Cumartesi 12.02.2011 00:00
Son Güncelleme: Cumartesi 12.02.2011 14:13

Kanserin biyografisi yazıldı!

Bir hastasının 'Savaştığım şeyin ne olduğunu bilmek istiyorum' demesi üzerine kanser hastalığının biyografisini yazan ABD'li doktor Mukherjee'nin Tüm Hastalıkların İmparatoru kitabı bütün dünyada ilgi uyandırdı.

(USASABAH)
Nur Özkan Erbay / New York

Bir hastasının 'Savaştığım şeyin ne olduğunu bilmek istiyorum' demesi üzerine kanser hastalığının biyografisini yazan ABD'li doktor Mukherjee'nin Tüm Hastalıkların İmparatoru kitabı bütün dünyada ilgi uyandırdı.
Her şey 2003 yılında başladı. Carla adındaki hastası onkolojist Siddhartha Mukherjee'ye çok basit görünen ama aslında cevabı çok belirsiz ve karmaşık olan bir soru sordu: "Savaştığım bu hastalık, yani kanser tam olarak nedir?" Karşısında çaresiz kaldığı bu soru, Dr. Mukherjee'nin The Emperor of All Maladies: A Biography of Cancer, Tüm Hastalıkların İmparatoru: Kanserin Biyografisi adlı bir kitap yazmasına neden oldu.
Kitapta; tarihten bugüne kanserin tanımı, gelişimi ve geleceği anlatılıyor. Kanserle ilgili birçok bilinmeyeni, hastasının kanserle mücadelesinden yola çıkarak kitaplaştıran Dr. Mukherjee, bu mücadelenin özellikle 20. yüzyıldaki tarihsel gelişimine, çeşitlenen tedavi yöntemlerine ve bilim insanlarının hastalığı anlamak için sarf ettikleri farklı çabalara, yıllara ve mücadelelere ayna tutuyor. Mukherjee'nin kitabı, New York Times'ın en çok satanlar listesinde halen 15.'inci sırada yer alıyor.
Kitap, bu yıl, beş dalda verilen The National Book Critics Circle (Ulusal Kitap Eleştirmenleri Birliği) ödüllerinde non-fiction dalında aday gösteridi. ABD'nin en prestijli hastanelerinden biri olan Columbia Üniversitesi Hastanesi'nde öğretim üyesi ve uzman onkolojist olarak görev yapan Mukherjee, kitabının çalışmalarına 2003 yılının yazında, Boston'da bulunan Dana-Farber Kanser Enstitüsü'nde görev yaparken başlamış. Hastalık belirtilerinin ortaya çıktığı binlerce yıl öncesinden günümüze kadar geçen sürede doktor ve bilim insanlarının kanseri tanımlamak için yoğun çaba sarf ettiklerini söyleyen yazar, kanserin sadece 'hücreleri birbirinden ayıran' bir hastalık olarak tanımlanamayacağını çok daha karmaşık olduğunu vurgulayor: "Bu, karmaşık bir hastalıktır. Önce saldırır, sonra bir organlarınızdan bir diğerine geçer ve bağışıklık sisteminden kurtulmayı başarır. Bu nedenle kanserin tanımlanmasında daha başlangıcında oluşan birden çok farklı aşama vardır." Kanserin genetiğinin daha da anlaşılır hale gelmesi ile kanser uzmanlarının ellerinde var olan bilgileri tedaviye cevap verebilecek yöntemlerle birleştirmelerinin mümkün olacağını söyleyen Mukherjee, özellikle farklı türdeki kanserlerin ortak noktalarının belirlenmesi ile hastalığın tedavisinde büyük bir yol alınacağını aktarıyor.
"Göğüs kanseri'nin aslında mide kanseri ile yakın benzerlikler içerisinde olduğu ortaya çıkabilir," diyen Mukherjee, kanserin kendi genetik anatomisinde gerçekleşebilecek böylesi bir yeni tanımlama ile hastalığa ilişkin genel yaklaşımların ve alışılageldik tedavi yöntemlerinin değişebileceğini iddia ediyor.
Kitabın kahramanları
Mukherjee, kitabında tedavi ettiği kanser hastalarının tedavi sürecindeki hikayelerine yer veriyor. İleri derecede kan kanserine yakalanmış bir hasta olan Carla'nın kanserle yüzleşmenin gerçekte ne olduğunun adeta bir sembolü olduğunu söyleyen Mukherjee, "Carla dirençli, zeki ve yaratıcıydı. Yaratabildiği her kaynağı yaşamındaki bu 'an'a kattı," diyor. Yazar, kitabında tarih boyunca çeşitli kanser hastalıklarının tedavisi ve tanımı üzerinde yoğun emek sarfetmiş doktor ve bilim adamlarına ve başlarından geçen öykülerine de yer veriyor. Kitapta değinilen konulardan bazıları:1870 ve 80'li yıllarda göğüs kanseri ameliyatları gerçekleştiren William Stewart Halsted'in yöntemleri; 1940'lı yılların ortalarında özellikle çocukların yakalandığı kan kanseri vakaları üzerinde yoğun bilimsel araştırmalar yapan Sidney Farber'ın tehlikeli ve zehirli kimyasallarla kan kanserini nasıl tedavi ettiği; 1950'lerde Ulusal Kanser Enstitüsü'nde hastalara kemoterapi uyguladığı için işini kaybeden Min Chiu Li'nin uyguladığı tedavinin aslında yetişkinlere uygulanan ilk ilk kemoterapik kür oluşu...

Hindistan'dan ABD'ye uzanan yaşam öyküsü
Hindistan'ın Yeni Delhi şehrinde büyüyen Dr. Mukherjee'nin babası bir otomobil firmasında müdür, annesi ise öğretmenmiş. Hindistan'da bulunduğu süre içerisinde bir Katolik okuluna devam eden Mukherjee, Kaliforniya'da bulunan ABD'nin prestijli okullarından Stanford'da lisans öğrenimini tamamlamış. Rhodes bursu kazanarak Oxford Üniversitesi'nde Bağışıklık Bilimi 'immunoloji' üzerine eğitimine devam eden Mukherjee ardından Harvard Üniversitesi Tıp Fakültesi'ne girmeye hak kazanmış. Harvard'daki günlerinde özellikle onkoloji üzerine uzmanlaşmaya karar verdiğini aktaran Mukherjee, kanser hastalığı ve tedavisinde karşılaştığı tecrübelerin kendisini tıbbın bu alanına daha da yakınlaştırdığını söylüyor.

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.