Pazartesi 14.11.2011 00:00
Son Güncelleme: Pazartesi 14.11.2011 13:55

Kemal Derviş: "AB borç krizi Türkiye'yi de etkiler"

Brookings Enstitüsü Başkan Yardımcısı ve BM Kalkınma Programı'nın (UNDP) eski başkanı Kemal Derviş, Avrupa'da durumun tehlikeli görünmekle birlikte ABD'den daha iyi olduğunu söyledi.

(A.A.)
Özlem Şahin Şakar / NEW YORK
Brookings Enstitüsü Başkan Yardımcısı ve BM Kalkınma Programı'nın (UNDP) eski başkanı Kemal Derviş, Avrupa'da durumun tehlikeli görünmekle birlikte ABD'den daha iyi olduğunu söyledi.

Derviş, ''Avro Bölgesine sanki tek bir ülkeymiş gibi baktığınızda, borç oranının ABD'ninkinden daha düşük olduğunu, cari açığının çok küçük olduğunu görüyoruz. Avro Bölgesi 'krizi' Avro Bölgesinin içindeki dengesizliklerden kaynaklanıyor'' dedi.
Bu durumun farkında olmanın önemine işaret eden Derviş, özellikle ABD'deki bazı ekonomi analistlerinin, Avrupa'daki durumu ''umutsuz'' olarak gördüklerini söylediklerini belirterek, ''Öyle bir şey de yok aslında ortada. Almanya, Hollanda, Finlandiya, Avusturya ekonomileri, ve Avro Bölgesinde olmasalar da Danimarka ve İsveç ekonomileri, aslında oldukça kuvvetli ekonomiler'' dedi.
Ancak bölgenin avro para birimine sahip olduğunu hatırlatan ve Avrupa'nın kuzeyinde yer alan İrlanda ile güney Akdeniz bölgesinde bulunan ülkelerin diğer Avrupa ülkelerine göre zor durumda olmalarının, borç yüklerinin çok ağır olmasının, sorun oluşturduğunu söyleyen Derviş, ''Sorun Avrupa'nın içindeki iki bölgenin farklılıklarından doğuyor. Sorun, Avrupa'nın sosyal modelinin eksikliği veya Avrupa'nın bütün bir bölge olarak kötü bir ekonomiye sahip olmasından değil, Avrupa içindeki dengesizlikten kaynaklanıyor'' diye konuştu.
''Avro Bölgesinin önünde çok ciddi bir soru var''
Konunun ikinci boyutunun, bu dengesizliklerin nasıl yönetilebileceği sorunu olduğunu belirten Derviş, değerlendirmesinde şunları kaydetti:
''Ortak bir para birimine sahip olunca, ortak bir maliye politikası ve bölgeyi tümüyle koruyan bir Merkez Bankası ve para politikasına ihtiyaç var. Yani hem ortak bir para birimi olacak, hem ülkeler kendi başlarına maliye politikası üretecekler, bu olmuyor. Dolayısıyla Avro Bölgesinin önünde çok ciddi bir soru var şu anda: Daha fazla birleşmek istiyor musunuz, istemiyor musunuz? Eğer Avrupa'da liderler, vatandaşlarından ve politik süreçlerden daha ileri bir düzeyde birleşmeye destek yaratabilirlerse o zaman sorunlar çözülür, çünkü Avrupa'nın bir bölge olarak durumu o kadar da kötü değil. Çözüm daha sıkı bir işbirliğinden geçiyor. Hem dayanışma ve yardım gerekiyor Güneye, ama tabii bu yardımlar karşılığında da güney Akdeniz ülkeleri kendi mali yapılarını, borç yapılarını, devletin işleyiş tarzını düzeltmek durumundalar.''
''Bu ülkelerin ortak paranın gerektirdiği disiplini göstermeleri gerekiyor ve tabii ki ortak para olunca egemenlik de ortak oluyor. Avro Bölgesinin ortak parayı bir şekilde ortak egemenliğe çevirmesi gerekiyor. Eğer bunu yapamazlarsa, yani bu konuda AB devletleri 'Hayır biz her birimiz ulus devletiz, bu ölçüde birleşmemiz mümkün değil' derlerse, o zaman hakikaten avronun devam etmesi orta vadede çok zor. Kısa vadede belki durum idare edilebilir, ama bu temel ortak egemenlik gereksinimine olumlu yanıt verilemezse avronun devamı konusunda kuşkular haklı olarak sürecektir.''
''Asıl soru Avrupa'nın ne ölçüde birleşmek istediği sorusu''
Önünde sonunda birleşmenin olacağını tahmin ettiğini, bu konuda iyimser olduğunu, fakat soruyu doğru şekilde koymak gerektiğini ifade eden Derviş, şöyle konuştu:
''Bu çok politik bir soru, teknik ve ekonomik sorunun çok ötesinde asıl soru Avrupa'nın ne ölçüde birleşmek istediği sorusu. Başlangıçta Avrupa konusunda büyük bir heyecan ve destek dönemi oldu, ondan sonra birlikteliğin yararlarına alışıldı, birliğin yararları bir şekilde unutuldu ve sadece birtakım rahatsızlıklar ön plana çıktı. Ayrıca zaman zaman ulusal politikacılar, kendi sorunlarını Avrupa'nın sırtına yüklemeye çalıştılar. Dolayısıyla AB vatandaşları doğal olarak Avrupa projesinden biraz soğudu. Ama bence bu soğuma, Avrupa projesinin yararlarını ortadan kaldırmıyor. Eğer şimdi AB vatandaşları 'Biz bu alıştığımız Avrupa'yı kaybedebiliriz, bu konuda destek vermezsek aslında alıştığımız bu Avrupa birlikteliğinin rahatlıklarını, yararlarını kaybedebiliriz' şuuruna varırlarsa, bunu iyi anlarlarsa, benim tahminim, Avrupa entegrasyonuna siyasi destek artacaktır. Süreç liderlerin tutum ve söylemlerine de bağlı. Liderlik, bu durumu vatandaşa anlatma sorumluluğunu taşıma anlamına gelir.''

Türkiye'ye etkisi olur mu?


''Yunanistan'da ve İtalya'da yeni hükümetler başarılı olmazsa, Avrupa'daki ciddi bir yavaşlama, süregelen belirsizlikler yüzünden büyümenin tamamen durması, işsizliğin daha da artması mümkün. Bu olursa bütün dünya etkilenecek. O zaman bütün dünya gibi, Türkiye de etkilenecek'' diye konuşan Derviş, borç krizinin Türkiye'ye olası etkileri konusunda ise şunları söyledi:
''Özellikle Türkiye'ye etkisi olacak diyemeyiz. Ama tabii bizim için de AB ve Avro Bölgesi önemli bir ticari ortak. Sadece biz o durumda değiliz, birçok ülke o durumda, dolayısıyla kriz, hele derinleşirse, küresel ekonomiyi etkileyecek, küresel ekonomiyi etkileyince Türkiye'yi de etkileyecek, etkilemeye başladı zaten. Brezilya'yı da ABD'yi de etkileyecek. Bazı ülkelere kıyasla Avro Bölgesinin bizim ticaretimiz içindeki payı belki biraz daha yüksek, ama bizim ticaretimiz de bayağı çeşitlenmiş durumda, bu iyi bir şey. Türkiye ekonomisi hem esnek, hem çeşitlenmiş bir ekonomi, dolayısıyla Avrupa bağımlılığı çok aşırı değil, ama gene de bağlıyız tabii.''
-

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.