Arap baharı bir serap mı?

(A.A.)
ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton, Arap dünyasındaki devrimlerin, daha fazla demokrasi ve ekonomik fırsat taleplerinin liderlerce yerine getirilmemesi halinde, sadece "çöldeki bir serap" olarak hatırlanabileceği uyarısında bulundu.
Washington'daki ABD-İslam Dünyası Forumu çerçevesinde Andrew W. Mellon Oditoryumu'nda düzenlenen akşam yemeğinde konuşan Clinton, Ortadoğu ve Kuzey Afrika'daki halk hareketlerinin, bölgede temel değişim için yıllardır ilk gerçek fırsatı oluşturduğunu söyledi.
Clinton, konuşmasında şunları kaydetti: "Ortadoğu ve Kuzey Afrika ülkelerindeki halklar ve liderler, bölgenin siyasi, ekonomik ve sosyal sorunlarına çözüm getirmede yeni ve daha kapsayıcı bir yaklaşımı takip edecek mi? Son haftalardaki ilerlemeyi sağlamlaştırarak, insan haysiyeti ve fırsatlar yolundaki uzun süredir varolan arzuları ele alacak mı? Ya da, bu forumda bir yıl, 5 yıl veya 10 yıl sonra tekrar buluştuğumuzda, reform umutlarının söndüğünü görüp, bu anı çöldeki bir serap olarak mı hatırlayacağız?"
Bölgedeki değişim umutlarının hayata geçirilmesi yolunda önemli mesafe alındığını ifade eden Hillary Clinton, "sadece liderleri değiştirmenin, bölgedeki gençleri tatmin etmeyeceğini" de belirtti.
Mısır ve Tunus'ta gerçek değişimin, gençlerin siyasete katılımını ve sivil toplum kampanyalarını gerektirdiğini söyleyen Clinton, aynı zamanda, geçici yönetimlerin kapsayıcı olması, toplanma özgürlüğü gibi haklara saygı göstermesi ve sokaklarda temel güvenliği sağlaması gerektiğini kaydetti. Clinton, yolsuzluğun kökünün kazınması, bağımsız yargı sistemlerinin tesis edilmesi ve adil seçimlerin düzenlenmesine ihtiyaç olduğunu da vurguladı.
"Kadınlar Tunus ve Mısır'da dışlanıyorlar"
ABD Dışişleri Bakanı Clinton, Mısır ve Tunus'ta kadınların geçici karar alma süreçlerinden dışlandığını belirterek, bundan duyduğu rahatsızlığı dile getirdi ve "Nüfusun yarısının sesini kısarak demokrasi iddiasında bulunamazsınız" dedi.
Bahreyn'deki krizin sadece güvenlik tedbirleriyle çözülemeyeceğini vurgulayan Clinton, Yemen'de de "düzenli ve barışçıl bir tarzda, anlamlı siyasi değişim" çağrısında bulundu.
Hillary Clinton, "Suriye hükümetinin son haftalarda barışçıl protestoculara karşı uyguladığı şiddeti kuvvetle kınadıklarını" yineleyerek, "Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esad ve hükümetin, uzun süredir özgürlük talebinde bulunan halkın haklarına saygı göstermesi" gerektiğini kaydetti.
"Bölgede son dönemde görülen ilerleme sinyallerinin, ancak liderlerin reform ruhunu daha hızlı kucaklamasıyla anlamlı hale geleceğini" belirten Clinton, hükümetlerin ekonomilerini çeşitlendirmesi, siyasi sistemlerini açması, yolsuzlukla mücadele etmesi, kadın ve azınlıkların haklarını teminat altına alması gerektiğinin altını çizdi.
Dışişleri Bakanı Clinton, "Bunlar, bölge halkının bu tarihi andan en fazla şekilde faydalanacağı mı yoksa durgunluğa geri mi döneceğini belirleyecek sorular" ifadesini kullandı.
Clinton ayrıca, bölgeye yönelik özel sektör yatırımlarını teşvik etmek için, ABD Başkanı Barack Obama'nın Kahire konuşmasının ardından kurulan ve Intel, Cisco, Morgan Stanley gibi bazı büyük şirketlerin CEO'larını içine alan, ABD'nin eski Dışişleri Bakanı Madeleine Albright, Coca-Cola CEO'su Muhtar Kent ve Aspen Enstitüsü'nden Walter Isaacson'un liderliğindeki "Yeni Başlangıç İçin Ortaklar" adlı girişimle birlikte çalıştıklarını ifade etti.
Hillary Clinton, bu liderlerin, Amerikalı yatırımcıları bölgenin geçiş demokrasilerindeki ortaklarıyla bir araya getirmek için, daha fazla istihdam yaratılması ve ticaretin geliştirilmesi amacıyla mayıs ayı sonunda bir zirve düzenleyeceğini bildirdi.