Çarşamba 16.02.2011 00:00
Son Güncelleme: Çarşamba 16.02.2011 16:45

''Mooz-Lum'' yeni çağın habercisi

Bakıldığında Mooz-Lum standart bir üniversite yapımı. Başrol oyuncusu Tarık (Evan Ross) ailesinden gördüğü dindar yetiştirilme tarzıyla kişiliğinin arasında tartışmalar, buhranlar yaşamaktadır.

(USASABAH)
İlk bakışda Mooz-Lum standart bir üniversite yapımı gibi duruyor. Fakat film ilerledikçe ABD'de pek çok kimsenin konuşmakta zorlandığı bir gerçekle baş başa kalıyorsunuz.
Başrol oyuncusu Tarık (Evan Ross) ailesinden gördüğü dindar yetiştirilme tarzıyla kişiliğinin arasında tartışmalar, buhranlar yaşamaktadır.

Kampüs hayatında çok kısa sürede alkolle, partilerle ve seksle tanışır. Filmin merkezinde trajik 11 Eylül saldırıları sonrasında Michiganlı Afro-Amerikan Müslüman bir ailenin yaşadıkları bulunuyor. Tarık'ın, ailesinin sahip olduğu Müslüman inanç değerleri ile arkadaşları arasında yayılan İslam karşıtı fikirlerin arasında bocalamakta ve bir karar verme çabasında olduğu görülüyor.
Filmin yönetmeni Qasim Basir filmi otobiyografik bir şekilde özgürce ele alıyor. Basir şu anda 30 yaşında, 9/11 yaşandığında 20'li yaşlarının başındaydı. Amerikalı birçok Müslüman gibi saldırıda hayatını kaybedenlere üzülmekle, 11 Eylül saldırıları sonrasında doğan islam karşıtı görüşlere duyduğu öfkeyle geçirmiş yıllarını.
Geçtiğimiz yıl Huffington Post blog sayfasında yer verilen bir cümlesinde ''Bir korku içinde yaşamak zorundayız. Yalnızca terörün değil, beraberinde doğurduğu korkuların da içinde yaşıyoruz'' diyor genç yönetmen Basir.
Filmin çarpıcı sahnelerinden biri geçtiğimiz hafta sonu yayınlandı. Paylaşılan bu sahnede kız kardeşi baş örtüsü taktığı için bir otomobil tarafından ezilmeye çalışıyor. Basir ''kendini yolun kenarına zor atıyor ve otomobil sıyırarak geçiyor. Arabadakiler kenardaki kıza bağırarak, hakaretlerde bulunuyorlar. Bu başımdan geçen bir hikaye'' sözleriyle sahneyi tanıtıyor.
Mooz-Lum Kaliforniya'da Orange salonunda çocuklu genç Müslüman ailelerin, üniversite öğrencilerinin ve yakın camii cemaatleriinin katılımlarıyla kapalı gişe oynadı. Film gösterimi sırasında izleyicilerin duygusal tepkiler gösterdikleri, beyaz perdede yakın geçmişte yaşadıklarını izlediklerini gözlemlendi. Özellikle Tarık'ın takkesini arabasının camından attığı sahnede salondaki annelerin üzüldükleri ve tepkilerini dile getirdikleri görüldü.
Gösterimi sırasında sık sık alkışlanan filmde, özellikle tutkulu bir şekilde inanç savunusu yapılan bir sahnede izleyenler kendinden geçti. Şiddet tasvirinin olduğu sahnelerde salondakilerin rahatsız oldukları, sahneler geçtikten sonra rahat birer nefes aldıkları duyulabiliyordu. Film gösterimden sonra insanların canlı, ışıl ışıl, mutlu suratlarla salonda çıkmaları büyülü beyaz ekranda Müslüman-Amerikan hikayesini izlemelerine bağlanabilir.
Güney Kaliforniya Üniversitesi birinci sınıf öğrencisi Ramy Rashad Müslüman Amerikalı öğrencilerin kampus hayatlarında yaşamakta oldukları sıkıntılara dikkat çektiğini belirttikten sonra, '' Bence film inanılmazdı. İlham verici ve çok gerçekçi bir film olmuş. Üniversitedeki kendi tecrübelerimden biliyorum, bazı öğrencilerin Tarık'ın yürüdüğü yoldan yürüdüklerini ve yaşadıklarını görüyorum'' ifadeleriyle film hakkındaki görüşlerini dile getirdi.
Genç Fatima Abdelhafeez filmde çok etkili bir dilde tasvir edilen 9/11 sonrarında yayılan İslam karşıtı bağnaz fikirlere tepki gösterdi. 11 Eylül 2001 tarihinde henüz 6 yaşında olan Fatima, ölenlere karşı duyduğu üzüntüyle, Müslümanlara karşı oluşan saldırgan fikirlere duyduğu acının farklı olmadığını hatırladığını ifade ediyor. Fatima: ''Bende bir Amerikalıyım, ve ölenler benim de komşularımdı'' diyor. Ama annesinin ve kendisinin baş örtülü olmaları sebebiyle, görünümlerinin kendisini Amerikalı hissettirmediğini ekliyor.
The Examiner'da film hakkında olumlu eleştireler yayınladı. Tarık'ın geri plandaki öyküsüyle ilgili '' tek kusuru belkide çok fazla geriye dönüş'ün olması'' ifadesine yer verdi.
Bütün bunlara rağmen Mooz-Lum Amerikalı Müslümanlara çığır açan ve rahat bir nefes almalarına yardım eden bir yapım. Qasim Basir genç Amerikalı Müslümanların kendilerini ifade edecekleri medya ve film sektöründeki filizlenen lideri.
Yapımcı Dana Offenbach, panelde konuştuğu sırada: '' Son yıllarda bu ülkede, 79 ya da 80 Müslüman karakterli film çekildi. Bu filmlerdeki Müslüman karakterlerin yüzde 90 küsürü terörist ya da caniydi. Yüzde 5 ila 8 de etkisiz yan karakterlerdi. Qasim'ın bu filmi çekmesinden gurur duymuyor musunuz?'' sözleriyle Qasim Basir'ı tebrik etti.
Film Amerika'da 11 salonda gösterime girdi. Size en yakın salonu bulmak ve bilet satın almak için moozlumthemovie.com sitesini ziyaret ediniz.

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.