Cuma 09.12.2011 00:00
Son Güncelleme: Cuma 09.12.2011 10:25

Clinton SABAH için yazdı!

ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton, aralarında SABAH'ın da bulunduğu dünyanın önemli gazeteleri için kadına karşı şiddetin önlenmesi isteğini içeren bir makale kaleme aldı.

(SABAH)

ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton, aralarında SABAH'ın da bulunduğu dünyanın önemli gazeteleri için kadına karşı şiddetin önlenmesi isteğini içeren bir makale kaleme aldı.

***
'Kadına Yönelik Şiddetin Ortadan Kaldırılması için Uluslararası Mücadele Günü' olan 25 Kasım ile 'Uluslararası İnsan Hakları Günü' olan 10 Aralık arasındaki 16 gün, 'Cinsiyete Dayalı Şiddete Karşı Eylem programını uyguluyoruz'... Bu süre zarfında kadınlara yönelik şiddet konusunda ve tüm dünyada kadınların güvenliği ile katılımını artırmanın önemi hakkında sesimizi yükseltiyoruz. Şiddet sorununu çözmek için herkesin desteğine ihtiyacımız var.
Bir kadın düşünün. Dünyanın herhangi bir yerinden olabilir. Herhangi bir sosyo-ekonomik grubun, etnik kökenin, dinin mensubu olabilir. Sıradan bir günde bu kadın güne güneş doğmadan başlıyor. Bir dükkânda, çiftlikte, fabrikada veya birinin evinde az bir ücret karşılığı günde 8-12 saat çalışıyor. Çocukları ve yaşlı akrabaları geçinmek için ona muhtaç. Kadın eve geldiğinde, çocuklarına o gün okulda ne öğrendiklerini ve büyüdüklerinde ne olmak istediklerini soruyor. Ailesine yemek hazırlamak için küçük bir ocağın üstünde saatlerce uğraşıyor. Dünyanın çoğu yerinde bu kadın aynı zamanda sofraya konulan yiyecekleri de yetiştiren kişidir.
Şimdi, bu kadının cinsel şiddete maruz kaldığını ve bu nedenle bu işlerinden hiçbirini yapamadığını düşünün. Sağlık masrafları ailenin dar bütçesini daha da sıkıntıya sokacaktır. Fiziksel veya psikolojik yaralardan dolayı artık çalışamazsa veya çocuklarına bakamazsa, çocuklar okulu bırakarak geçinmek için iş arayacaktır. Kadının alışveriş yaptığı yerel dükkanlar da bir müşterisini kaybedecek ve onların da gelirleri düşecektir.
"Üç kadından biri mağdur"
Büyük ihtimalle bu kadını tanıyorsunuz. Dünyada üç kadından biri bir tür cinsel şiddete maruz kalıyor; beş kadından biri ya tecavüze uğruyor ya da tecavüz girişimine maruz kalıyor. Kız bebek bekledikleri için zorla kürtaj olan hamile kadınlar var. Kız çocuklarının eğitim almasına karşı çıkan aileler var; veya oğlan çocukları sofradan kalkmadan yemek yemelerine müsaade edilmeyen kız çocukları var. Çocuk yaşta evlendirilen, aile içi şiddet mağduru olan veya cinsel tacize uğrayan kız çocukları var. Ne şekilde olursa olsun, cinsiyete dayalı şiddet, insanın onurunun en dayanılmaz biçimde ihlal edilmesidir. Tacizin yol açtığı kişisel acı ve ıstırabı hiç kimse ölçemez. Ölçebileceğimiz, bir fiyat biçebileceğimiz şeyler ise tıbbi faturalar, yasal masraflar, alınamayan ücretler, düşük verimlilik, HIV riski gibi sağlık alanında artan maliyettir. Ve bu ölçümü para birimi üzerinden yaptığımız zaman, kadınlara ve genç kızlara karşı şiddetin her gün topluma nelere mal olduğunu görürüz. Örneğin Uganda'da kadınların yaklaşık yüzde 13'ü partnerlerinden şiddete maruz kaldığı için ev işlerini yapamadıklarını ve zaman kaybettiklerini bildirmiştir.
