Arap blog yazarları zirvesi!

(SABAH)

Şule Güner

Arap Baharı'yla dünyanın gündemine gelen Arap internet bloggerları, Tunus'ta buluştu. Zirvenin konuğu Türk akademisyen Zeynep Tüfekçi'ye göre, Tahrir Meydanı'nda olanlar devrim değil henüz bir başlangıç.

Nobel Barış Ödülü, Arap Baharı'na ve ödülü baharın geldiği Arap ülkeleri adına alması beklenen üç blogger; Tunuslu Lina Ben Mhenni, Mısırlı Wael Ghonim ve Mısırlı Israa Abdel Fattah'a gitmedi. Ama Nobel Komitesi'nin kararını verdiği günlerde 16 Arap ülkesinden 100'den fazla blogger ve aktivist Tunus'ta bir araya geldi. Tunus'ta 18 Aralık 2010 günkü gösterilerle başlayan Arap Baharı'nın daha ne kadar süreceği üzerinde kafa yordu. Arap Baharı'ndan bu yana ilk kez düzenlenen başkent Tunus'taki konferansa katılanlar arasında bir Türk de vardı: ABD'deki North Carolina Üniversitesi Bilişim, Kütüphanecilik ve Sosyoloji bölümleri doçenti, tekno-sosyolog Zeynep Tüfekçi. Geçen hafta üç gün süren konferansta da "Aktivizm Ağı ve Demokratik Geçişler" başlıklı bir konuşma yaptı. Tüfekçi'nin gözlemlerini dinleyelim:
* En çok hangi konular konuşuldu?
Suriye ve Bahreyn; çünkü hâlâ devam eden çatışma-baskı ortamı var. Aynı zamanda internet güvenliği, görsel bilgi aktarımı, seçim gazeteciliği nasıl yapılır gibi pek çok teknik ve siyasi konu konuşuldu. Katılımcılar yıllardır son derece baskıcı ortamlarda demokrasiyi savunuyorlar. Ölüm tehdidi altında Do-it-yourself (Kendin hallet) gazeteciliği yapıyorlar.
'BÖL VE YÖNET ARTIK YOK'
* Sosyal medyanın zamanın akışına nasıl bir etkisi olacak?
Sosyal medya sadece internet ortamından ibaret değil; internet "offline" dünyanın içinde veya iletişim ortamının bir uzantısı olarak görülmeli. Ama bütün otoriter rejimler için bir tehdit oluşturduğu bir gerçek; çünkü halk artık "yatay", yani bir eşitlik düzleminde çok daha kolay örgütlenebiliyor. Otoriter rejimlerin eskisi gibi etkili değil. Meşruiyet sıkıntısı yaşayan bir rejim için yalan söylemek giderek zorlaşıyor.
* Arap Baharı dünyayı nereye götürür?
Arap Baharı bölgesinde oluşan aktivizm rüzgârı son yıllarda ülkelerinde demokraside erozyon gören Batılı ülke vatandaşları için de model haline geliyor. ABD'deki Occupy Wall Street ve Tahrir Meydanı hareketleri arasında paralellikler var. Wall Street'te de yatay örgütlenme yöntemleri kullanıyorlar ve sosyal medya yoluyla geleneksel medyanın kendilerini görmezden gelmesini engellemeye çalışıyorlar. Bu anlamda küresel hareketlenmenin başlangıcı olabilir. Ama ne Tahrir, ne de Habib Burgiba meydanlarında olanlar devrim değil. Sadece başlangıç. Önümüzdeki on yılda Ortadoğu ve Kuzey Afrika'da konular değil, "vatandaşlar " söz sahibi olacak. Konferansa katılan Tunuslu Lina Ben Mhenni, "A Tunisian Girl" (Tunuslu Bir Kız) isimli blogunda, Arap Baharı'nı başladığı Tunus'taki eski rejimle protestocular arasındaki 9 Ocak günü gerçekleşen çatışmaların fotoğraflarını yayınlayarak adını tüm dünyaya duyurmuştu.
'TUNUSLU BİR KIZ'IN YORUMU

Bu yıl Nobel Barış Ödülü için adı geçen İngilizce profesörü 27 yaşındaki Mhenni'nin toplantıya ilişkin düşünceleri şöyle: "Arap dünyasındaki bloggerları bir araya getirmek için iyi bir fırsattı. Çünkü biz genelde birbirimizi internetten tanıyoruz. 2011 Nobel Barış Ödülü için adımın geçmesi de sanal aktivizm hareketinin öneminin ve dünyayı nasıl olumlu anlamda değiştirdiğinin tanınması anlamına geliyor. Çok gurur verici bir durum."