"FBI yetkilerini kötüye kullanıyor"

(A.A.)
Amerikan Sivil Özgürlükler Birliği'nden (ACLU) Amerikan Federal Soruşturma Bürosu FBI'ya 11 Eylül terör saldırılarının ardından artırılan yetkilerini kötüye kullanma suçlaması yöneltildi.
ACLU'dan yapılan açıklamada, tüm ülkede, ırk ve etnik kimliklere yönelik bilgileri toplayan ve bu bilgileri toplumda yer etmiş önyargılara göre analiz eden FBI'nın yetkilerini kötüyü kullandığı belirtildi.
Açıklamada kuruluşun elde ettiği bulguların, ACLU'ya bağlı 34 görevlinin, daha önce kamuoyuna açıklanmamış ABD hükümetinin denetimindeki bilgi ve belgelerin tam olarak veya kısmen açıklanmasına imkan veren Haber Alma Özgürlüğü Kanunu uyarınca FBI'dan temin ettikleri bilgilere dayandığı bildirildi.
Müslümanlar ve Siyahiler hedef tahtasında
ACLU Ulusal Güvenlik Projesi Direktörü Hina Shamsi yaptığı açıklamada, kuruluşun internet sitesinde kısmen redakte edilerek yayımlanan belgelerin, FBI'ın, Michigan eyaletindeki Müslümanları, Georgia eyaletindeki siyahileri, California eyaletindeki Çinli ve Rus asıllı ABD vatandaşları ve Michigan eyaletindeki çok sayıdaki Latin kökenli topluluklara ilişkin yaptığı değerlendirmelerle yetkilerini aştığını gösterdiğini söyledi.
Shamsi, ''FBI'nın belgeleri, bu kurumun çok büyük paralara malolan izleme ve ırk profil çıkarma yetkisini kullanma biçimine ilişkin en büyük korkularımızı doğrular niteliktedir. Kanuna aykırı bir durum olduğu şüphesi yerine, hangi grubun genelde hangi tip suçları işlediğine yönelik toplumda yer etmiş en kaba önyargılarla dayalı soruşturmalar yürüten FBI, ülkedeki azınlık toplumlarını hedef almıştır'' dedi.
2003'te, ulusal güvenlik ile toplumda dirlik ve düzenin sağlanmasına ilişkin soruşturmalarda ırka ve etnik kimliğe dayalı profil çıkarma yetkisi verilen FBI'ın görev yetkisini aştığını savunan Shamsi, ''Buradaki zarar nedir? Zarar, FBI'nın ceza ve ulusal güvenlik soruşturmalarını, çıkarılan kanunsuz profillere dayandırmasının anayasaya aykırı olması, hatalı istihbarat üretilmesine neden olduğu için etkisiz olması, yerel toplumları hükümetlerinden uzaklaştırdığı için amaca zarar verici olmasıdır. Bu ayrıca hükümetin önyargıları kabul edilebilir bulduğu mesajını vermektedir'' diye konuştu.
ACLU'dan yapılan açıklamada, FBI'ın bağlı bulunduğu ABD Adalet Bakanına, hiçbir istisna olmaksızın ırka ve etnik kimliğe dayalı profil çıkarılmasının yasaklanmasını ve bu yasağa din ile ulusal kökene yönelik profil çıkarmaların da eklenmesini isteyen başvurularda bulunduğu belirtildi.
Merkezi ABD'nin New York kentinde bulunan ACLU Amerikan vatandaşlarının, vatandaşlık haklarının korunması alanında faaliyet gösteriyor. Kar amacı gütmeyen bir kuruluş olan ACLU faaliyetlerini resmi olarak 1920 yılında beri sürdürüyor.
FBI'dan ACLU tarafından yöneltilen suçlamalara yönelik yapılan açıklamada, mevcut uygulama savunularak, kurumun ırk ve etnik ayrımcılığa karşı olduğu ve ''bireyleri, örgütleri ve toplumları ırk ve etnik kimliklerine dayalı olarak soruşturmadığı'' bildirildi.
Adalet Bakanlığı Bürosunun talimatları ve FBI'ın İç Soruşturmalar ve Operasyonlar Rehberi'nin sadece ırka veya etnisiteye dayalı veya din özgürlüğü de dahil olmak üzere anayasal haklar üzerinde soruşturma yapılmasını yasakladığı vurgulanan açıklamada, ''Buna karşın, üyeleri, sık sık bilinen etnik ve coğrafi toplumlardan oluşan belli terör ve suç örgütlerinin, ABD'ye yönelik tehditleri belirlemeye çalışırken dikkate alınması zorunludur'' ifadeleri yer aldı.
Sözü edilen FBI'nın fişleme raporlarının, belli etnik topluluklar hedef alma değil, belirgin tehditlere cevap verme amacı taşıdığı'' kaydedilen açıklamada kurumun, ''elde edilen hükümet verilerini, tehdit kurbanı olma potansiyeli taşıyan toplumları daha iyi anlamak ve yerlerini belirlemek ve kaynakları bu bölgelere yönlendirmek amacıyla kullandığı'' savunuldu.
Açıklamada, ''FBI, Ulusal güvenliğe ilişkin görevini yerine getirmek için sadece insanların potansiyel tehditleri bildirmesini bekleyemez'' ifadeleri yer aldı.