Cumartesi 29.10.2011 00:00
Son Güncelleme: Salı 01.11.2011 09:37

Bosna'daki ABD Elçiliği saldırısı Vahhabi eylemi mi?

Yakın geçmişinde kanlı savaşlara sahne olan Bosna Hersek’in başkenti Saraybosna 28 Ekim Cuma günü, yerel saatle 15.30 sularında Amerikan Elçiliğine yapılan silahlı bir eylemle sarsıldı. Mevlid Yaşareviç olarak tanımlanan şahıs elindeki uzun namlulu tam otomatik tüfeğiyle elçiliğine ateş açtı.

(USASABAH)
Ahmet Faruk Peker / Saray Bosna
Yakın geçmişinde kanlı savaşlara sahne olan Bosna Hersek'in başkenti Saraybosna 28 Ekim Cuma günü yerel saatle 15.30 sularında Amerikan Elçiliğine yapılan silahlı bir eylemle sarsıldı. Mevlid Yaşareviç olarak tanımlanan şahıs elindeki uzun namlulu tam otomatik tüfeğiyle elçiliğe ateş açtı.

Olay anında kaydedilen görüntülerden şahsın oldukça rahat bir tavırla hareket ettiği gözlemlendi. Yaklaşık 30 dakika süren olayda elçilik bünyesindeki Boşnak polisler etrafta bulunan sivil halka zarar gelmemesi için silahlı karşılık vermekten kaçındı. Saldırgan Boşnak devletinin özel harekât timi olan SIPA tarafından uzun menzilli sniper kurşunuyla etkisiz hale getirildi. Yaralanan Yaşareviç, tutuklanarak Koşevo Hastanesine kaldırıldı.
Olaydan sonra polis etrafta geniş güvenlik önlemleri aldı, olay çevresi gece saatlerine kadar güvenlik çemberi altına alındı ve tramvay seferleri iptal edildi.
Olaydan sonra yakın geçmişte beş yıl boyunca kuşatma altında bombalanan Saraybosna sakinleri, yaşanan silahlı eylem karşısında soğukkanlılıklarını korudular.
Boşnak otoriteler eylemi gerçekleştiren isim olan 22 yaşındaki Mevlid Yaşareviç (Jasarevic)'in Bosna Hersek'te de faaliyet gösteren Suudi Arabistan kökenli Vahhabi mezhebine bağlı olduğunu tespit ettiler. Aslen Sırbistan'ın Müslüman nüfusunun yoğunlukta olduğu Novi Pazar bölgesinde alt gelir grubuna ait çevre içinden çıkan Yaşareviç'in daha önce Avusturya'da hırsızlık yaptığı gerekçesi ile tutukladığı da ortaya çıktı.
Bosna'da Vahhabiler
Vahhabilerin Bosna Hersek'teki varlığı 1992-1995 yılları arasında yaşanan savaş sırasında, dünyadaki çeşitli İslam ülkelerinden gelen mücahitlerle birlikte başlıyor. Savaş esnasında diğer yabancı mücahitlerle birlikte Boşnak saflarında savaşan Vahhabiler, savaştan sonra da ülkede varlığını çeşitli faaliyetlerle devam ettirdiler.
Bosna'daki Vahhabiler faaliyetlerini Suudi Arabistan tarafından finanse edilen, hayır kurumları, dernekler, vakıflar ve inşa ettikleri Camilerin bünyesinde sürdürdüler. Vahhabiler faaliyetlerini devam ettirirken Savaş zamanında Bosna Hersek'te bulunmalarının özgüveni ile %45 i işsiz olan Boşnak Müslümanları maddi destek sağlayarak kendi mezheplerine çevirme yoluna girdiler.
Boşnak Müslüman elitler tarafından her ne kadar tepki toplasa da, bu yöntemle dar gelirli Boşnaklar arasında kendilerine taraftar da buldular.
Vahhabiler ile Bosna'nın şehirli Müslüman elitleri arasında Vahhabilerin sert dini yorumları, Bosna kültürüne aykırı tarzları ve yaptıkları silahlı eylemler dolayısıyla bir gerilim bulunuyor. Vahhabiler, Bosna elitleri tarafından 2010 yılının Haziran ayında Ajvatovica şenlikleri sırasında Bosna'nın orta kesimlerindeki Bugojno şehrindeki bir polis karakolunu patlatılması ve Müslüman bir polisin öldürülmesi olayından da sorumlu tutuldular.
