Mississippi eyalet sekreterinden Türklere vefa örneği

(A.A)
ABD'nin Mississippi eyaletinin Eyalet Sekreteri Delbert Hosemann, Türkiye ziyaretinde kendisine gösterilen yakın ve içten misafirperverliği unutmayarak eyaleti ziyaret eden Türk milletvekili ve iş adamı heyetini evinde kahvaltıyla ağırladı.
Hosemann, ''İlk kez bir heyete evimizin kapısını açtık, çünkü Türk halkı da bana evinin kapılarını açtı. İstanbul'da, akşam yemeğine davet edildiğim bir Türk ailenin annesi acil hastaneye kaldırılıp ameliyat olmasına rağmen, ev halkının geri kalanı, beni en güzel şekilde misafir etti, bu da beni çok etkilemişti'' dedi.
Merkezi Houston'da bulunan Turkuaz Konseyi ve Teksas Türk Amerikan Ticaret Odası'nın işbirliğiyle AK Parti milletvekilleri Oya Eronat, Mehmet Sarı, Yahya Akman, Safiye Seymenoğlu, Fatoş Gürkan ve Hilmi Bilgin ile Kahramanmaraş Belediye Başkanı Mustafa Poyraz ve iş adamı heyetinin ziyaret ettiği ve ''Türkiye-Azerbaycan ve Mississippi İş Forumu''nun yapıldığı Mississippi'nin başkenti Jackson'da ilginç ve duygulandıran bir vefa örneği yaşandı.
Eyalet Sekreteri Hosemann, ''Bir kahvenin kırk yıl hatırı vardır'' atasözünün doğruluğunu gösterircesine, Türkiye'de gördüğü misafirperverliğe yanıt olarak eyaletinin protokol kurallarını değiştirdi.
Mississippi'de, 100 yıldan fazla süredir eyaletin kurallarını düzenleme, finansal durumunu inceleme gibi görevlere sahip olan ve genellikle ''eyaletin devlet mührünün koruyucusu'' olarak bilinen ''Eyalet Sekreterliği''nde, Türk heyetine, bugüne kadar ABD Başkan Yardımcılarından diğer ülkelerin yöneticilerine, hiçbir üst düzey yetkiliye gösterilmeyen bir ağırlama sunuldu.
Hosemann, heyeti bizzat evinde, kendi eşinin hazırladığı kahvaltı sofrasında ağırladı ve böylece ilk kez bir heyeti evlerinde misafir etmiş oldu.
''Daha önce hiçbir heyeti evimizde ağırlamadık''
Hosemann'ın, böylesine bir inceliği Türk heyetine göstermesinin nedeni ise aslında Türkiye'de, Türk halkının misafirperverliğinde yatıyor.
Hosemann, kısa bir süre önce İstanbul'u ziyaret ettiğini söyledi.
Burada akşam yemeği için bir ailenin evine davet edildiklerini belirten Hosemann, eve vardıklarında, ev sahibi bayanın acilen rahatsızlandığını ve hatta hastaneye kaldırılıp ameliyat olduğunu öğrendiklerini kaydetti.
Hosemann, tüm bu gelişmeye rağmen aile halkının geri kalanının ve hatta komşuların kendilerini en iyi şekilde ağırlamaya devam ettiğini dile getirerek, bu durumun kendisini çok etkilediğini söyledi.
Hosemann'ın bu hikayeden nasıl etkilendiği, iş forumunun öğle yemeğinde de açıkça görülmüştü. Hosemann, yemekte konuklara bu yaşadığı hikayeyi aktarmış ve Türk heyetini de evine davet etmişti.
Bir soru üzerine, Türk halkının tüm bu içtenliği ve misafirperverliğine aynı şekilde yanıt vermek istediğini anlatan Hosemann, ''İlk defa evimizi bir heyete açtık. Çünkü Türkiye'de de bir Türk aile bana evlerinin kapılarını açtı ve oradayken bana karşı çok dostça davranıldı'' dedi.
Hosemann, bu nedenle eyaletlerini ziyarete gelen Türk heyetini kendi evinde ağırlamanın, kendisine gösterilen misafirperverliğe aynı nezaketle karşılık vermek olacağını düşündüğünü ifade ederek, ''Daha önce bu gibi heyetleri hiç evimizde ağırlamadık. Birçok vali buraya geldi, ABD başkan yardımcısı ve diğer ülkelerin yöneticileri, üst düzey yetkilileri geldi, ama Türk heyetini ağırlamak bizim için çok özel'' diye konuştu.
''Türkiye dünya liderliğine gidiyor''
Hosemann, ziyaretinden önce Türkiye'ye bakışının nasıl olduğu ve nasıl bir ülke bulduğuna yönelik soru üzerine, Türkiye'ye gitmeden önce Türkiye'nin zengin tarihi konusunda bilgilerinin bulunduğunu söyledi.
''Ama açıkçası Türkiye'den ne beklediğimi bilmiyordum'' diyen Hosemann, şunları kaydetti:
''Ama keşfettiğim, canlı bir ekonomi ve bununla birlikte yürüyen güçlü aile bağları, sağlam çalışma etiği, küçük işletmelere yönelik çok büyük teşvikler oldu. Türkiye'de gerçekten kendimi evimde hissettim. Eğitime verdiğiniz önemden ve çocuklarınızı üniversiteye gönderebilmek için nasıl büyük gayretler sarf ettiğinizden çok etkilendim. Bu yönlerden Mississippi ile Türkiye arasında benzerlikler buldum.
