Cumartesi 09.04.2011 00:00
Son Güncelleme: Cumartesi 09.04.2011 17:13

Türkiye'ye hem övgü hem yergi

ABD, 194 ülkedeki İnsan Hakları uygulamalarını bu yıl da mercek altına aldı.

(USASABAH)
Nur Özkan Erbay / Washington DC

ABD, 194 ülkedeki İnsan Hakları uygulamalarını bu yıl da mercek altına aldı.

Yıllık İnsan Hakları Raporu'nda, ABD'nin kendi performansına ilişkin bir değerlendirmenin yer almaması ise dikkat çekti.

ABD Dışişleri Bakanlığı tarafından 35 yıldır düzenli olarak hazırlanan, 194 ülkenin insan hakları performanslarının incelendiği 2010 yılı İnsan Hakları Raporu kamuoyuna açıklandı.

Raporda, geçmiş yıllarda da olduğu gibi bu yıl da Çin, Rusya, Kuzey Kore ve Küba'nın insan hakları konusunda kötü bir performans sergilediği belirtilirken geçtiğimiz yıl başlayan ve 2011'in ilk ayları itibariyle devam eden Orta Doğu ve Kuzey Afrika'daki siyasi çalkantılar; süreçte yaşanan insan hakları ihlalleri ve demokrasi yolundaki gelişmelere de özel olarak yer verildi.
Raporun Türkiye bölümü ise 46 sayfadan oluştu. Türkiye'nin siyasi partiler ve terörle mücadele yasasında attığı reform adımlarına dikkat çekildiği raporda, 12 Eylül 2010'da referandumdan geçen Anayasa değişiklik paketinden övgü ile söz edildi.
Öte yandan, Türkiye'de davaların "aşırı derecede uzun sürdüğü" görüşüne yer verilirken, basın özgürlüğünün yıl içerisinde "gerilediği", internet sitelerine erişimde de kısıtlamalar olduğu, mahkeme kararlarıyla internet sitelerine erişimin ise engellendiği kaydedildi.
ABD'nin kendisi raporda yok
2 milyon kelimeden ve 7 bin sayfadan oluşan raporda, ABD'de yaşanan insan hakları ihlallerine ilişkin bir performans değerlendirmesinin yer almaması ise dikkat çekti. ABD, ilk kez geçtiğimiz yıl Kasım ayında insan hakları uygulamaları ve performansını içeren raporunu Cenevre'deki Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Konseyi'ne sunmuştu.
ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton rapor ile ilgili düzenlenen basın toplantısında, dünya genelinde insan hakları ihlalleri alanında en fazla artış gösteren üç trendi; sivil toplum örgütleri ve aktivistler üzerinde gittikçe artan baskılar, internet ortamında ifade özgürlüğüne karşı ihlaller ve eşcinsel azınlıklara yönelik ayrımcılık olarak sıraladı.
Çin'deki insan hakları ihlallerine özel vurgu
Raporda Çin, 149 sayfa ile insan hakları uygulamalarındaki değerlendirmelere en fazla yer ayrılan ülke oldu. Ülkedeki insan hakları ihlallerinin 2010 yılında artış gösterdiği belirtilen raporda, ülkede ifade ve dini özgürlüklere getirilen kısıtlamaların arttığı, özellikle Tibet ile Sincan bölgelerindeki etnik azınlıklara dini ve kültürel baskılarını sürdürdüğü belirtildi. Ülkede özellikle internet yayıncılığı ve internet erişimi alanındaki kısıtlamalara dikkat çekilirken avukat, aktivist,blogger ve gazetecilerin üzerindeki baskıların arttığı kaydedildi.
Rusya'da gazeteci cinayetleri devam ediyor
Raporda 92 sayfa ayrılan Rusya, 72 sayfa ayrılan Belarus ve Ukrayna'nın 2010 yılında çok sayıda insan hakları ihlallerine sahne olduğu belirtilirken özellikle Rusya'da NGO, bağımsız medya, bazı dini azınlık grupları, bağımsız işçi örgütleri ve muhalif gruplar üzerindeki baskıların yanı sıra gazetecilere yönelik saldırıların da devam ettiği vurgulandı.