Vahhabilik Bosna'nın kültürel kodlarına uymuyor
Vahabilerin din ve yşsam algısı Osmanlı mirasını ve kültürünü benimseyen Sünni Boşnakların ılımlı ve barışçıl olan İslam ve yaşam anlayışına oldukça uzak duruyor. Vahhabiler Boşnakların bu durumunu iyi tespit ederek Osmanlı'dan miras kalan din algısına, kültüre ve hatta Osmanlı mimarisine de savaş açmış durumdalar. Osmanlı mirasını "İslam'a uzak ve özden uzaklaşmış" olarak tanımlayan Vahhabiler bu hâkim kültürü yıkmak için ekonomik güçlerini kullanarak propaganda faaliyeti sürdürüyorlar. Özellikle fakir ailelere mensup gençlere maddi yardım yaparak onları aralarına alıyor ve yoğun propagandaya maruz bırakıyorlar.
2000'li yıllarda Amerika'nın da baskısıyla, dönemin Boşnak Üçlü Başkanlık Üyesi Süleyman Tihiç (Sulejman Tihic) tarafından çıkarılan yasayla, savaşmak için gelen mücahitler ülkeden sınır dışı edilse de, bu zamana kadar belli bir güç elde etmiş olan Vahhabiler, sahip oldukları kurumlar ve çevirdikleri Boşnak Vahhabiler sayesinde, ülkedeki faaliyetlerine devam ediyorlar. Bu durum yadsınamaz bir gerçek ama olayın bir de başka bir yönü var. Akıllara şu soru geliyor ister istemez.
Zaten Bosnalı yönetici Müslüman elitler tarafından benimsenmeyen ve bölgede tutunmaya çalışan bir hareket neden böyle bir eylem organize etsin ?
Saldırının arkasında Vahhabiler olmayabilir
Bosna Hersek'teki Vahhabilerin, Batılı ülkelere, Türkiye'ye ve Bosna'nın iç dinamiklerine çok büyük bir tehdit oluşturduğu her ne kadar kabul edilebilir bir durum olsa da son saldırı üzerinde ciddi şüpheler bulunuyor. Bu eylemi analiz ederken Avrupa'nın göbeğindeki bu Müslüman ülkede, çeşitli devletlerin casuslarının cirit attığını ve bir senedir hükümet kurulamadığını ve Dayton Anlaşması'ndan kaynaklanan istikrarsızlığın devam ettiğini göz önünde bulundurarak hareket etmek gerekiyor.
Bunun da ötesinde Vahabilerin varlığı ve eylemleri Bosna Hersek'ten ayrılmak isteyen Sırp Cumhuriyeti'nin de işine yarıyor. Bosna içindeki Sırplar Bosna Hersek federasyonunun hüküm sürdüğü topraklarda terör eylemlerine karışan radikal Vahhabi bir yapılanma olduğu gerekçesini de bağımsızlık taleplerine bir bahane olarak sunuyorlar.
Ve bu tarz eylemler Bosna iç dinamikleri kapsamında her ne kadar Vahhabilere net olarak tavır almış olsalar da Boşnaklara Sırplar ve Hırvatlar karşısında pozisyon kaybettiriyor. Dolayısıyla Bosna içinde en çok tartışılan konuların başında bu eylemin en cok kime yarayacağı konusu geliyor.
Şeklen Vahhabi görünümünde Müslüman bir kişinin eline silah alarak, ABD Büyükelçiliğini taraması ve olayın TV ve medya aracılığıyla an be an tüm Dünyaya yansıtılması beraberinde pek çok ihtimali akla getiriyor. Bu ihtimaller arasında eylemin "Bosna Hersek Devleti içindeki zaten problemli iç dinamikleri kökünden sarsmaya yönelik bir gizli servis operasyonu" olması ihtimali de var.


X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.