Giriş Tarihi: 21.02.2012 13:49 Son Güncelleme: 21.02.2012 13:52

CAIR Başkanı: "Türkiye İslam dünyasına model"

Amerikan-İslam İlişkileri Konseyi (Council of American-Islamic Relations/CAIR) kurucusu ve yöneticisi Nihad Awad, ''Türkiye'nin İslam ve Müslümanlar için yaptıklarını takdir ediyoruz'' dedi.

(A.A)
Amerikan-İslam İlişkileri Konseyi (Council of American-Islamic Relations/CAIR) kurucusu ve yöneticisi Nihad Awad, ''Türkiye'nin İslam ve Müslümanlar için yaptıklarını takdir ediyoruz'' dedi.

Awad, ''Salamworld Zirvesi'' için geldiği İstanbul'da yaptığı açıklamada, CAIR olarak 34 bölgede örgütlü olduklarını belirterek, ABD'de yaşayan Müslümanların haklarını korumaya ve sivil süreçlere katılmalarını sağlamaya çalıştıklarını ifade etti.
Amerika'da 7 milyon Müslümanın yaşadığını ve 4 bin Müslüman sivil toplum kuruluşu olduğunu belirten Awad, bu ülkedeki en büyük sorunun İslam konusundaki bilgisizlik olduğunu savundu.
11 Eylül saldırılarından sonra yürürlüğe giren bazı kural ve kanunların sadece Müslümanlara uygulandığını öne süren Awad, ''Söz gelimi havaalanlarında Müslümanların maruz kaldığı tacizler var. Bu uygulamaların yasa dışı olduğunu düşünüyoruz'' dedi.
ABD'de yaygın bir İslamofobi olduğunu belirten Awad, Müslümanları hem Amerika içinde, hem de Amerika dışında ''Düşman'' olarak tanıtan İslam karşıtı birey ve gruplar olduğunu söyledi.
Awad, ''Bu bir 'korku endüstrisi' halini aldı. Söylentiler ve yanlış bilgiler yayıyorlar. Pek çok eyalette İslam karşıtı yasalar çıkarılması için uğraşıyorlar. Amerika'da bugün 25'ten fazla eyalette İslami kurallara göre düzenlemeler yasaklandı. Bu kampanya Amerika'ya da sivil halka da Müslüman topluma da zarar veriyor'' dedi.
Amerikan kamuoyunu gerçek İslam konusunda bilgilendirmenin öneminin arttığını belirten Awad, ''Müslümanları gazeteciliğe, film endüstrisine, eğitim ve sosyal hizmetler gibi alanlara girmeleri için teşvik ediyoruz. Bu alanlar, kendimizi, yaptığımız işle ifade edebileceğimiz alanlar. Buralarda çalışarak, topluma yardım ederken kendimizi doğru tanıtma imkanı da bulabiliriz'' diye konuştu.
Hollywood'un yıllardır izlediği politikayla Araplar ve Müslümanlar hakkında yanlış bir imaj oluşturduğunu belirten Awad, şunları kaydetti:
''Hollywood, milyonlarca Amerikalının beynini yıkadı. Ürettiği yanlış bilgiler, giderek literatüre girdi, doğru sanılır oldu. Birikerek büyüyen yıkıcı bir etki oluştu. Los Angeles'taki ofisimiz, bu tip Hollywood filmleriyle mücadele ediyor. Bu süreçte bazı Hollywood stüdyoları ve yapımcılarıyla iyi ilişkiler de geliştirdik ve sonuçta muhtelif yapımlarda daha doğru bir İslam imajı çizilmesini sağlamayı başardık.''
İslam'ın insani yüzünün gösterildiği başarılı yapımların, İslam karşıtı lobinin saldırısına maruz kaldığını söyleyen Awad, ''TLC kanalında All-American-Muslim diye Müslüman ailelerin yaşam tarzlarını, aile ilişkilerini, günlük uğraşlarını, komşularıyla münasebetlerini izleyen bir dizi program yayınlandı. Maalesef İslam karşıtı lobi buna karşı bir kampanya başlattı. Reklam verenler tehdit edildi. Bazıları reklamlarını geri çekti'' dedi.
İslamofobi lobisi
ABD'deki Müslüman toplumun neredeyse siyasi bir kuşatma altında olduğunu savunan Awad, ''İslam karşıtı örgütler ve islamofobi lobisi, Amerikalı Müslümanları kuşatmış durumda. Fakat bizim de onlar karşısında, korku ve nefret karşısında kazandığımız mevziler var. İnançlar arası koalisyonlar kuruyoruz. Zor bir zamandayız ama güç topladığımız ve ortak değerlere inanan insanlarla ilişkileri geliştirdiğimiz bir zamandayız'' şeklinde konuştu.
