Sıra İran petrolüne geldi

(USASABAH ve Ajanslar)
ABD yönetimi, İran'a yaptırımlarını ilk kez bu ülkenin petro-kimya sektörüne yönelik de genişleterek ve yine ilk kez İran Merkez Bankası da dahil olmak üzere İran'ın tüm bankacılık sistemini ''tehdit'' olarak tanımlayarak, İran'a yönelik baskıda yeni bir sürece girdi.
Obama yönetimi, İran'a baskıları artırmak için enerji ve finans sektörlerinde yeni yaptırımlar açıkladı. ABD'nin yaptırımları, İran'ın petrol ve petro-kimya endüstrisi ile nükleer tedarik sağlamasına dahil olan İran şirketlerini hedef alıyor.
Şu noktalarda kişi ve kuruluşlara yaptırımlar uygulanacak:
-İran'a petro-kimya alanında teknoloji, hizmet, mal ve teknik destek verilmesi,
-İran ile ham petrol kaynakları geliştirmesi noktasında teknik destek, teknoloji, hizmet ve mal alışverişi yapılması.
''İran, kara para aklamada en başta kaygı duyulan ülke''
Yaptırımlar çerçevesinde, İran'ın ''yasaklı olan nükleer programına'' yardımlarındaki rolleri nedeniyle 11 kişi ve kuruluş kara listeye alındı.
Bunun yanında, ABD, İran'ın banka sisteminin kara para aklamada merkezi öneme sahip olduğunu bildirerek, İran'ı ''kara para aklamada en başta kaygı duyulan ülke'' olarak gösterdi.
Ayrıca ilk defa İran Merkez Bankası da dahil olmak üzere İran'ın tüm bankacılık sistemi, ''küresel finans sistemi için yasa dışı finansal riskler yaratıyor'' şeklinde tanımladı.
''İlk kez petro-kimya sektörünü hedef aldık''
Obama yaptığı yazılı açıklamada, yaptırımların ilk kez İran'ın petro-kimya sektörünü hedef aldığına dikkati çekti.
Ayrıca yaptırımlarla, ilk kez İran Merkez Bankası da dahil olmak üzere İran'ın tüm bankacılık sisteminin, İran bankalarıyla iş yapan finansal kurumlar ve hükümetler için bir tehdit olarak tanımlandığını kaydeden Obama, bu adımları İngiltere ve Kanada ile birlikte attıklarını ifade etti.
Obama, ''İran bu tehlikeli yoldan yürümeye devam ettiği müddetçe, hem partnerlermizle uyum içinde hem de kendi eylemlerimiz yoluyla İran rejimi üzerinde baskıyı artırmanın ve İran rejimini izole etmenin yollarını bulmaya devam edeceğiz'' dedi.
''İran ile iş yaparken iki kere düşünün''
Düzenlenen basın toplantısında ABD Hazine Bakanı Timothy Geithner da, bu yeni tedbirlerin dünya genelindeki finansal kurumlara, İran ile iş yaparken iki kere düşünmeleri için sert bir uyarı olduğunu söyledi ve dünyadaki liderleri de benzer sert adımlar atmaya çağırdı.
Geither, İran Merkez Bankası'na ek yaptırımlar uygulanması ihtimali da dahil olmak üzere İran ile ilgili her seçeneğin masada olduğunu bildirdi.
ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton da açıkladıkları tedbirlerin, İran ile herhangi bir finansal işlemin doğurduğu riskleri gösterdiğini kaydetti. Clinton, diğer ülkeleri de İran yerine başka ülkelerle petro-kimya alışverişi yapmalarını teşvik etmek için dünya genelinde diplomatik kampanya başlatacaklarını söyledi.

Rusya: "İran'a nükleer programından ötürü yeni yaptırımlar kabul edilemez"

Rusya Dışişleri Bakanlığı, batılı ülkelerin İran'a yönelik yaptırımlarının, Tahran'ın nükleer programından dolayı nükleer silahların yayılmasının önlenmesi hedefinin ötesine geçtiği gerekçesiyle kabul edilemeyeceğini duyurdu.
Rusya Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan yazılı açıklamada, yeni yaptırımların "kabul edilemez" olduğu vurgulanarak, uluslararası hukukla çeliştiği ileri sürüldü.
Açıklamada, "yaptırımlar yoluyla baskıda artık kendiliğinden sona gelindiğini ve bunların İran'ın müzakere masasına dönüş konusundaki hazırlığını daha fazla artırmadığı" belirtilerek, "Yaptırımların devamlı olarak artırılması, uzun süreden beri nükleer silahların yayılmasının önlenmesi hedeflerinin ötesine geçmiş durumda" denildi.

İran: "Yaptırımlar etkisiz olacak"

İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü, Washington'ın Tahran yönetimine karşı açıkladığı son yaptırımları zaten beklediklerini belirterek, bunların İran üzerinde "hiçbir etkisinin" olmayacağını savundu.
Sözcü Ramin Mehmanparast bugün düzenlediği basın toplantısında, yaptırımları, "propaganda ve psikolojik savaş" olarak tanımlayarak, Washington'ın aldığı bir dizi yeni yaptırım kararının kınadı.
Mehmanparast, İran'ın ABD ve İngiltere ile ticari ve ekonomik bağlarının zayıf olduğunu belirterek, bunların ülkeyi etkilemeyeceğini kaydetti. Dışişleri Bakanlığı sözcüsü ayrıca, bir kez daha nükleer silah üretmek peşinde olmadıklarını kaydetti.