Orta Doğu ülkelerindeki ihlaller artış gösterdi

Raporda öte yandan son dönemde protestoların ve çatışmaların yoğunluk kazandığı Suriye, Libya ve Bahreyn'de insan hakları ihlallerinin "ciddi boyutlarda" olduğu bildirildi. Bahreyn'de özellikle muhalif Şii gruplardan protestocuların ülkedeki terörşe mücadele yasası kapsamında tutuklandıkları, ülkenin iki ana nuhalefet partisinin internet sitelerinin hükümet tarafından yasaklandığına dikkat çekildi. Suriye'de ise ülkenin önde gelen insan hakları ve sivil haklar temsilcilerinin tutuklandığı belirtilen raporda, ülkede halen yaklaşık 3 bin civarında siyasi tutuklu bulunduğu kaydedildi.
Mısır ve Tunus'da demokrasiye geçiş beklentisi
Öte yandan, Mısır ve Tunus başta olmak üzere bu ülkelerde demokrasi talepleri ile atılan adımların memnuniyet verici olduğu ve kalıcı demokrasinin gelişimine önem atfedilirken, Orta Doğu'da demokrasinin gelişiminin tüm dünya için çok önemli olduğu, ABD'nin bölgedeki gelişmeleri yakinen takip etmeye devam edeceği belirtildi. Bu bağlamda Mısır'da olağanüstü halin kaldırılması, Tunus'da da protestoların devam ettiği sırada yaşanan insan hakları ihlallerinin araştıracak bir komisyonun kurulmasının beklendiği ifade edildi.
İran-Irak
Raporda, İran'da 2010 yılı içerisinde 312 kişinin idam edildiği, ülkede yargı bağımsızlığı ve adil mahkemelerin yok denecek kadar az olduğu belirtildi. Irak'ta ise 7 Mart'ta gerçekleştirilen genel seçimler sonrası insan hakları uygulamaları, şiddet eylemlerinin önlenmesi alanlarında elde edilen başarılar karşısında hukukun üstünlüğünün temini konusunda ise hükümetin zayıf bir performans sergilediği ifade edildi.
Fildişi Kıyısı

Fildişi Kıyısı'ndaki insan hakları ihlallerine de eğinilen raporda, devlet başkanlığı seçimlerini kaybetmesine karşın makamını terk etmek istemeyen Laurent Gbagbo'ya bağlı güçlerin geçen yıl cinayet, işkence ve keyfi tutuklamalar gibi ciddi oranda ihlallerde bulunduğu belirtildi.
Afganistan-Pakistan
Raporda, Afganistan'da yaşanan çatışmalarda sivillerin yoğun olarak mağdur olduğu ve ülkedeki silahlı çatışma nedeniyle ölen sivillerin oranının 2009 yılına oranla geçtiğimiz yıl yüzde 15 oranında artış gösterdiği kaydedildi. Ülkede seçim sistemindeki yolsuzlukların ve düzensiz ortamın süregeldiği belirtilen raporda gözaltı ve yargı süreçlerindeki olumsuz duruma da değinildi. Pakistan'da ise geçtiğimiz yıl içerisinde "dini değerlere hakaretten" dolayı yargılananlara dikkat çekilirken ülkenin reform yanlısı önde gelen iki politikacısının öldürülmüş olduğu da vurgulandı.
İsrail'in Gazze Saldırısı da Raporda
Raporda İsrail ve İsrail işgali altındaki topraklarda yaşanan insan hakları ihlalleri ve İsrail'in performansı 102 sayfa ile yer aldı. İsrail'deki genel insan hakları sorunlarının kurumsal, sosyal ve yasal alanlarda yapılan ayrımcılık olarak özetlendiği raporda, İsrail'in genelinde yaşayan Araplar, Batı Şeria'da ve Gazze Şeridi'nde yaşayan Filistin'liler, ortodoks olmayan Yahudiler ve diğer dini grupların bu ayrımcılığa en fazla maruz kalan gruplar olduğu kaydedildi. Raporda 2008-2009 yılında İsrail'in Gazze'ye düzenlediği Kurşun Dökme Operasyonu ve Yargıç Goldstone tarafından hazırlanan BM raporunun bulgularına da değinilirken, İsrail'in Mavi Marmara Saldırısı ile ilgili yürüttüğü sürece de yer verildi.
"Türkiye'de Anayasal değişiklikler Olumlu"
Raporun Türkiye bölümü ise 46 sayfadan oluşuyor. Raporda, Türkiye'nin siyasi partiler ve terörle mücadele yasasında attığı reform adımlarına dikkat çekilirken 12 Eylül 2010'da referandumdan geçen Anayasa değişiklik paketinden övgü ile söz ediliyor.
Raporda, Türkiye'de ordunun siyasetteki etkisinin azaldığı yorumunda bulunulurken; Yüksek Askeri Şura kararlarının yargıya açılması yönündeki düzenlemelere ve pozitif ayrımcılık konusundaki değişikliklere yer veriliyor.
2010 yılı içerisinde, Türkiye'de insan hakları konusunda olumlu gelişmeler yaşandığı ifade edilen raporda buna örnek olarak Nisan 11'de üzerinde değişikliğe gidilen Siyasi Partiler Yasasını gösteriliyor. İlgili düzenleme ile partilerin seçim kampanyalarında Kürtçe dahil olmak üzere Türkçe'den başka bir dili de kullanabilmesinin olanaklı kılındığı belirtilen raporda, Terörle Mücadele Kanunu'nda değişiklik ile küçük yaştaki 200'den fazla çocuğun ve daha önce küçük yaşta tutuklananların serbest bırakıldığına da değiniliyor.
Raporda, HSYK'nın yapısında meydana gelen değişiklikler ile Anayasa Mahkemesine bireysel başvurunun yolunun açıldığı, son yapılan Anayasal değişikliklerle askeri personele sivil mahkeme yolunun açıldığına da dikkat çekiliyor.

