Egemen Bağış: "Türk Amerikan Ulusal Liderlik Konferansı gücümüze güç katıyor"

(AA)
AB Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, ABD'de yaşayan Türk toplumunun 32. Yıllık Türk Amerikan Ulusal Liderlik Konferansı aracılığıyla birlik ve beraberliklerine sahip çıkmasının Türkiye'nin ve Türk-Amerikan ilişkilerinin gücüne güç katacağını söyledi.
ABD'nin başkenti Washington'da Türk Amerikan Dernekleri Federasyonu (TADF), Türk Amerikan Dernekleri Asamblesi (ATAA) ve Türk Amerikan Toplum Merkezi (TACC) tarafından düzenlenen 32. Yıllık Türk Amerikan Ulusal Liderlik Konferansı'nda AB Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış'ın ABD'deki Türk toplumuna hitap ettiği videosu gösterildi.
Böyle bir dönemde Amerika'da yaşayan Türk toplumunun "küresel düşün, yerel hareket et" parolasıyla Türk Amerikan Ulusal Liderlik Konferansı'nı bir kez daha gerçekleştiriyor olmasını son derece anlamlı bulduğunu ifade eden Bağış, "Daha önceki 31 konferans gibi 32'inci Türk Amerikan Ulusal Liderlik Konferansı da eminim ki başarıyla neticelenecek, konferanstan Türk-Amerikan ilişkilerine ve ABD'deki Türk toplumunun sesinin daha güçlü yankılanmasına katkı sağlayacak sonuçlar çıkacaktır" diye konuştu.
"Türkiye, adalet ve barış çağrılarının adresi oldu"
Bağış, bölgesel ve küresel gelişmelerin karşısında Türkiye'nin yurt dışında yaşayan vatandaşlarıyla birlikte "tek ses, tek yürek" olabildiğinin görülmesi bakımından bu konferansı ayrıca önemsediğini belirterek, şöyle devam etti:
"Konferansın parolasında da belirtildiği gibi, içinde bulunduğumuz çağda küresel düşünüp yerel hareket etmek büyük önem taşıyor. Zira yerel düzeydeki gelişmelerin artık sadece yerel düzeyde kalmadığını, insanlığın bu gelişmelerin yansımalarıyla küresel ölçekte yüzleşmek durumunda olduğunu hepimiz çok iyi biliyoruz. Böyle bir dönemde asla hiç kimsenin kendi bulunduğu alan dışındaki gelişmelere 'bana ne' deme lüksü yoktur. Geniş bir coğrafyanın merkezinde yer alan Türkiye, son 9 yıldır bu anlayışla insanlık vicdanının sesi haline gelen Sayın Başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğinde adalet ve barış çağrılarının adeta adresi olmuştur. Türkiye, global düşünüp yerel hareket etmekten öteye, global düşünüp global hareket edebilme iradesiyle de uluslararası toplumun ve kitlelerin güvenini kazanmıştır".
Bağış, nüfusunun çoğunluğu Müslüman olan, bununla birlikte çoğulcu demokrasi, laiklik, hukukun üstünlüğü, insan haklarına saygı gibi evrensel ilkeleri benimsemiş, kendine özgü karakterleriyle Arap Baharı sürecinde de Türkiye'nin bölge halklarına ilham vermesinin Amerika'daki Türk toplumunun da yakından ve gururla izlediği bir tablo olduğunu kaydetti.
"21'inci yüzyılı Türkiye yüzyılı haline getirecek en önemli husus"
Türkiye'nin son yıllarda kaydettiği bu gelişmenin, güçlenen ekonomisiyle, ileri demokrasi yönünde attığı mesafeyle değişime yön verebilecek liderlik kapasitesine de erişme imkanını yakalamasından kaynaklandığını belirten Bağış, "21'inci yüzyılı bir Türkiye yüzyılı haline getirecek en önemli husus esasen değişime liderlik edebilme kapasitemizi sürekli kılmaktan, bu sürekliliği sağlayacak unsurlara sahip olmaktan geçiyor" dedi.
Bağış, Türkiye'nin son 9 yılda AB süreciyle birlikte güçlenen demokrasisiyle, ekonomisiyle, genç ve dinamik nüfusuyla, değişim iradesiyle bu unsurlara fazlasıyla sahip olduğunu gösterdiğini kaydederek, "Bu bakımdan 32'inci Türk Amerikan Ulusal Liderlik Konferansı bu yıl daha farklı bir heyecanla gerçekleştiriliyor. ABD'de yaşayan Türk toplumunun bu konferans aracılığıyla birlik ve beraberliklerine sahip çıkması, Türkiye'nin küresel adalet ve barış çağrılarını gür bir sesle haykırmaları, Türkiye'nin ve Türk-Amerikan ilişkilerinin gücüne güç katacaktır" diye konuştu.
AB Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, konuşmasını şu sözlerle tamamladı:
"17 yıl ABD'de yaşamış, iki dönem üst üste TADF başkanlığı yapmış bir kardeşiniz, dostunuz olarak aklımın ve kalbimin ABD'deki Türk toplumundan hiçbir zaman ayrılmadığını bu konferans aracılığıyla tekrar ifade etmek bana gurur veriyor. Başta ATAA, TADF ve TACC olmak üzere Türk Amerikan Liderlik Konferansı'nı tertipleyen, bu fikre ve organizasyona katkı sağlayan tüm dostlarımı kutluyorum. Geçtiğimiz Mart ayında kaybettiğimiz ve Amerika'daki Türkler arasında herkesin iyilik meleği olarak tanıdığı sevgili Zeki Uygur ağabeyimizi de onunla birlikte Amerika'nın toplumsal dokusuna değerli katkılarda bulunan simge isim Ahmet Ertegün ağabeyimizi ve onlarla birlikte ebediyete intikal etmiş bütün değerlerimizi rahmet ve minnetle anıyorum. Bu duygu ve düşüncelerle bir kez daha konferansınıza başarılar diliyor, bütün katılımcıları ve Amerika'daki bütün dostlarımı hasretle ve saygıyla selamlıyorum. Allah'a emanet olun".