Elizabeth Taylor'ın mücevheri Türk kızı Seren'in

(SABAH)
Ayça Çalışkan
New York'taki Christie's müzayede salonunda açık artırmaya çıkan Elizabeth Taylor'ın mücevherlerinden bir bileziği, ABD'li işadamı Michael Shvo, Türk eşi Seren Ceylan için aldı.
ABD'li işadamı Michael Shvo, Türk eşi Seren Ceylan Shvo'ya olan aşkını Elizabeth Taylor'ın bir bileziğini 68 bin 500 dolara satın alarak gösterdi. Seren Ceylan Shvo, tanışma yıldönümünde aldığı bu hediyeyle, efsanevi yıldızın mücevherlerinden birine sahip tek ve ilk Türk oldu. New York'taki Christie's müzayede salonunda açık artırmaya çıkan mücevherlerinden birini alan İsrail doğumlu Michael Shvo, "Amerika'nın genç Donald Trump'ı" olarak kabul ediliyor. Eşi Seren Shvo ile Serdar Bilgili'nin davetlisi olarak geldiği Türkiye'de tanışan 35 yaşındaki Michael Shvo, sanata olan düşkünlüğü ve pahalı sanat koleksiyonlarına sahip olmasıyla da tanınıyor. Geçen yıl evlenen çift, New York'un jet sosyetesi arasında gösteriliyor. Müzayedede "zarafetin simgesi" olarak sunulan incili ve pırlantalı bileziğin "tanışma yıldönümü hediyesi" olduğunu ifade eden Seren Ceylan Shvo duygularını şu sözlerle aktardı:
TAYLOR'IN TASARIMI
"Müzayedenin havasını solumak, Elizabeth Taylor gibi bir aşk kadınının mücevherlerini yakından görebilmek bile unutulmaz bir deneyimdi. Onlardan birine sahip olabilmek ise tarifsiz bir mutluluk. Doğrusu eşimin sürprizi karşısında çok duygulandım. Müzayededen sonra Elizabeth Taylor'ın bileziği ince bilekleri için bizzat tasarladığını öğrendim. En sevdiği parçalardan biriymiş. O yüzden bilezik benim için daha da önem taşıyor."
'Mücevherlerim yol arkadaşım'
Müzayedenin ardından davetlilere Elizabeth Taylor'ın mücevher sevgisini anlatan "My Love Affair with Jewelry" isimli kitabı hediye edildi. Taylor kitabında mücevherleri için "Yol arkadaşlarım" tanımını yapıyor ve şöyle devam ediyor: "Bütün mücevherlerim benim en kıymetli yol arkadaşlarım; hayatta beni mutlu eden küçük parçalarım... Bir gün ben öldüğüm zaman müzayedede satılıp dünyanın farklı yerlerinde, farklı insanlara gidecekler. Umarım o insanlar da bu parçaları benim sevdiğim kadar sever ve onlara iyi birer yuva olur, iyi bakarlar. Çünkü bu dünyada hiçbirimiz hiçbir şeyin sahibi değiliz."