Cuma 25.03.2011 00:00
Son Güncelleme: Cuma 25.03.2011 10:29

Fransızların Libya havası alındı

Libya'daki askeri harekatın komutasını kimin üstleneceğiyle ilgili olarak günlerdir süren kriz Türkiye'nin taleplerinin karşılanmasıyla aşıldı. Fransızlar evlerine elleri boş döndü.

(USASABAH)
Libya'daki askeri harekatın komutasını kimin üstleneceğiyle ilgili olarak günlerdir süren kriz Türkiye'nin taleplerinin karşılanmasıyla aşıldı. Fransızlar evlerine elleri boş döndü.

Krizin aşılmasıyla ilgili ilk açıklama dün Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu'ndan geldi. Gün boyunca ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton, Fransız Dışişleri Bakanı Alain Juppe ve İngiltere Dışişleri Bakanı William Hague'le görüşen Davutoğlu açıklamayı akşam saatlerinde yaptı.
21. Yüzyılda Küresel Düzeni Yeniden Düşünmek adlı konferansa katılan Davutoğlu, Libya'ya düzenlenen harekatla ilgili Türkiye'nin kaygılarının giderildiğini ve operasyonun komutasının NATO'ya devredileceğini söyledi. Paris Toplantısı sonrası oluşan koalisyonun bütün yetkilerini NATO'ya devretmesi gerektiğini yineleyen Dışişleri Bakanı, "Aynı anda iki operasyonun doğurabileceği sakıncalar olduğunu başından beri söylüyorduk, bu bizim pozisyonumuzdu. Buna karşı bir direnç vardı" dedi.
Türkiye istedi, ABD kabul etti
Türkiye'nin konuyla ilgili taleplerinin kabul gördüğüne vurgu yapan Davutoğlu şöyle devam etti: "Şu anda prensipte bir mutabakat sağlandı. Kısa zamanda Paris toplantısı sonrası oluşan koalisyon, Libya'daki komutayı bütünüyle NATO güçlerine devredecek."
Diplomatik kaynaklar başından beri operasyonun liderliğinin NATO tarafından yapılmasını isteyen Türkiye'nin öne sürdüğü şartların, ABD'ye oldukça makul geldiğini söylüyorlar. Operasyonun başladığı 19 Mart'tan bu yana koalisyonun liderliğini devretmek arzusunda olduklarını bildiren Obama yönetimi, daha geniş konsensusa sahip bir askeri yönetimin daha başarılı olacağına inanıyordu. Nihai olarak NATO içerisinde Türkiye ve ABD'nin dediği oldu.
Cumhurbaşkanı Gül ve Başbakan Erdoğan Sarkozy'e sert tepki göstermişti
Diplomatik geleneklere aykırı olarak 19 Mart'ta kendi uçaklarını Libya açıklarına gönderen Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy, bunun bedelini kötü ödedi. Paris zirvesine Türkiye'yi çağırmayan Fransız Cumhurbaşkanı, zirve sonrasında tek başına başlattığı operasyon nedeniyle başta Almanya olmak üzere NATO ittifakı içerisindeki ülkelerin tepkisini çekmişti.
Paris toplantısına çağrılmayan Türkiye, tepkisini en yüksek seviyeden dile getirmişti. Önce Başbakan Tayyip Erdoğan yaptığı açıklamada "Paris zirvesini tabii ki sorgulayacağız." demişti. Cumhurbaşkanı Abdullah gül'ün açıklamaları ise daha da sert olmuştu.

Gül: "Sarkozy art niyetli ve laubali"

"Türkiye'nin Paris zirvesine çağrılmaması çıkarcı ve art niyetli bir hareket. Libya halkından ziyade başka düşünceleri olan kişilerin davranışı olarak görüyorum. Bu samimiyetsizliği gösteriyor. Bir ülkenin kaderi söz konusu olduğu ortamda böyle laubali davranış olabilir mi? Son dakikaya kadar Libya liderini destekleyenler pohpohlayanlar şimdi farklı bir role soyunmuş görünüyorlar ve bu da haliyle sırıtıyor. NATO'daki uzlaşmazlığın altındaki gerçek de bu. Böyle bir harekattan önce kapsamlı planlar yapılmalıydı. Çıkarcı ve aceleci davrandılar. Belki Libya ile ilgili gizli ajandaları devrede. Libya halkının acı çekmesinden başka kaygıları var."
Fransızlar ne istiyordu?
Libya'ya saldırıları ilk başlatan Fransa, NATO'nun komuta-kontrol kapasitesinden ve çok uluslu misyonları yürütme yeteneğinden faydalanılırken siyasi kararları Paris-Londra öncülüğünde uluslararası koalisyonun almasını istiyordu. Bu gerçekleşseydi Türkiye'nin süreç dışında kalması ve operasyonu denetlemesi mümkün olmayacak.
Birçok ülkenin şüpheyle yaklaştığı, çok sayıda sivilin öldürüldüğü ve Fransa İçişleri Bakanı Claude Gueant tarafından "haçlı seferi" olarak nitelendirilen böyle bir saldırıda, NATO'nun payanda olarak kullanılmasına karşı çıkan Türkiye, tüm yetkinin NATO'da olacağı, sınırları uluslararası hukuka uygun şekilde belirlenmiş ve amacı iyi tanımlanmış bir operasyona yeşil ışık yakıyordu.

NATO tezkeresi Meclis'ten geçti
Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM), hükümetin, Libya'da gelişen olaylar sebebiyle, Birleşmiş Milletler (BM) kararları çerçevesinde bölgeye Türk askeri gönderilmesine ilişkin tezkereyi kabul etti.
Genel Kurul'da 3 saat aşan görüşmelerin ardından tezkere, muhalefetin bazı noktalarda karşı çıkmasına rağmen milletvekillerinin büyük çoğunluğunun evet oylarıyla kabul edildi.
Tezkere ile bölgeye TSK, şiddetin durması ve sivil can kayıplarının önüne geçilmesi için gidiyor. Tezkerenin boyutu ise; sadece deniz gücü unsurlarıyla sınırlanmıyor. Çalışmalarda ön planda olacak Türkiye; askeri gücünün yanında insani yardımlarla da bölgede olacak. Bir yıl olarak öngörülen tezkere süresi, gerekirse uzatılabilecek.

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.