Amerikalı Müslümanların tüketici, alıcı ve muhtaç durumda olmadığını belirten Awad, ''Amerikalı Müslümanların çoğu eğitimli, meslek sahibi, çalışkan insanlar. Ülkelerini seviyor ve ellerinden gelen katkıyı veriyorlar. Amerika'ya ekonomik olarak, sosyal olarak, manevi olarak katkıda bulunuyorlar.
Kongrede iki Müslüman var; Keith Ellison ve André Carson. Federal düzeyde değilse de eyalet düzeyinde pek çok Müslüman yetkili bulunuyor'' dedi.
ABD Başkanı Barack Obama'nın Amerika ve dünyaya değişim vaat ettiğini, ancak değişim vaadini her alanda gerçekleştiremediğini belirten Awad, ''Siyasetin dinamiklerini anlıyoruz, ancak bu, sözlerin yerine getirilmemesi için mazeret değil'' diye konuştu.
11 Eylül sonrasında güvenlik ve istihbarat güçlerinin Müslüman liderler ve kuruluşlar üzerindeki gözetlemeyi yoğunlaştırdığına dikkati çeken Awad, şunları kaydetti:
''Müslüman liderlerle güven temelinde ilişki kurmak yerine onları gözetliyorlar. Karşılıklı güven ve anlayışa dayalı ilişkileri yeniden inşa etmek lazım. Biz bu ilişkileri kurmak için her zaman hazır ve istekliyiz ama güvenlik ve istihbarat birimlerindeki karar alıcılar üzerinde nüfuzu olan İslam karşıtları, bu ilişkileri maniple ediyorlar. Bizim, haklının yanında yer alacak politikacılara, cesur lidere ihtiyacımız var. Müslüman toplumun da bu yaklaşımı güçlü bir şekilde reddetmesi lazım. Amerikan Müslümanları bugün acı çekiyorsa, bunun nedeni pek çok kimsenin suskun kalmasıdır, seyirci kalmasıdır, sorumluk almamasıdır.''
''Arap Baharı''
Kuzey Afrika ve Orta Doğu'da son aylarda gerçekleşen ve ''Arap Baharı'' olarak adlandırılan halk hareketlerini öven Nihad Awad, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Arap Baharı sadece Müslümanlara değil, tüm dünyada farklı inançtan insanlara da ilham verdi. ABD'de adaletsizliğe karşı protestoya girişen pek çok grup, protesto mekanlarına Mısır'daki olaylara gönderme yaparak 'Tahrir Meydanı' demeye başladı. Arap Baharı, Arap dünyasının olumsuz imajını değiştirdi. Baskıya boyun eğmeyen kadınlar, erkekler sokaklara çıktılar; özgürlüğü, eşitliği ve adaleti kazandılar. Bunlar sadece batının değerleri değil, evrensel ve İslami değerler de... Tesettürlü kadınlar Yemen'de, Mısır'da, başka yerlerde gösterileri yönettiler. Arap Baharı sadece Arap dünyasını değil, dünya çapında İslam algısını da değiştirdi. Şimdi bunun muhafaza edilmesi gerekiyor. Daha fazla reforma, daha fazla bahara ihtiyacımız olduğuna inanıyoruz.''
''Türkiye çok etkileyici bir model''
Türkiye'nin bölgesinde ve dünyada izlediği etkin politikayı takdirle izlediklerini belirten Awad, şöyle konuştu:
''Türkiye çok etkileyici bir model ve deneyim. Yükselen bir ekonomik ve politik güç. Birçok Müslüman saygı duyuyor ve örnek alıyor. Başka inançlardan da pek çok insan Türkiye'nin Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan yönetimin dürüstlüğüne saygı duyuyor. Türkiye'nin liderliğindeki genç ruh, Türkiye'nin prensipler etrafındaki sağlam duruşu, bölgede oynadığı olumlu rol... Bunlar büyük etki yaratıyor. Arap Baharı'nın Türk örneğini takip etmesini diliyoruz. Bu da Türkiye'nin reformlara devam etme konusunda sorumluluğunu artırıyor. Türk liderlerin Türkiye'nin iyiliği için yaptıkları, bölgenin de yararına yazılıyor. Bugün Müslüman dünyanın iyi yönetim, barış, reform ve demokrasi açısından iyi örneklere ihtiyacı var. Türkiye'nin İslam ve Müslümanlar için yaptıklarını takdir ediyoruz.''

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.