin. Ben ülke gündemine yönelik başka bir konuya değinmek istiyorum. 12 Eylül Referandumu'nda ciddi bir başarı elde ettiniz. Şimdi ise gözler 2011 seçimlerinde. Bu süreç Yeni Anayasa hazırlıkları bağlamında nasıl gelişecek? Bize biraz bilgi verebilir misiniz?

Şu anda tüm siyasi partiler, STK'lar ve bu konuda sözü olan tüm unsurlar hazırlanmaya başladılar. 2011 seçimleri sonrasında büyük bir çalışma ve uzlaşma platformu oluşturma gayreti var. Bu platforma katkı verecek unsurların tamamı şu anda çalışma yapıyor. Referandum ile gerçekleştirilen 26 maddelik değişiklik büyük anayasal değişim sürecinin de önünü açmış oldu. 2011 seçimlerinden sonra da daha geniş katılımlı ve uzlaşıya dayalı bir anayasa yapmak da nasip olur inşallah bize.

Bu noktada bir soru aklıma geliyor. Anayasa çalışmalarının 2011 sonrasına bırakılması değişik şekillerde yorumlandı; ana muhalefet partisi tarafından da eleştirildi. Sizce siyasi partiler dışında, kamuoyu da yeterince aydınlatıldı mı bu konuda?

Bu konu belki biraz müphem kaldı; haklısınız. Meclisimizin çalışma yöntemi; iç tüzüğümüzün hükümlerine göre, parlamentoda daha erken bir anayasa faaliyeti yapmanın pratik bir boyutu yok.
Şu anda 26 maddelik anayasa değişikliğinin gereği olan uyum yasalarının hazırlanması gerekiyor. HSYK'nın teşkilat yapısı, Anayasa Mahkemesi'nin teşkilat yapısı, bireysel başvurunun altyapısının düzenlenmesi; kamu denetçisi (ombudsmanlık) kurumunun işlevlik kazanması için uyum yasalarının ve tüm bunların geçmesi gerekiyor.
Ayrıca Aralık ayının 15 günü 2011 bütçesi için bloke edilmiş durumda. Bütün bunlara baktığınız zaman, yeni bir anayasanın ön hazırlıklarının yapılması, komisyon ve Genel Kurul aşamalarının yetişmesi mümkün değil. 12 Haziran'da seçim yapılması ön görülüyor. 80-90 gün öncesinde seçim takvimi yapılacak. Dolayısıyla Mart ayının başından itibaren parlamento yine çalışamayacak. Sadece Ocak ve Şubat ayları kalıyor geriye. Tüm bu saydığım işlerin; uyum yasalarının çıkması, bütçenin çıkması ve bu güne kadar yetişmesi kolay değil.
Bu esnada da temel yasalar; Türk Ticaret Yasası, Borçlar Yasası, Hukuk Usul Muhakemeleri Kanunu gibi 2500 maddeye yakın düzenleme gerektiren konu mevcut ve tüm bunların uzlaşma halinde geçmesi öngörülüyor. Yeni bir anayasanın bu nedenle de yapılabilmesi mümkün değil. Mecburen 2011'den sonra yapılması söz konusu.
Biz bunu kamuoyuna dürüst olmak maksadıyla bu şekilde deklare ettik. Bunu tüm açıklık ve dürüstlüğümüzle yapabileceklerimizin ne olduğunu da ifade ederek topluma anlattık, ifade ettik.
Umuyorum ki tüm bu süreç toplumsal bir mutabakat eşliğinde hayırlı bir şekilde sonuçlanır.

Tek güne sığdırdığınız bu yoğun programınızda bize zaman ayırdığınız için çok teşekkür ederim.

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.