Giriş Tarihi: 28.4.2011 15:05 Son Güncelleme: 28.4.2011 15:09

Usta oyuncu Udo Kier: "Bir Türk filmi ABD'de izlenmez"

Usta oyuncu Udo Kier "Bir Türk filmi ABD'de izlenmez. Çünkü onlar altyazı sevmez; kendi filmlerini izlerler" dedi ve ekledi: Oyuncularınızın Türkan Şoray kanunları olması normal; bu tamamen Türk zihniyetiyle ilgili...

Öner Öngün / SABAH GÜNAYDIN
Usta oyuncu Udo Kier "Bir Türk filmi ABD'de izlenmez. Çünkü onlar altyazı sevmez; kendi filmlerini izlerler" dedi ve ekledi: Oyuncularınızın Türkan Şoray kanunları olması normal; bu tamamen Türk zihniyetiyle ilgili...

'Blade', ' Armageddon' ve 'End Of Days'in da aralarında bulunduğu yüze yakın filmde rol alan dünyaca ünlü Alman aktör Udo Kier, şimdi de son olarak Ali Özgentürk'ün son filminde oynuyor. 1930'larda geçen filmde; ünlü besteci Bela Bartok'u canlandıran Kier, Türk sineması hakkındaki görüşlerinden özel hayatına kadar samimi açıklamalar yaptı.
"FAVORİ TÜRK FİLMİM 'YOL'"
Ali Özgentürk'ün yönettiği 'Görünmeyen' filminde oynadınız. Türk sineması hakkında neler düşünüyorsunuz?
Alman ve Fransız sinemasında olduğu gibi; Türk sinemasında da hem iyi filmler, hem kötü filmler var. Türkiye'nin, Alman ve Fransız sinemalarından geri kalır bir yanı yok! Sizin filmleriniz de dünyaca ünlü festivallere katılıyor ve ödüller alıyor. Mesela Fatih Akın'ın filmleri... Ama Avrupa sinemasının, Amerikan sinemasına yetişmesi mümkün değil... Çünkü Amerika'da çok büyük bütçeli filmler yapılıyor.
Çok beğendiğiniz bir Türk filmi var mı peki?
Var; Yılmaz Güney'in 'Yol'u. Ben Türk filmlerinde en çok doğal güzellikleri beğeniyorum. 'Görünmeyen' de zaten çok güzel ortamlarda çekildi.

"İYİ YÖNETMEN İLK KRİTERİMDİR"
'Görünmeyen' nasıl bir film?
Film; bir müzik araştırmacısının başından geçen olayları anlatıyor. Çok başarılı bir aşk filmi... Ben yapımda, Macar müzisyen Bela Bartok'u canlandırıyorum.

Size bir teklif yapıldığında; hangi detaylara bakarsınız?

Bu, duruma göre değişir. Ama çok ünlü bir yönetmenden bir senaryo geldi mi, hiç düşünmeden kabul ederim. Çünkü o yönetmen, iyi bir yönetmendir! Onun haricinde benim için en önemli ayrıntı; senaryodur.

"HAYAT FİLMLERDEN DAHA ÖNEMLİ"
Yeni projelerinizden de bahseder misiniz?
Geçen sene altı film yaptım. Hayatımın hiçbir döneminde bu kadar sık aralıklarla film çekmemiştim. Hepsi de çok keyif aldığım yapımlardı. 'Keyhole'da oynadım. 'Melancholia' adlı yapımda evlilik danışmanını, 'Borgia' adlı filmde Papa'yı oynadım. Son olarak da Avusturalya'da 'Iron Sky'da rol aldım. Önümüzdeki dört-beş aylık süre içinde film yapmayı düşünmüyorum.
Yüzünüzü eskitmemek için mi?
Hayat filmlerden daha önemli! Evimde vakit geçireceğim; duvarları boyayacağım. Biz oyuncular; gençken çok film yapmak isteriz ama yaş ilerledikçe bu durum değişir. Ben dünyanın en iyi yönetmenleri ile çalıştım. Artık başka şeylerle uğraşmak istiyorum.
Hangi filminizin sizin için ayrı bir önemi var? Kendinize yakın hissettiğiniz bir karakter var mı?
Bir aktör olarak, izleyici tarafından en çok beğenilen filmlerimi seviyorum. Ama fantastik karakterleri kendime yakın hissederim; çünkü bu tür filmlerde oynamak, diğer türlerde oynamaktan kolaydır. Mesela bir vampiri oynarken; yazılı bilgiler üzerinde çalışmanıza gerek yoktur. Fakat Bela Bartok rolü gibi roller zordur. Çünkü araştırmanız gerekir.
"TÜRK ŞORAY KANUNLARI BANA NORMAL GELİYOR"
Bir oyuncunun kuralları olmalı mıdır? Mesela Türkiye'deki bazı kadın oyuncuların 'Türkan Şoray kanunları' vardır.
'Türkan Şoray kanunları' çok normal... Eğer Türk'seniz; kurallarınız olur! Eski Türk filmlerine baktığınızda, genelde erkek oyuncuları görüyorsunuz. Bu Türk zihniyetiyle ilgili... Fakat bu dönemlerde hem Türk sineması, hem de Türk kültürü çok gelişti. Mesela Fatih Akın filmlerinde birtakım önyargılar kırılıyor. 20 yıl önce İstanbul'a geldiğimde; farklı insanlar görüyordum. Ama şimdi daha modern insanlar görüyorum.
Amerikan sineması ile Avrupa sineması arasındaki farklar neler sizce?
Amerikan sineması eğlenceye yöneliktir. Büyük bütçelerle çekildiği için, o projenin para kazanması beklenir. Ama Avrupa sineması böyle değil! Zaten Avrupa sinemasında para yok! Amerika'da bir filmin çekimlerine başlanmadan önce; reklam için neredeyse 10 milyon dolar ayrılıyor. Bir de; Türkiye'de veya Almanya'da ne kadar iyi film yaparsan yap; bu filmler, ABD'de izlenmez. Çünkü Amerikalılar alt yazı sevmez. Onlar kendi filmlerini izlemeyi tercih ederler.

"FİLMLER SADECE BANKA HESABIMI DEĞİŞTİRİR"
Siz ne tarz filmlerden hoşlanırsınız?
Ben ayırım yapmıyorum, bütün filmleri seviyorum. Amerikan sinemasını da, Avrupa sinemasını da... Arnold (Schwarzenegger) ile oynamayı da seviyorum Bruce (Willis) ile de... Rol aldığım filmler hayatımı hiçbir zaman değiştiremez; sadece banka hesabımı değiştirebilir.

Sinema haricinde nelerle uğraşıyorsunuz?

İyi bir koleksiyoncuyum. Hiçbir kıyafetimi atmam; saklarım... Hatta benim 1950'lerden beri sakladığım özel eşyalarım vardır. Onun haricinde çiftlik satın aldım. Bahçeyle uğraşmayı seviyorum, ağaç dikiyorum.

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.