Bana göre Türkiye'nin dünya liderliğine doğru gittiği çok açık, çünkü binlerce yıl olduğu gibi Türkiye hala çok stratejik bir konumda. Ama bunun yanında Türkiye'nin dünya ekonomisiyle ilişkilerine baktığınızda, geleceğin en başta gelen canlı ekonomilerinden biri olacağı görünüyor.''
Hosemann ayrıca, Türk halkını, ülkenin gittiği yön, ulaşmak istediği nokta konusunda çok olumlu gördüğünü belirterek, ''Uluslararası sahnede güçlü oyuncular'' dedi.
Türkiye'nin çalışmalarını Reagan'ın politikalarına benzetti
Mississippi eyaleti olarak Türkiye ile aralarındaki bağları güçlendirmek istediklerini belirten Hosemann, ''Bence bizi olağanüstü bir gelecek bekliyor'' dedi.
Türkiye ziyaretinde kendisini çok rahat hissettiğini ve buraya yatırım yapma konusunda da kendisinde güven oluştuğunu anlatan Hosemann, ''Umuyorum onlar da ABD'de ve Mississippi'de yatırım yapma noktasında kendilerini rahat hissederler'' ifadesini kullandı.
Türk hükümetinin çalışmalarını, ABD'nin ülkenin büyük saygısını kazanmış eski başkanlarından Ronald Reagan'ın politikalarına benzeten Hosemann, sözlerini şöyle sürdürdü:
''İstanbul'da hemen boğazın yanında Ticaret Bakanınızla buluştum. Bizim Mississippi'de işletmeler için birçok teşviklerimiz var. Küçük ve orta düzey işletmeler kurmaya çalışıyoruz. Türkiye'nin de bu noktada yaptıkları, teşvikleri, gittiği yönü bakanınızla konuştuğumda, bunların tümü bende Reagan'ın girişimcilik ve ekonominin geliştirilmesi noktasındaki çalışmalarını hatırlattı. 1980'lerde burada Reagan'ın söylediklerine benzer şeylerin şu an Türkiye'de söylendiğini duydum. Bu da uzun vadede bunun ülkenize çok yarar getireceği noktasında beni ikna etti.''
''Sizinle çalışmaya açığız''
Mississippi'nin Türkiye'ye pamuk ihracatının 150 milyon dolar civarında olduğunu hatırlatan Hosemann, Türkiye ile aralarında bu alandaki işbirliğini daha da geliştirebileceklerini kaydetti.
Hosemann, ''Biz size pamuk ihracatı yapıyoruz, siz de daha çok tekstil ürününüzü buraya getirebilirsiniz veya daha da güzeli buraya fabrikalarınızı açabilirsiniz. Türkiye kaliteli tekstil üretiyor, Avrupa pazarında yeri var, ama bence ABD'de ve Mississippi'de de iyi pazar fırsatları var'' dedi.
Bunun yanında, eyaletin pamuk birliği Staplcotn'ın yurt dışındaki tek pamuk deposunun Türkiye'de olduğunu anımsatan Hosemann, ''Türkiye ile zaten güçlü bağlarımız var, ama bunu daha da geliştirmek istiyoruz'' diye konuştu.
İkinci olarak Mississippi ile Türkiye'nin mobilya sektöründeki fırsatları değerlendirebileceğini anlatan Hosemann, bunun yanında sağlık, otomotiv ve enerji gibi sektörlerin de yeni potansiyeller taşıdığını vurguladı.
Hosemann, Türkiye'deki iş adamlarına mesaj göndererek, eyalette İspanya, Fransa, Almanya ve Rusya gibi ülkelerin yatırımları bulunduğunu ve yabancı yatırımcıyı çeken önemli eyaletlerden biri olduklarını ifade etti.
''Biz herkesle ve sizinle çalışmaya açığız'' diyen Hosemann, Türkiye'nin şu an bulunduğu noktanın kendilerine güven verdiğini kaydetti.
Eyaletin ''tespihli sekreteri'' oldu
Röportaj sırasında sürekli elindeki tespihi çektiği gözlenen Hosemann, sorumuz üzerine, tespihin bugün kendisine kahvaltıda hediye edildiğini ve çok hoşuna gittiğini söyledi.
Hosemann, ''Bunu Kongre'ye götüreceğim ve yasama çalışmaları sırasında kullanacağım. Bunları saymanın strese iyi geleceğini düşünüyorum'' dedi.
Eyaletteki Türk toplumundan da bahseden Hosemann, ''Türk nüfusunu daha çok görmek istiyoruz'' ifadesini kullandı. Hosemann, Turkuaz Konseyi'nin eyalette yaşayan Bölgesel Başkan Yardımcısı Fatih Özcan'ı işaret ederek, ''Neyse ki Fatih'in bir çocuğu olacak yakında, sayıyı bir artıracağız'' esprisi yaptı.
Hosemann'ın konuşmasında, Anadolu'nun milattan önce başlayıp günümüze kadar uzanan zengin tarih ve kültürüne hayranlığı da dikkatlerden kaçmadı. Türkiye'den getirdiği hediyeleri evlerinde sergileyen Hosemann'ın eşi de ilk fırsatta kendisinin de Türkiye'ye gitmek istediğini söyledi.