Çarşamba 27.07.2011 00:00
Son Güncelleme: Çarşamba 27.07.2011 11:28

Türk Büyükelçiliğinde caz serinliği

ABD'de ayrımcılığın en şiddetli olduğu dönemlerinde, siyahi müzisyenlere gösterdiği Türk misafirperverliğiyle caz tarihine adını yazdıran Türkiye'nin Washington Büyükelçiliği, "Ertegün Caz serisi"nin yeni konseriyle yaz sıcaklarına serinlik getirdi.

(A.A)

ABD'de ayrımcılığın en şiddetli olduğu dönemlerinde, siyahi müzisyenlere gösterdiği Türk misafirperverliğiyle caz tarihine adını yazdıran Türkiye'nin Washington Büyükelçiliği, "Ertegün Caz serisi"nin yeni konseriyle yaz sıcaklarına serinlik getirdi.

1940'lı yıllarda, aralarında daha sonra dünyanın en tanınmış müzisyenleri haline gelen bir grup siyahi caz sanatçısının enstrümanlarından çıkan nağmelerin yankılandığı büyükelçiliğin tarihi ve görkemli rezidansı, yeni bir caz konserine daha ev sahipliği yaptı.

Siyahi müzisyenlere kapılarını açan o dönemki Türkiye'nin Washington Büyükelçisi Mehmet Münir Ertegün'ün oğulları Ahmet ve Nesuhi Ertegün'ün anısını yaşatmak için düzenlenen konser serisinde bu kez "The Tia Fuller Quartet" sahne aldı.

Grup, güçlü enstrüman ve yorumlarıyla, dinleyicilerden tam not aldı.

Geceye, ABD Temsilciler Meclisi üyelerinden John Conyers de katıldı.

Cazın tarihinde Türk Büyükelçiliği

"Ertegün Caz Serisi" konserleri, ırkçılığın "hayal edilemeyecek kadar katı" olduğu 1930 ve 1940'lı yıllar Washingtonu'nda Büyükelçilik kapısını caz müzisyenlerine açan Türkiye'nin ikinci Washington Büyükelçisi Münir Ertegün ile oğulları Ahmet ve Nesuhi Ertegün'ün onuruna veriliyor.
Siyahilerin mekanlara arka kapıdan alındığı, birçok yerde beyazlarla yan yana oturamadığı, ırkçılığın "hayal edilemeyecek kadar katı" olduğu belirtilen 1930 ve 1940'lı yıllar Washingtonu'nda sadece bir yer, eşitliğe ve müziğe inanarak, kalbini ve yuvasını siyahilere açmıştı.
Türkiye'nin ikinci Washington Büyükelçisi Münir Ertegün'ün caz müziğe gönlünü veren ve daha sonra Atlantic Plak Şirketi'ni kuran oğulları Ahmet ve Nesuhi Ertegün, başkente adım atar atmaz, hem siyahilerin sahne aldığı Howard Tiyatrosu'nda cazın derinlerine daldı hem de büyükelçilik rezidansını saksafon, piyano, kontrbas gibi enstrümanların uyumundan doğan, doğaçlama müziğin müthiş ritminin yankılanıp şehre yayıldığı bir mekan haline dönüştürdü.
Rezidansta, Washington'da ilk kez 1940 yılında Ertegün kardeşler, beyaz ve siyahların birlikte sahne aldığı bir konser düzenledi.
Tüm bu nedenlerle, o dönem bir güneyli senatör, öfkeyle, Büyükelçi Ertegün'e bir mektup göndererek, "Herkes bu siyahların ne olduğunu ve nasıl muamele edilmesi gerektiğini biliyor ama siz bunları ön kapınızdan sürekli içeri alıyorsunuz. Bu garip bir durum değil midir?" sorusunu yöneltirken, Büyükelçi Ertegün senatörü hayretler içerisinde bırakan şu cevabı verdi: "Evet, biz ön kapıdan alırız dostlarımızı her zaman, siz de gelirseniz kabulümüzsünüz ama arka kapıdan alır, ağırlarız..."

İşte, Türkiye'nin ırkçılık yapmaksızın, tüm insanları kucakladığının önemli göstergelerinden olan bu hikaye, şimdilerde Büyükelçi Namık Tan tarafından tozlu kitap sayfalarında kalan ve unutulmaya yüz tutan bir anı olmaktan çıkartılıp, aynı müzikle tekrar tüm Washington'a hatırlatılıyor.

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.