"Yargı'da davalar uzun...Basın Özgürlüğü geriledi"

Öte yandan raporda, yargıda davaların aşırı derecede uzun sürdüğü görüşüne yer verilirken, "yargıçlarla savcılar arasında yakın ilişkiler davalarda usulsüz ve adaletsizlik olduğu görüntüsü vermektedir" ifadesine yer ediliyor. Yargıçlar ve savcıların HSYK tarafından atanmadan önce birlikte çalıştıkları, atamalarının gerçekleşmesi sonrasında ise aynı evde kaldıkları, aynı ofisi paylaştıkları ve aynı mahkemede görev yaptıkları ileri sürülüyor.
Raporda, basın özgürlüğünün 2010 yılı içerisinde "gerilediği", internet sitelerine erişimde de kısıtlamalar olduğu, mahkeme kararlarıyla internet sitelerine erişimin ise engellendiği kaydediliyor. Engelliweb adlı sivil toplum kuruluşuna dayandırılan bilgilere göre Türkiye'de 6 bin 457 internet sitesinin yasaklı olduğu, bu sayının 2009'a oranla yükseldiği belirtiliyor.
2010 yılı sonu itibariyle, medyadan edinilen bilgilere göre, -Ergenekon davasını izleyen gazetecilere yönelik 5 bin dava açıldığı- belirtilen raporda bu kapsamda 20 gazetecinin suçlu bulunduğu kaydediliyor.
"Küçük yaşta evlilik yasalara rağmen var"
Türkiye'de kadına karşı şiddet, namus davaları, tecavüz vakalarının yaygın bir problem olarak durduğu belirtilen raporda, çocuk yaşta evliliğin yasalar tarafından yasak olmasına rağmen hala sürdüğüne dikkat çekiliyor.
"Eşcinsel Ayrımcılığı"
Raporda, Devlet Bakanı Aliye Kavaf'ın eşcinsellik üzerine yaptığı açıklamalarına da yer verilirken, RTÜK'ün ise ATV ve Habertürk kanallarının yayınlarında eşcinsel figürlerin yer alması ve bunun Türk aile yapısını bozması gerekçesiyle, kanallara ceza uyguladığına dikkat çekiliyor. Raporda "eşcinsellere yönelik ayrımcılık" vakalarına ve eşcinsellerin protestolarına geniş yer verildiği gözleniyor.
Youtube Yasakları da raporda
Telekomünikasyon Kurumu'nun, "Atatürk'ün hicvedildiği" gerekçesiyle 2008 yılında
verilen YouTube'u kapatma kararını Ekim 2010'da kaldırdığı belirtiliyor. Raporda bu kez Kasım ayında, dönemin Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Deniz Baykal'a ait özel görüntüleri yayınladığı gerekçesiyle mahkemenin YouTube'a erişimin yeniden engellenmesi yönünde karar verdiği ancak Telekomünikasyon Kurumu'nun henüz kararı uygulamaya geçirmediği belirtiliyor.
"Türk'lüğe Hakaret" Davaları
Türk Ceza Kanunu'nun 301.maddesine giren davalarla ilgili de bilgilerin yer aldığı raporda Adalet Bakanlığı'na buna ilişkin 352 şikayetin geldiğini, bu şikayetlerin 342'sinin reddettiğini sadece 10'u ile ilgili sürecin devamı yönünde izin verdiği kaydediliyor.


X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.