Bazı kadınlar yılda 11 ücretli iş gününü bu nedenle kaybetmiştir. Bangladeş'te yapılan bir ankette, hanelerin üçte ikisinden fazlası aile içi şiddet yüzünden ayda ortalama 5 dolarlık bir kayıpları -yani çoğu kadının gelirinin yaklaşık yüzde beşi-olduğunu bildirdi. Kadının tek veya ana kazanç sahibi olduğu ailelerde bu mali kayıp daha da artıyor ve büyük ihtimalle de bu kayba gereken ciddiyet gösterilmiyor. İşin içine adli işlemler, sağlık bakım masrafları ve güvenlik hizmetleri de girince zarar, toplumun geri kalanını da etkiliyor. Bu maliyet, dünyanın her bölgesi veya ülkesinde ödeniyor. ABD'de Hastalık Kontrolü Merkezlerine ait 2003 yılı çalışmasına göre, kadınlara şiddet uygulayan partnerlerin yol açtığı maliyet yılda 5.8 milyar dolardan fazladır-yaklaşık 4.1 milyar dolar sağlık bakım ve tıbbi hizmetlere gidiyor ve yaklaşık 1.8 milyar dolarlık üretim kaybına mal oluyor.
Ulusal güvenlik meselesi
Kadınlara ve genç kızlara uygulanan şiddet, ayrıca bir uluslararası insan hakları ve ulusal güvenlik meselesidir. Yaygın şiddetin verdiği zarar, yaralanma veya ekonomik kaybın da ötesindedir. Cinsel yoldan bulaşan enfeksiyonlar gibi ciddi ve kalıcı hastalıklar görülür. Cinsiyete dayalı şiddetin yol açtığı sosyal ve psikolojik zarar, mağdurları, çocuklarını, ailelerini ve tüm toplumu etkiler. Şiddet ve taciz, kadınları iş gücünden uzaklaştırır ve toplumu nesiller boyunca geride bırakır. Ama kadınların ekonomik hayata katılımını kuvvetlendirmek ise milli hasılatı ve kişisel gelir düzeyini arttırır.
Gelişmekte olan ekonomilerde, kadınların ekonomik hayata katılımına karşı engellerin azaltılması sayesinde kişi başına düşen gelir oranında yüzde 14 kadar artış olduğu tespit edilmiştir. Daha fazla gelir, aileyi geçindirmek, çocukları okula göndermek ve yerel üreticileri ve satıcıları desteklemek için daha fazla para olması anlamına gelir ki böylece ekonomik büyüme döngüsü de devam etmiş olur.
Her yıl, "Kadına Yönelik Şiddetin Ortadan Kaldırılması için Uluslararası Mücadele Günü" olan 25 Kasım tarih ile "Uluslararası İnsan Hakları Günü" olan 10 Aralık tarihi arasında 16 gün boyunca Cinsiyete Dayalı Şiddete Karşı Eylem programını uyguluyoruz. Bu süre zarfında, kadınlara ve genç kızlara yönelik şiddet konusunda ve tüm dünyada kadınların güvenliğini ve katılımını artırmanın önemi hakkında sesimizi yükseltiyoruz.
Şiddet sorununu çözmek için, herkesin desteğine ihtiyacımız vartoplumun her kesiminden insanlar, oğlan çocukları, erkekler, inanç ve toplum liderleri, bu yaygın sorunun üstesinden gelmemiz için gereklidir.
Taciz, aile içinde meydana gelebilir; tecavüzün bir savaş aracı olarak kullanıldığı silahlı çatışma bölgelerinde meydana gelebilir; ya da kız çocuklarının sırf kız olmaları nedeniyle aşağı görüldüğü ve değer verilmediği yerlerde görülebilir. Hangi şekilde olursa olsun taciz, kabul edilemez.
Nüfuslarının yarısı dışlanan, kötü davranılan veya ayrımcılığa maruz kalan ülkeler ilerleyemez. Bu yıl, tüm dünyada pek çok kadının ve genç kızın maruz kaldığı tacizlere son verme yönünde taahhüdümüzü bir kez daha yenileyelim. Bu şiddet döngüsünü yaratan dokunulmazlık kültürü ile mücadele edelim. Ve her türlü şiddeti geçmişte bırakmak için birlikte ortak olarak çalışalım.

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.